ATK Nedir?

ATK; Almancası;  „Anti Terör Kampf“, Türkçe çevirisi ise; „Anti Terör Yakın Dövüş“  veya (Anti Terör Kavga). 1963 yılında Alman Horst Weiland tarafından geliştirildi, Alman sınır muhafızı anti terör özel timlerin yetiştirilmesinde, Almanya’da birçok güvenlik şirketinin elemanlarının, bodyguard gibi özel korumaların, ajanların yetiştirilmesinde, tercih edilen yakin dövüş sporların başında geliyor. (Doğulu ajanların, özel istihbarat elamanlarının yetiştirilmesinde ATK nin daha da geliştirilmiş bir versiyonu uygulanmaktadır).

Karate, Kik boks, Aikido, Kung Fu, Judo, Tekvando, Jiu Jitsu, Boks gibi birçok yakın dövüşün bir çok tekniklerini içermektedir. ATK-yakın dövüş sporu, artistik gösterilerden uzak, bire bir, gerçeğe çok yakın, radikal bir yakın dövüş sporudur. Tekniklerin bilinmesi yanında, bunların uygulanmasındaki çabukluk yani, süratte çok önemlidir. Genelde sert bir yakın dövüş sporudur. Dikkat edilmediği takdirde sakatlanma olasılığı çok yüksektir. (Hamburg´ta antrenmanlar sırasında yediğim yumruk, tekme darbeleri ile çok kez, uzun süre yıldızları saydığım olmuştur! Ağzım burnum kanlar içinde kaldığı zamanlar da olmuştur. Hatta adım atamaz ve kolumu kaldıramaz hale geldiğimde olmuştur. ). Bilhassa birden fazla saldırgana karşın savunma antrenmanlarında ağır darbelerden, yaralanma ve sakatlanmalar kaçınılmaz olmaktadır. Bu sporun sertliği genelde dersi veren hocanın yapısına da bağlı olmaktadır.

ATK, yakin dövüş sporu bir yabancı dil gibidir, uygulanmadıkça unutulur! Teori ile ya da bakarak değil, yüzmede olduğu gibi uygulayarak dövüş savunma sporu öğrenilir ve yapa, yapa pekleştirilir ve tekniklerin uygulanması hızlandırılır. Judo, karate, kik boks gibi bir müsabaka, ödül sporu değildir.

Bütün yakın dövüşlerinde olduğu gibi, ATK´de tehlikeden kaçınmak ön şarttır. (Erkeklik, kahramanlık, delikanlılık; tehlikeden, beladan kaçınmaktır, uzak durmaktır!) [ATK yakin dövüş sporu fiziksel ve zihinsel bir faaliyettir. Uygulamada dışarıda kavgalarda, ne kadar iyi ve güçlü ve cesaretli olursan ol gerçek kavgada her zaman bir risk altındasın, en basiti dikkatin dağıldığı bir anda yada arkanı döndüğünde sırtında yada karnında bıçak darbesiyle yıkılabilirsin. Dev gibi bir komando subayının bir çelimsiz çobanın bıçak darbesi ile, yada bir sualtı komando subayının tinercinin bıçak darbesi ile hayatları kaybettiklerini haberlerde duymuş yada okumuşsunuzdur. Bu nedenlerle bütün dövüşlerde kavgalarda, mücadelelerde olduğu gibi; rakibini, ya da rakiplerini asla küçümsememektir. Karşındakini hafife almak ölümcül bir hata olabilir. Diğer bir husus ise; Her türlü tahriklere karşın, bilhassa kalabalık ve kameraların önünde ATK yakın dövüşçüsü son derece sabırlı, soğukkanlı davranmalıdır. Kalabalıkta kimsenin haddi bildirilemez, kuru gürültüden, itip kakışmadan öteye gidilmez, En iyi sonuç kimsenin bulunulmadığı, kameraların çekim yapmadığı mekanlarda alınır!.]  ATK ´de yakin dövüş teknikleri mecbur kalındığında cesaretle, paniğe kapılmadan uygulanması gerekiyor. Prensip olarak; hasma belirli bir mesafede kendi ustalığınızı ona belli etmeden uzak durmak, ( ya da çok yakınsanız olası kafa-yüz darbesine ya da diz-taşak darbesine hazırlıklı olun!) Olası, beklenilmeyen ani saldırısını çok hızlı hareket ederek darbeden yana kayarak, eğilerek sıyrılmak ya da bloke ederek önlemek ve hemen o anda, paralelinde gerekli bir darbe ile (vücudun hassas nokta ya da bölgelerine) hasmı şoke ettikten sonra o anlık şaşkınlıktan, ağrıdan faydalanarak hasmı etkisiz hale, ya da kontrol altına alacak tekniklerin uygulanmasına dayanmaktadır. Antrenman sırasında bu tekniklerin iyice pekleştirilmesi gerekmektedir. Diğer önemli bir konu ise hasımdan beklenilmeyen bir darbe ya da karşıt teknikte;  şoka ya da korku-paniğe kapılmadan karşılık verilmesidir. ATK de her saldırıya ister ani yumruk, bıçak, sopa ya da tekme ve benzerlerinin önleyici karşıt hamleleri bulunmaktadır. Bunların başarı ile uygulanması kişinin ATK-uygulama bilgisine (yani tecrübesine ve soğukkanlılığına)  bağlıdır. Bir den fazla saldırgan karşısında ise;  kaçacak yeriniz ve zamanınız yoksa eğer, paniğe ve korkuya kapılmadan  (iyi savunmanız için gerekli) gözünüze kestirdiğiniz kişiye vuracak gibi yapıp, beklenilmeyen başka birisine şok edici darbeyi vurmak ve o anlık şaşkınlıktan yararlanarak diğerlerine süratli ve vur kaç taktiği (birden fazla rakibe karşın dövüşte sakin güreşir gibi birisine odaklanmayın, ona sarılmayın, vur kaç, savur git, elebaşını kıstır taktiği) esasına dayanmaktadır. ATK yakin dövüşte, kişinin çok kuvvetli olması, mükemmel bir kondisyona sahip olması, ya da iri yarı tipte olması gerekmiyor. (Her yakın dövüşte çok iyi bir kondisyon, süreklilik arzu edilmektedir tabii ki, fakat şart değildir.) Çelimsiz görünen, her kişi ATK yakın dövüş teknikleri rahatlıkla zamanla öğrenip kendisinden çok daha güçlü kişilere uygulayabilir, kendisini daha emin hissedebilir. Bu yakin dövüş sporu bayanlara ve her yastan insanlara önerilmektedir. ATK yakın spor dövüşüne erken, çocuk yaşta başlanılmasının birçok avantajları bulunmaktadır. Çocukların, gençlerin bedenen ve aklen yani fiziksel ve zihinsel sağlıklı gelişmelerine büyük katkısı olmaktadır. Her şeyden evvel kendilerine olan güveni artmaktadır.  Ben şahsen ana ve babaların, ister erkek ister kız çocuk olsun, onların yakın dövüş sporlarından birine göndermelerini bütün gün bilgisayarın önünde sağlıksız vakit öldüreceklerine haftada en az iki gün ikişer saatlik dövüş sporlarından birine katılmalarını öneririm. (Aslında Milli Eğitim Politikamızın içeriğinde, ilk ve orta öğretim öğrencilerine savunma sporlarından birinin öğretilmesi bulunmalıdır diye düşünüyorum)

-Yerel yönetimlerin yakin dövüş sporlarını, kitlesel-aktif- spor faaliyetlerini desteklemeleri, teşvik etmeleri gerekmektedir. Spor faaliyetlerine ayrılan kaynağın büyük kısmı futbol spor kulüplerine, damızlık futbolculara ayrılacağına, carcur edileceğine, kitlesel aktif halk sporuna harcanması gerekmektedir! Belediyelerce her yaştan insanın spor yapabileceği açık ve kapalı alanların hizmete konulması ve gerekli spor eğitimci elemanların bulundurulması toplum yararınadır. En azından yakin dövüş spor salonları devlet ve yerel yönetimlerce teşvik edilmelidir,

Mübareklerin, hiç değilse bilhassa çocukların, gençlerin güvenli bir şekilde kendi başlarına yürüyerek ya da bisikletle evden okula, okuldan eve ayni şekilde evden işe, işten eve gidebilecek altyapıları güvenli yolları (bilhassa bisiklet yollarını) hazırlamaları gerekiyor. Okul bahçelerinin otopark olarak, ya da lojman v.b. yapılar için kullanılmasının önüne geçilecek yasa ve yönetmelikleri çıkarsınlar!!! ( Belki sizlerde Milli Eğitimimizin geri zekâlık uygulamalarından bir örneğini televizyonlarda izlemişsinizdir! Örneğin; Adana´da bir orta öğretim okulunda öğrencilerin kemiklerinin iyi gelişmesi için ders başlangıcında 5 dakika süreyle sınıfta dar sıraların arasında zıplatıyorlarmış. Ve de bunu büyük bir marifet mis gibi televizyonlarda da sunuyorlar, Rezillik! Milli eğitimin, müdürlerin bundan evvel, okul bahçelerini büyük tutmasını, okul bahçelerindeki lojman kantin gibi yapılaşmaları, okul bahçelerinin otopark olarak kullanılmasını önlemesini bilsinler!  Teneffüslerin sürelerini beş dakika daha fazla uzatmasını çocukların rahatlıkla koşmalarına, zıplayıp oynamalarına imkân verecek acık ve kapalı sahaları, kapalı spor salonlarını yaratmalarını ilk evvel bir öğrenebilseler, örgencilerimiz çok daha sağlıklı gelişir ve daha iyi öğrenirler. Öğrenim sırasındaki ara teneffüsler; öğrencilerin derste öğrendiklerini de hazım etmelerine, yani bilgiyi beyinlerine sindirmelerine katkı sağladığı ispatlanmıştır.

(Türkiye’de, halk arasında; „yakin dövüş sporlarına gidenlerin bilhassa çocukların agresif yani saldırgan oluyorlar“ görüşünü saçma buluyorum. Yurtdışında Almanya’da ilkokuldan itibaren çocukların bu yakin dövüş sporlarına katılmaları için aileler bilgilendiriliyor, yönlendiriliyor!  Sağlıklı bir nesil içinde yakin dövüş sporları milli eğitimimizin bir parçası olmalıdır görüsündeyim. Beden eğitimi öğretmenlerinin bu konuda iyi yetiştirilmeleri gerekiyor!)

ATK –Yakin dövüş sporunu pekleştiren bir de survival-training, açık alanda doğa koşullarında sürdürülen ağır bir spor kısmı vardır. Überlebenskampf, yani kişinin ağır koşullarda hayatta kalma mücadelesi gibi tanımlanabilir! Hamburg`ta ATK´nin survival kısmı genelde hafta sonlarında yada tatillerde gerçekleşiyordu. Burada her katılımcı uyku tulumunu alarak ormanlık ya da dağlık bir arazide toplanılıp kamp kuruluyordu. Bu kampta bire bir, ya da bir den fazla saldırılar karşısında savunma dövüşleri, yön tespitleri, saklı bir cismin bulunması, saklanma, pusu kurmak, pusulardan kurtulmak, hasmı gafil avlamak, bağlardan kurtulma teknikleri, uzaktan bıçak saplama, v.b. teknikler öğretiliyordu. Kamp kış mevsiminde karlı soğuğunda ya da yazın sıcağında kuruluyordu..

image056.jpg

ATK –Training; okan-Hamburg, 1989-1991 / Sensei-Berlin, 07,08, 12 - 2009)

DrHusso