10 Kasim1938 -10 Kasım 2008 =70
Sene Atatürk ulusal değerimiz,
. Türkiyedeki beli ekonomik, teknolojik, siyasi, askeri v.b. sorunları, olumsuzlukları Atatürk
ün laik demokratik cumhuriyet rejimine mal etmeğe kalkışmak
çok yanlıştır. Bu nedenle şeriata dayalı, cağ
dışı dini devlet yönetimi arayışlarına
başlamak, yeni anayasa düzenlemeleri ile şeriata dayalı yeni
devlet rejimin zemini hazırlamak bana göre en büyük vatan hainliğidir. Her hükümet mevcut temel yasalar
çerçevesinde devletin içte ve dışta çıkarlarını
savunmak ve korumakla, Halkın refah düzenini yükseltmekle mükelleftir.
Bunun içinde aksak ve eksik yasaları gidermek için gerekeni yapma serbestliğine
sahiptir, fakat Devletin temel yasaları ile gelişi güzel oynama
serbestliğinde, cüretinde olmamalıdır. Devletin kurumları
buna izin vermemelidir. Türkiyede geri kalmışlığın faturası
Atatürkçülüğe, laik cumhuriyet devlet yönetimine ödenmemelidir,
Türkiyedeki geri kalmışlığın, sorunların
sebebini anayasa da aranmamalıdır, Zihniyetler eski geri kafalar
değişmelidir. Eğitime, bilime, teknolojiye, mal ve hizmet reel
üretime ağırlık verilmelidir, kaynaklar yerinde
kullanılmalıdır, fırsat eşitliği, adil adalet
sistemine dikkat edilmelidir. Devlet otoritesi sağlanmalıdır.
Devlet yönetiminde başarının sırrı yeni
anayasalardan evvel buralarda aranmalıdır
. Diğer bir konu: Bir karşılaştırma
yapılırken o günün o zamanın koşulları, alt
yapıları, olanakları dikkate alınmalıdır. Türkiye
bir zamanlar toplu iğne dahi seri üretme teknolojisine sahip
değilken, okuma yazma oranı tek haneli rakamlarda olduğu
tahmin edilirken, üniversite sayısı bir elin
sayısını geçmezken Türkiyede 21. yüzyılda gelişmiş sanayi ülkelerine
sanayi ve teknoloji satar ve dünya pazarlarında bazı sanayi ve
hizmet ürünlerinde onlarla rekabet eder hale gelmiştir. Dünyanın
birçok ülkesine farklı modern üretim tesisleri, fabrikalar kurabilir
hale gelmiştir, okuryazar oranı yüzde doksanların üzerine
varmıştır, her ilde en az birer üniversite bulunur hale
gelmiştir. Kendi imkânları ile çok zor bir coğrafyada
küçümsenmeyecek gelişmeleri başaran Türkiye Petrol dolarları
içerisinde yüzen Sah rejimlerinden de İslami cumhuriyetlerden de kat,
kat daha gelişmiştir. Bu aşamayı beğensek te
beğenmesek te Atatürkçü laik demokratik cumhuriyet rejimine borçluyuz.
Tabii ki bu gelişmeler memnun edici değil. Türkiyenin çok çok daha
ileride yükseklerde olması gerekiyordu. Türkiyenin layık
olmadığı refah gelir ve teknolojik düzeyde
olmamasının birçok nedeni vardır çoğu zaten her kez
tarafından biliniyor ve tartışılıyor. Bazı siyasilerin, partilerin,
kişiliklerin bugüne ve bazı gelişmelere bakarak geçmişi,
geçmişte yapılanları karamaları, o zamanın
insanlarını küçümsemelerini hoş görmüyorum. Mustafa Can Dündar Belgeseli Belli
kişilerin egolarının tatmin edilmesi, ceplerinin daha da
dolması, v.b. için Atatürk değerimizin gelişi güzel bilhassa
ticari, siyasi ve kişisel amaçlı kullanımına izin
verilmemelidir. ATATÜRK ulusal değerimiz, birlik içinde kenetlenmemize
katkı sağlamaktadır,
Atatürk
değerimiz ile ilgili belgesel filimler bu konuda uzman kişilerden
oluşacak bir kurul tarafından yapılmalıdır. Gerçek
belgelere dayanılarak ve topluma yararlı olmasına özen
gösterilmelidir. Can Dündar böyle bir belgeseli hazırlayacak ne bilgiye,
kapasiteye nede kişiliğe sahip değildir diye
düşünüyorum. Medyadaki
belgesel açığını değerlendirerek belgesellerle
kısa sürede büyük servete ve üne kavuşmuştur. Belli
kanallardaki, (kanalın biri sabahtan aksama kadar Mustafa-Can-Dündarin
reklamını yapıyor kendisinin röportajını
yayınlıyor) belgeseli savunmasında
kullandığı bazı gerekçeleri de ben saçma buluyorum,
kendisini samimi bulmuyorum, göründüğü gibi değildir izlemini
vermiştir! Kim bilir, böyle bir belgeselle Nobel edebiyat ödülünü
beklemese de, yakında benzeri bir ödüle layık görürler!, Bu
belgeselle ünü, adi, şanı yurt dışına kısa
zamanda yayılır. Mustafa-Can-Dündar
belgeseli ile hayırlı insan, ulu önder, büyük asker, devlet bilim
adamı bilim Mustafa Kemal Atatürke hakaret edilmektedir,
aşağılanmaktadır. Cumhuriyet savcıları ve
Atatürk dernekleri ve ilgili diğer sivil örgütleri Mustafa-Can-Dündar
belgeseli konusunda daha fazla sessiz ve tepkisiz kalmamalıydı, en
azından suç duyurusunda bulunulmalıydı. Belgeselde, Atatürk; -
Hitler gibi bir diktatör, - Arkadaşlarını satan güvenilmez,
satılmış, dönek bir İnsan, - Zavallı, yalnız,
kimsesiz, alkolik bir adam, - Çekirdekten yetişme bir asker ve birçok
cephede savaşmış kahraman gazimizi korkak, - Toz kaldıran
hayvan sürüsünü yunan ordusu ile karıştıracak kadar ahmak,
-Dinsiz ve Müslüman düşmanı, -Vahdetinin direktifi milli mücadeleye
başladığı, -Leninin paraları ile cumhuriyeti
kurduğu, biri yerine konulmaktadır, aşağılanmak
istenmektedir. Dinimizde, rahmetli
ölenin arkasından kötü laf edilmez saygısı vardır. Aslında bu belgeseli hazırlayanlar kendi
satılmış kişiliklerini, gerçek
soytarılıklarını, zavallılıklarını
ortaya koymuşlardır. Daha da kötüsü ne biliyormusunuz; - yeni emekli
olmuş bir genelkurmay başkanının, Büyükanit`ìn Can
Dündar`i bu belgeseli ile tebrik etmesidir, övmesidir, - Güler Sabancı
başkanlığındaki Sabancı AŞ. tarafından
Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bir belgeselin senaryosu değerlendirilmeden,
gelişigüzel parasal desteklenmesidir. Çok yazık! Atatürkçülük, Anıtkabire gidip ekranlarda
gözyaşı dökmek değildir, Evin balkonlarına, pencerelerine
Türk Bayraklı Atatürk posterini asmak değildir, On Kasımlarda
orada burada bos nutuk atmakta değildir. Atatürkçülük bu tür ileri
zekâlılara haddini bildirmektir, onlara, Atatürke hakaret içeren belge
hazırlama ve oynatma cesareti vermemektir. Vatana,
Demokratik-Cumhuriyete, Ulus-Devletine, Devlet büyüklerine sahip çıkmaktır,
Ülkeye yararlı olamıyorsan, çalışamıyorsan,
üretemiyorsan; hiç değilse ülkeye
zarar vermemektir. Ulusal değerlerimiz konulu belgesellerin
hazırlanmasında daha ciddi ele alınmalıdır, daha özen gösterilmemdir. Bu nedenle
Mustafa Can Dündar belgeseli yayından kaldırılmalıdır
diye düşünüyorum. Mustafa Can Dündar belgeseli benim Atatürk
değerimi zedelemektedir. Atatürk değerimizi çıkarları
gereği pazarlama hakkına sahip değildir. Yasalar gereği
buna izin verilmemelidir..
.. Hükümetin şeriat yanlısı kadrolaşması, Yargıda ve poliste gestapolaşma, Örnegin, Ergenekon PKK-Terörünün azdırılmasından, Devlet yönetimindeki otorite boşluğundan, Çoğalan iflaslardan, artan işsizlikten, Yükselen harç ve vergilerden, Yandaş işsizlerin devletin kurumlarına İstihdam edilmeleri, Alt yapı ihalelerle ve özelleştirme ile Yakınların çok kısa sürede ihya edilmesi Gün ışığına çıkan bazı yolsuzluklar Ve benzeri vukuatlardan, Ve bazı hükümet mensuplarının Daha evvelki ve zihniyetleri ile Zaman zaman kamuoyuna Yansıyan görüşleri, Anayasa değişikliği için Başbakanın;
sabır, sabır sabırlı
açıklamaları Bende dahil birçok kişi tedirgin olmaktadırlar, Endişe duymaktadırlar, üzüntü duymaktadırlar. Ülkedeki olumsuz siyasi ortamdan Ve çevrelerindeki yalaklardan cesaret alan Hükümet siyasilerin, basta başbakanın Ben istediğimi yaparım, Değiştiririm diye hareket ederse, Tabii ki buna bir kısım insanlar Karşı çıkacaklardır. Bazı duyarlı insanların Bu gidişata karsın bir şeyler yapma, Örgütlenme girişimleri çok doğaldır Bu tür girişimler aslında Ulus olmanın, olmasa olmazlarındandır. dr. husso |