21. Yüzyıl Türkiye`sinde,

AKTÜTÜN KARAKOL SALDIRISI, 17 ŞEHİT 21 YARALI ASKER

- Şehitlerimizden Allah razı olsun -

- Türkiye’nin başı sağ olsun, –

 

“Şehitlerimizin, gazilerimizin kanlari ve canlari sayesinde bizler bu vatan üzerinde huzur ve güven içinde yaşıyoruz”

(Er ya da geç, öylede yada böylede bütün şehitlerin intikamı, bu terörü yurt içinde ve yurt dışında yürütenlerden ve destekleyenlerden alınmalıdır.

Türkiye kurtuluş savasında yokluklar ve zorluklar içerisinde Batili leşkargalarına, sömürgecilere, vatan hırsızlarına ve vatan içindeki hainlere, cahillere gereken dersi vermiştir.  21. Yüzyılda da zamanı ve yeri geldiğinde sömürgecilere ve onların itlerine, vatan hainlerine gereken dersi verecek ve hatırlatacak güçtedir, Türkiye. 

 

dr. husso

 

04 Ekim 2008, günü Aktütün sinir karakoluna ağır silahlarla donatılmış kalabalık hain, cani gurubu saldırmışlardır. Gün boyu süren silahlı çatışma sonrası 17 Türk askerini şehit etmişlerdir ve 20 Türk askerini de yaralamışlardır. Her zaman olduğu gibi; dış destekli ve takviye kuvvetli hainler ellerini kollarını sallayarak izlerini burnumuzun dibinde tekrar kaybettirmeyi başarmışlardır.  Türk Silahlı Kuvvetleri de hainler kaçıp kaybolduktan sonra dağlara, taşlara bombalar yağdırarak boşu boşuna cephane tüketmişlerdir… (İnsan şehitler için kahrolurken, TSK`nin saatler  ve günler sonra bos dağlara kayalıklara bombalar yağdırmasına da, hainlerin ve Batılıların yayın organlarında TSK ìn bu bombardımanın alaya almalarına da üzülüyor tabii ki!

Gariban şehitlerimize, bu ülkenin asil evlatlarına Allahtan rahmet, ana babalarına yakınlarına başsağlığı, Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizden ve gazilerimizden Allah razı olsun diyorum... Onların sayesinde, bu vatan üzerinde huzur, güven içinde ve onurlu bir yasam sürdürmeğe devam ediyoruz.

aktütün5.jpgaktütünmil2.jpgaktütün1mill.jpg

(Milliyet Arşiv, 2008)

Ben şahsen içimizde barındırdığımız vatan hainlerini lanetledigim kadar hainlere askeri karakollara saldırma cesaretini veren bu devlet yönetiminde sorumlu kişileri de lanetliyorum.

Üstlendikleri bu görevlerden istifa etmelerini yâda görevden hemen uzaklaştırılmalarını talep ediyorum. Başta ordu evi subaylarının, salon kurmaylarının, medyatik, sosyetik generallerin Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayıklanmalarını diliyorum!

Bakin,  Aktütün karakolu baskını ile bir erin kamuoyuna yansıyan açıklamaları, Türk Ordusu için çok üzücü, vahim buluyorum...

Genelkurmay başkanı Ankara’da, İstanbul`da Yurtdışında ona buna laf yetiştireceğine, ona buna şirin gözükme yerine, vatanin güvenliği konusunda kendilerine düşen görevleri yerine getirmek için biraz zaman ayırsınlar, kafa yorsunlar. Her sedyen evvel  Askeri eğitimin ve donanımların kalitesini artırsınlar, (er, erbaşların, subayların). Terörist-canilerin anlayacağı dille, güçle yurt içinde  ve yurt dışında hareket edebilecek özel askeri ajan timlerini, intikam timlerini TSK kazandırsınlar!!!

Türk Silahlı Kuvvetleri salon kurmayları sayesinde şehit er cenazelerinde gözyaşı döken, ağlasan, çaresiz, merasimlerde cicili bicili elbiselere bürünüp, araçlara binip boy gösteren,  uyuşuk, aciz, korkak bir ordu haline dönüştürülmüştür. Askerlik mesleğini seçenlerin; bu kutsal vatanin varlığı, çıkarları uğruna her yerde, her zaman, her koşulda, tüm dünya alemi başlarına yığılsa dahi, gözlerini kırpmadan bir an bile tereddütte düşmeden ölmeğe öldürmeğe hazır olmaları gerektiğini biliyorlardır. TSK, hatalarından ders çıkaramayan, kendi içlerindeki geleneksel-çeliksel otoriteyi, bağlantıyı, dayanışmayı berbat eder hale getirilmistir.

Aktütün ve daha evvelki karakol baskınlarındaki (Dağlıca) güvenlik rezilliğine hele bir bakin; ( Bakin bir çok kişinin gözünden, kaçan büyük yankı uyandıran karakol baskınları genelde  bayram tatilleri gibi özel günlere denk getiriyorlar. Neden? )

Çatışmalar bir gün evvelinden başlıyor ve zaman, zaman devam ediyor, Cevrede tehlikeli bir hareketlilik saptanıyor, nedense gereken önlem alınmıyor. Ertesi gün karakola olan silahlı saldırı şiddetleniyor ve erlerin deyimiyle gece yarılarına kadar devam ediyormuş. Ve yakındaki taburdan dahi yârdim, destek korkudan gelemiyormuş… (Türkiyede ne diye yarim milyonun üzerindeki ordu besleniyor)  Hainler planlı saldırıyı sona erdirdikten ve kaçtıktan sonra takviye güçleri şehitleri ve yaralıları toplamağa geliyormuş.  Bu acizlik, rezillik karşısında salon paşalarından, mazeret üstüne mazeret beyanlarını dinleyerek dehada kötü oluyorsunuz, sinirleniyorsunuz! Nenin mazereti …;  - o dağlık alandaki çok zor insani koşullar senin kadar, hainler içinde geçerlidir, PKK-canileri 300 -350 kişilik grupla, ağır silahlarla nasıl olurda sınırı geçip ta senin karakolların önüne yığılıyorlar ve karakollarina saldırıyorlar, - Bu saldırı cesaretini nasıl buluyorlar? - Aktütün karakolunda silahlı çatışma iki gün boyunca ve saatlerce sürüyor, (Cuma günkü saldırı çatışması 10 saat kadar sürmüş. Senin hava kuvetleri komutanının haberi olmuyormuş, 9 adet golf sahasinda subaylarla çeneleşerek oynuyormuş!!! ), sen oraya 500 000 kişilik bir ordu ile gün boyu süren çatışmaya takviye kuvvetlerini gönderemiyorsun, bu ne sorumsuzluk ve rezilliktir! Hainleri sararak, kıskaç altına alıp bertaraf edemiyorsun. Hainler Teröristler kaçıp saklandıktan, yani saatler, günler geçtikten sonra uçaklarınla oraya buraya rastgele bombardımanlarla mühimmat harcıyorsun, yazık değil mi? 25 senedir PKK terörü ile mücadele ediyorsun, bunca zaman neden gerekli önlemleri, alamıyorsun, Her koşulda, her yerde mücadele edebilen, hızlı hareket edebilen özel birlikler eğitmiyorsun. Sen onları pusuya düşürüp gafil avlayacağına, onlar seni pusuya düşürüyorlar.  Aktütün karakolunda yüzlerce er erbaş bulunurken saldırı gününde  başlarında tek bir subayın dahi bulunmadığı söyleniliyor..  Görevi suiistimalleri, ihmalleri saymağa siz devam edebilirsiniz.

Yazık çok yazık Atatürk’ün Cumhuriyet ordusu 21 yüzyılda bu hallere düşmemeliydi! TSK`da reformlara gidilmelidir. TSK  orduevi, salon subay ve generallerinden temizlenmelidir.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin geleneksel saygınlığı, güvenirliliği ipe sapa gelmez mazeretlerle, kara kılıflarla, (yani hoş olmayan olayları, görevi suiistimal ve ihmalleri örtbas ederek, yada susturularak) sağlanamaz.

 

hava2.jpgaktütün6.jpg  http://i.milliyet.com.tr/MansetOrtaBolge180_80/fft11_mf115100.Jpeg

(Milliyet Arşiv)

İstanbul'da olaylı gece...

Ümraniye'de yolları ateşe verdikleri barikatlarla kapatan göstericiler, korku ve dehşet saçtı

Resimli haberlere bakin; 1. Hava paşanın iki gün boyunca süren çatışmalardan haberdar olmadığı söyleniliyor.

Kim bilir! Kendince haklı nedenlerden ötürü haberdar da olmak istememiştir.. Mensubu olduğu TSK`nin,  kuvvet ve ordu komutanlığı yapmış, Atatürkçü ve Vatanın iyi geleceği için canlarını feda etmekten zerre kadar tereddüt etmeyen, ülke yönetimindeki gelişmelerden kaygı duyan, endişelen emekli ve sağlık sorunları bulunan iki generalinin hukuk dışı tutuklanarak ceza evlerinde adi terörist muamelesi ile bulundurulmalarını ne mensubu bulunduğu TSK neden halk ve sivil örgütler sahip çıkmayışını bu şekilde protest te etmiş olabilir.

 2. Sağdaki resimli haber de ise AKP`li vekilin çocuğunu sünnet düğününe devlet seferber olurken bir iki gün evvel Aktütün karakol saldırısına bu devlet seferber olamamıştır. 17 şehit erin katliamına seyirci ve sessiz kalınmıştır,. Devleti yönetenler, siyasiler sucu dış güçlere yüklerken, kendilerini yağ gibi su üstünde tutmayı yeğlemişlerdir.  Daha vahimi neydi biliyormuşsunuz 17 şehidin verildiği günün gecesinde ve daha sonraki gecelerde Izmirin birahaneleri ve eğlence salonları dopdoluydu, bu manzara da beni üzmüştü! 

Hepimizi ilgilendiren toplumsal olaylarda ne adar duyarlı olduğumuzun diğer bir kanıtı, aşağıda haberlerde ve tablodan da belli oluyor:

http://www.hurriyet.com.tr/p/2008/hurriyet_ecoh.gif

  Bir iğne bile vermedi ...   (Magazin dedikodu  haberi en cok konunan)

  Piyasalar güne sakin başladı ...

  Denizli&Sergen el ele ...

  Meral Zeren'in dramı ...

  Yarım tonluk adamın ölümü ...

  Diyarbakır’da polise hain saldırı: 5 şeh ...  (En az okunan ilgi ceken haber!)

 

Vah türkiye vah vah

 

AKP, bazı konulardaki tecrübesizliği, bilgisizliği, dini istismarı nedeniyle bir çok kuruma da zarar vermiştir. Bunlardan TSK de nasibini almıştır. Allah Türkiye’nin yardımcısı olsun, amin.  

 Üçüncü fotoğrafta, İstanbul`da PKK- Terörüne karşın TBMM`de teskerenin kabul edilmesini etrafı yakarak,  etrafa zarar vererek protest edenler!

HAKKARİ’NİN Şemdinli İlçesi Aktütün Karakolu’na geçen hafta saldıran teröristlerin otopsi için Şemdinli'ye getirilen cenazeleri sorun oldu. Bazı teröristler için savcının yeniden otopsi istemesi nedeniyle cenazelerin ailelerine teslimi gecikince, ilçe merkezinde esnaf kepenk kapattı.

(Güvenlik güçleri, Kuzey Irak ta, Güney Doğu Anadolu’daki dağlarda mağaralarda teröristleri yok etmeğe çalışırken, PKK-canilerine yataklık edenlerin, destek verenlerin, arka plandaki vatan hainlerin de hakkından gelinmelidir. Devlet güçleri ve siyasi otorite eğer, terör bataklığını kalıcı, efektif  kurutmak istiyorsa, teröristlere her türlü konuda yataklık edenleri, onları maddi, manevi destekleyenleri acımadan korkmadan yok etmelidir!)

BİR İNSAN İÇİN BİR DEVLET YÖNETİMİ İÇİN EN BÜYÜK YANILGI, EN BÜYÜK AHMAKLIK, EN BÜYÜK ZAVALLILIK; KENDİSİNİN ACİLEN YAPMASI GEREKİNİ, BAŞKASI TARAFINDAN YAPILMASINI BEKLEMEKTİR, KENDİ GÜVENLİĞİNİ BAŞKALARIN KEYFİNE TERK ETMEKTİR. Türk devleti, Türk silahlı Kuvvetleri, Türk İstihbaratı bu yanılgıya düşmemelidir.

Amerikalılardan gerekli istihbarat alınmıyor diye veryansın ediliyor, 17 erin şehit olmasının tüm sucu Amerikalılara, Pesmergelere, Talabani’ye, Berzaniye, İsrail`e yükleniyor. El insaf, sen ilk evvel kendi istihbaratına ve kendi ekonomik ve askeri ve siyasi gücüne bak  sonra da konuş!  Katırlarla PKK-teröristleri burnunun dibinde güpe gündüz hazırlık yapıyor, sınırı geçiyorlar, saldırıyorlar ve ellerini kollarını sallayarak inlerine geri dönüyorlar. Sen hiç bir şey yapamıyorsun . Sadece dağları taşları uçaklarla bombalıyorsun sonrada ağlaşıyorsun, tutarsız bahaneler, mazeretler sıralıyorsun.

Bazı gerçekleri sıradan bir Vatandaşın görmesi için insanin o konunun uzmanı olmasına gerek yok, sağlıklı bir mantık dahi yeterlidir. Burada en önemli olan hatalardan ders çıkarmaktır, eksiklikleri gidermektir. Bunu bir vatandaş olarak istemek vatan hainliği, TSK-Düşmanlığı değildir, TSK yi Devleti yıpratmak değildir, küçük düşürmek değildir.

Tabiatıyla Amerikalılar, Peşmergeler,  Batılılar kendi hayati çıkarları için PKK yi kullanacaklardır.

Dünya alemi yaşamı, güvenliği; kaos içinde huzursuzluk içinde bir mücadeledir. İnsan, huzura öldükten sonra belki kavuşabilir.  Dünya üzerinde var olmak için biz Türkler mücadele etmekten yılmamalıyız, korkmamalıyız,

Çok vahim!!

Yaralı kurtulan asker

şehit düşen arkadaşını anlattı

(Ciddi bir  Internet WEB-Sitesinden  alinma bir haber)

 "Yanına düşen iki el bombasını teröristlere attı ve ölene kadar savaştı".. Bu sözler şehit Ramazan Yeşil'in yanında bulunan yaralı asker Mehmet Tokmak'a ait..

Sabah'tan Recep Aktepe'nin haberine göre saldırıdan yaralı kurtulan asker, çatışma anının anlatırken söyledikleri bölgedeki güvenlik zafiyetini ortaya çıkardı. Teröristler meğer Perşembe gecesi saldırıya başlamış. Cuma öğlen saatlerinde yeniden saldırıya geçen hainlere karşı direnen Bayraktepe mevzisine yardım askerler şehit olduktan sonra gelmiş.

Antalyalı er Ramazan Yeşil'in kanının son damlasına kadar savaştığı ortaya çıktı. Şehit er Ramazan ile aynı mevzide bulunan ve çatışmadan yaralı olarak kurtulan arkadaşı Mehmet Tokmak'ın kendisini aradığını söyleyen anne Havvana Yeşil, "Beni aradı, 'Ramazan'ı kurtaramadık, o şehit oldu, kabul edersen bende bir oğlun olarak gelip elini öpeceğim' dedi. Kabul ettim. Onu oğlum gibi bağrıma basarım, belki oğlumu onda görürüm" dedi.

PERŞEMBE GECESİ SALDIRMIŞLAR

Mehmet Tokmak'ın şunları söylediği öğrenildi: "İlk çatışma perşembeyi cumaya bağlayan gece saat 24.00 sıralarında çıktı. Jandarma harekât ekipleri termalle yaptıkları gece avında iki kişinin görüntüsünü almış. Bizler de mevzilerimizdeydik. Bize ateş emri verildi. Çatışma çıktı sabaha kadar sürdü. Sabah çatışma durdu. Öğle saatlerinde teröristler yeniden saldırıya geçti.

AYAĞI PARÇALANDI

Bu kez daha kalabalıklardı ve her yerden ateş ediyorlardı. Kanas ve roketatarlarla saldırıyorlardı. Biz de ateş ediyorduk." El bombaları atmaya başladılar, biz aynı tepede 6 arkadaştık. Kardeşim gibi sevdiğim Ramazan da yanımızdaydı. Ramazan'ın yakınına el bombası düştü ve patlama oldu. O anda Ramazan'ın ayağı parçalandı. Vücuduna şarapnel parçaları saplanmıştı. Mevzideki diğer 4 arkadaş o anda şehit oldu.

SÜREKLİ SU İSTİYORDU

Ramazan'la konuşuyorduk yanına iki tane daha el bombası düştü. Ramazan, onları patlamadan alıp teröristlerin üzerine attı. Başımızı kaldıramıyorduk, destek de geç kalmıştı. Ramazan yaralıydı ve çok kan kaybediyordu. Sürekli su vermem için yalvarıyordu. Fakat su vermemek için ona, 'Tamam, sabret, yardım geliyor' diyordum. Yanımda su vardı. Ancak daha önce bize 'su vermeyin' dendiği için ona su vermedim. Daha sonra Ramazan'ın yalvarmalarına dayanamadım, durumu da iyice kötüleşmişti. Ve birkaç yudum su verdim. Ramazan orada şehit oldu. Yarası çok ağırdı. Ben de o arada yaralandım. Kâbus gibiydi, gözümüzü açamıyorduk. Yardım geldiğinde yanımdaki tüm arkadaşlarım ölmüştü."

 YARALI KOMUTANINI SİPERE ÇEKMEYE ÇALIŞIRKEN ŞEHİT OLDU

Sonuc: "İlk çatışma perşembeyi cumaya bağlayan gece saat 24.00 sıralarında çıktı,  sabaha kadar sürdü.

Sabah çatışma durdu. Öğle saatlerinde teröristler yeniden saldırıya geçti.

Bu kez daha kalabalıklardı ve her yerden ateş ediyorlardı. Kanas ve roketatarlarla saldırıyorlardı. Biz de ateş ediyorduk." El bombaları atmaya başladılar,

Bakın yukarıdaki anlatılanlardan, TSK için çok vahim bir durumda olduğunu çıkarıyorum. TSK bu acizliğe düşürülmemeliydi. Genelkurmay başkanı basta olmak üzer tüm sorumlular hesap vermek mecburiyetindedirler. Üstlendikleri görevleri mevkileri daha fazla işgal etmemeleri gerekiyor. En azından 17 erin ölümü için ailelere hesap vermeleri, 17 şehidin ve gazinin kanlarının izahını yapmaları gerekiyor. Askeri görevi ihmalleri görevi suiistimalleri ortaya çıkaranlara, haber edenlere kızılacağına, kendi acizliklerine, eğitimsizliklerine, eksikliklerine,  korkaklıklarına kızsınlar! 

Açıklama: AKTÜTÜN sinir karakoluna düzenlen saldırı ile kamuoyuna yansıyan haberler üzerine ben burada bir vatandaş olarak kendi düşüncelerimi fikirlerimi, v.b. yazarak internet aracılığı ile paylaşma ve tartışmak istedim. Yazımdaki bazı görüşleri kendim de benimsememe rağmen alternatif fikirler olarak tartışmaya sunuyorum. 

Yazılarım, ne kişi nede kurumlara saygısızlık ve hakaret etme, akil verme, yıpratma, zarar verme gibi bir niyetle kaleme alınmamıştır.  Ülkesini devletini ulusunu seven normal bir vatandaş gibi kendi görüş ve düşüncelerimi farklı bir üslupla yazıyorum!

Toplumumuzda, kamuoyunda hindisel görüşler hakim olmaktadır. Yani esen rüzgâra göre, yada hakim siyasi zihniyete göre, birilerinin görüşleri hemen diğerleri tarafından benzeri şekilde beyan ediliyor, düşünülmeden benimseniyor. Çoğu kez kişisel menfaatler ağır basarak ortaya çıkıyor! Hindi sürüsünde hindinin biri durup dururken gluk, gluk etmeğe başlayınca arkadan tüm hindiler gluck, gluck ile etrafı yaygaraya ve kuru gürültüye boğuyorlar. Bu görüngü toplum için tehlike arz etmektedir. Toplum olarak farklı fikirler üreterek birbirimizle belli kurallar çerçevesinde tartışmaktan korkmamalıyız. 

Türkiye’de korkusuzca çıkarsızca yazılması gereken çok şey var, her nedense ilgiller bunlara değinmiyor. Topluma tek renkli belli menfaatler doğrultusunda fikirler aşılanmağa, kabul ettirilmeğe uğraşılıyor.

En basiti: son 10 yıldır PKK-terörü ile ilgili belli siyasilerin. Yazarların yazarçizerlerin, prof. unvanlı ekran danışmanlarının uzmanlarının demeçlerini ve görüş ve fikirlerini araştırın.  Sizlerde hayrete düşersiniz Dün siyah dediğine,  bugün beyaz yada kırmızı diyenleri keşfedersiniz. Bunların çoğu zaten ne vatandaşı, ne toplumu, ne devleti, nede vatani, düşündükleri yok. Tek yaptıkları menfaat elde etmek, kendi ve kurumlarının çıkarlarını korumaktır, büyütmektir, reytinglerini, ünlerine ün katmaya çalışmaktır. Ekranlardaki, gazetelerdeki köse yazarlarının birçoğu da Vatandaşın sorunlarından, ülkenin refahından ziyade kendi reytinglerini, kendi ceplerine girecek parayı düşünürler. İçlerindeki en ünlüsü de ayni en ünsüzü de ayni. Çoğu zaten normal değil, bu şekilde kazandıkları ne zenginliklerin nede ünlerinden kendilerine hayırları yoktur: 

Bakın daha iki gün evvel ünlü bir siyasi (ismi burada önemli değil) PKK-Terörünün bitirilmesi askeri mücadeleyle değil siyasi çözümlerle mümkün olabileceğini söylüyor. Kürtlere daha fazla haklar verilmesini savunuyor.  Bu görüşler yeni değil, PKK`nin  ve yandaşlarının yıllardan beri içte ve dışta sürdürdüğü basarıli propagandanın sonucudur. Ve benzeri laflar kamuoyunda hakim olmağa başlamıştır.

Biri kalkıp da bunlara siyasi çözümle ne anladıklarını sormuyor, açık seçik bu siyasi çözümleri sıralamalarını isteyemiyor. Zaten sorsalardı bu siyasi konjuktür içinde açıklayamazlar, sadece laf kalpazanlığı ile soruyu konuyu geçiştireceklerdir.

Siyasi çözüm:

-      PKK-Terörünü hakli çıkarmak mıdır?

-      PKK`li canileri özgürlük savaşçıları olarak kabullenmek midir?

-      PKK nin cani başı Öcalan`in ceza evinden çıkartılarak rehabilitasyonu mudur?

-      PKK`li kandırılmış vatan hainlerini, canilerini toplumda kutsamak mıdır?

-      Türkiye vatanin ¼ üzerinde önceleri  Kürdistan eyaletinin kurulmasını benimsemek daha sonra kuzeydeki pesmergelerle birleşerek büyük bağımsız Kürdistan devletinin kurulmasına onay vermek ve desteklemek midir?

-      …..

-      ….

-      Yahu bu siyasi, yazarçizerlerde ve prof. unvanlı erken bunak danışmanlarda bu kadar saflık ahmaklık olur mu? 

-      Yada toplumdaki biz bireyler, bu kadar ahmak saf ve korkak yerine mi konuluyoruz?

-      Güney Doğu ne zamandan beri Kürdistan oluyor? 

-      Bu topraklarda hangi devirde hangi zamanda Kürdistan devleti kurulmuştur.

-      Bu topraklarda asırlardır Türk devletleri hâkimiyet kurmuşlardır

-      Bu topraklarda asırlardır Türkler yaşamışlardır

-      Güney Doğudaki Kürtlerin büyük kısmı öz be öz Türk Irkındadırlar.

-     

-      …..

Bakin devletin yapmaktan aciz olduğunu PKK yapıyor!

Güney Doğuyu Kürtleştiriyor. Kürtlüğü kabul etmeyenleri yok ediyor, kaçırtıyor.

Türkiye’nin her yerinde doğu kökenli gençleri kendi saflarına çekiyor. Onların beyinlerini yıkayarak birer ölüm, terör makinesi haline uyuşturucu tacirine çeviriyorlar!

Tüm bunlar olurken aynasızlar demokrasiden, hak hukuktan, siyasi çözümlerden bahsediyorlar.

PKK terörü gerek yurt içinde gerekse yurt dışında farklı olanakları kullanarak Bağımsız Kürdistan hayalini gerçekleştirmek için parasal kaynak, silah ve siyasi destek arayışını basarî ile sürdürüyorlar. Yöntemlerinin biri de ölüm tehditleri ile haraç toplamak, görsel ve yazılı destek bulmaktır. Bazı yazarların ve siyasilerin ve prof. unvanlı danışmanların PKK lehine siyasi çözüm görüşlerini toplumu alıştıra, alıştıra savunmalarını ben buna bağlıyorum.

dr. husso

İzmir, 07 Ekim 2008