KIYI DENİZLERİMİZDE SÜRÜKLENMELİ
AĞ BALIKÇILIĞI,
EKOSİSTEM ACISINDAN
DEĞERLENDİRİLMELERİ
H. Özden[1]
Ege Üniversitesi, Müh.Fak. Mak. Müh. Bölümü
ÖZET
Artan deniz kirliliği, bilinçsiz
ve aşırı balık avlanılması ve deniz ürünlerin toplanılması nedeniyle
denizlerimizdeki ekosistemde telafisi, geri dönüşümü mümkün olmayan hasarlar meydana gelmektedir. Kıyılara
yakın sığ sularda balık ağlarının ve midye
kepçe-tarakların denizin dibini tarayarak sürüklenmeleri nedeniyle deniz
dibinin doğal yapısı harap
edilmektedir. Deniz içine daldırılan yüksek güçlü ışıkla
sürdürülen gırgır sürüklenmeli ağ balıkçılığı,
kuvvetli ışıkları nedeniyle küçük büyük her türlü
balıkların, deniz canlılarının toplu katliamına
neden olmaktadırlar, avlanan balık miktarından çok daha
fazlası denizin dibinde körleşme nedeniyle ziyan edilmektedir.
Kuvvetli ışıkla, topraksı kıyı dolgularıyla
denizdeki planktonların, mercanların yosunların gelişimini
de olumsuz yönde etkilenmektedir. Denizlerdeki eko
sistemin korunması, hatta iyileştirilmesi yöresel veya bölgesel
önlemlerden ziyade bütün dünya kıyı denizleri için geçerli Birleşmiş
Milletler nezdinde alınacak önlemlerle mümkündür. İvedilikle,
denizlerimizde ışıklı gırgır
balıkçılığın yasaklanması önlemlerin
başında yer almalıdır!
Bu çalışmada kıyı
denizlerimizde bilinçsiz, kontrolsüz sürüklenmeli balık ağları
ile avlanma teknikleri konusunda, ayni zamanda çekirdekten yetişme
balıkçı ve gemici kişiliğimle, kendi gözlemlerim, değerlendirme
ve düşüncelerim tartışmağa sunulmaktadır. Aşırı
tekne sayılarındaki yüksek artışa paralel olarak liman
içlerinde, kıyı denizlerimizdeki artan deniz kirliliğine dikkat
çekilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Deniz-kıyıları,
ekosistem, sürüklenmeli ağ balıkçılığı, trata,
trol, gırgır
1. Giriş
Kıyı sahillerinde geçimlerini denizden
balıkçılıkla, deniz ürünlerinden, turistik amaçlı tekne turu ve
gezilerinden sağlayanlarda patlama seklindeki artışlar,
aşırı balık avlanmayı ve deniz kirliliğini
beraberinde getirmektedir! Bu fenomenle deniz
kıyılarımızdaki ekosistem dengesi ileride telafisi mümkün
olmayacak şekilde bozulmağa devam etmektedir. Kıyı
denizlerimizdeki tekne artışlarına emsal olarak
Cunda-Ayvalık limanında bulunan balıkçı ve gezi teknelerin
sayıları verilebilir. Düne
kadar buradaki tekne sayıları 50 adeti geçmezken, bugün
sayıları 1000 `nin üzerindedir. Şekil
1 de Cunda limanında rıhtımda demirli bulunan tekneler
muhtelif fotoğraflarla gösterilmektedir.
Kıyı denizlerimizde liman içlerinde, marinalarda deniz üstünde
yayılan yağ ve yakıt tabakaların ve teknesel
atıkların kapladığı alanlar büyürken, görülme sıklığı ve kalma
sürelerinde de artışlar gözlenmektedir. Marinaların çevrelerinde
de lağımsı görüntüler ve kokular yayılmaktadır. Bazı kıyı şehirlerimizde
yaz sıcaklarında denizden esen hafif rüzgârla gelen
lağımsı keskin pis koku rahatsız verici boyutlara
ulaşmıştır. Örneğin, bir zamanların güzel
tertemiz sayfiye şehri İzmir, yaz sıcağında denizden
gelen pis kokulardan durulmuyor, sahilinde oturulmuyor.
Şekil 1 Cunda-Ayvalık Limanında gezi, yolcu ve balıkçı tekne
görüntüleri
Bilinçsiz, aşırı avlanma ve deniz
kirliliği nedeniyle kıyı denizlerimizde canlı ve bitki
türlerinde bir azalma tespit edilmektedir. Örneğin, çocukluk yıllarımda Cunda adası
etrafında denizden avladığım, kıyı balıkçılarında
gördüğüm ve balıkhanelerde rastladığım birçok
balık türlerini günümüzde artik göremez oldum. Yaz tatillerinde tayfa
olarak çalıştığım bir tratanın balıklarla
dolu ağ torbasının karaya çekilişi Şekil 2 görülmektedir. şekilde görüldüğü gibi bir kalada (Ağların uzatmalı
iplerle denize yayılması ve ardından sürüklenerek çekilmesi ve
ağların balıklarla tekneye alınması; kısaca bir
defalık balık avlama) onlarca kasa (bir kasa: 10-
Şekil 2 1970
yıllarına ait, balıklarla dolu trata ağ
torbasının kıyıdan çekilmesi
30 sene evveline kadar bin bir türünün ve bol
miktarda balıkların, canlıların, deniz mahsullerinin
kaynadığı Cunda adasısın deniz kıyıları
ve altın rengindeki kumları tertemizdi, deniz suyu berraktı. Çocukluğumda
evimizin önündeki rıhtımdan yaz aylarında denize giriyordum.
Simdi ise bırakın denizin lağımsı ve
yağımsı pisliğini bir yana, rıhtımdaki
bağlı teknelerden denize girecek yer dahi kalmamıştır.
Bulanık ve pis deniz sularında balık yerine akla gelebilen her
türlü çöp artıkları oltalara takılmaktadır. Şekil 3 ve Şekil 4 teki fotoğraflar sahillerimizdeki deniz
kirliliğini gözler önüne sermektedirler. Bedava ve rahat çöp deposu olarak
değerlendirilen denizlerimizin içler acısı hali görülmektedir.
Cunda limanı içinde küçük bir ada kıyısının deniz dibi
Şekil 4 de görülmektedir. 30
sene evveline kadar bu kıyılar tertemiz, berrak ve her türlü
balık ve kabuklu deniz canlıları, (kara diken, salyangoz, kavra,
yengeç, deniz hıyarı, midye ve salyangoz) ve sağlıklı yosunları
ile dolu iken, bu gün bir iki kara diken hariç neredeyse bomboş
görünmektedirler. Kirli sari yosunlar yerine yemyeşil, tertemiz ve dipdiri
yosunlar bulunmaktaydı. Şekil
4 görülen bu taşlı kayalardan bir çırpıda sepet dolusu,
gözlere iyi gelen iri yumurtalı kara dikenleri
topladığımı hatırlıyorum. O taşların
altında iri yengeçleri artik bulamıyorum. Eskiden evin önündeki
rıhtımdan açılarak bir saat içinde gece lüks-lambası
balık avı ile sepetler olusu balık tutabiliyorduk. Simdi ise
bütün gece sabaha kadar uzak kıyılara ta Behramkale`ye,
(Edremit-Körfezi) kadar avlanılmasına rağmen yemeklik
balık zor tutuluyor. Kıyı denizlerimizde balıklar ve
kabuklu deniz ürünleri yerine kokmağa başlayan cansızlaşan
bir denizle karşı karşıya bulunuyoruz. Dünya geneline bu tip görüntülere rastlamak
mümkündür. Burada örneklerle anlatılan ekosistemdeki olumsuzlukların başlıca
nedenleri deniz kirliliğidir ve bilinçsiz ve aşırı
avlanmadır. Deniz kirliğinin nedenleri, boyutları ve
aşırı balık avlanmanın ekosistem dengesindeki
olumsuzlukları ile ilgili çok sayıda bilimsel
araştırmaların yayınları, raporları ve kitaplar bulunmaktadır. Bu yayınların
bir kısmına internetten de ulaşılabilinmektedir. [1-11].
Uzun senelerdir bu çok geniş alanda yapılan bilimsel araştırmalara
ve uyarılara rağmen, deniz kirliliği artmaktadır, kıyı
denizlerimizdeki ekosistem daha da berbat edilmektedir. (Aşlında,
neden bu bilimsel uyarılar ve veriler dikkate alınmıyor konusu
üzerinde de bilimsel çalışmalar yürütülmesinde yarar vardır. Tüm
insanlığı ilgilendiren, insanlığı tehdit eden
cevre kirliliği konularında yetkililer ve vatandaşlar ilgisiz
kalmamalıdır.) Bu çalışmamda bilinen konuları,
literatür değerlendirmeleriyle tekrarlamaktan kaçınmak istedim. Burada bazı somut öneriler
tartışmağa sunulmaktadır.
Örneğin, sığ sularda kacak
balıkçılığı önleyebilecek, balık popülâsyonuna
katkı sağlayabilecek basit, ekonomik fakat çok etkili öneriler
getirilmektedir. Deniz kıyılarımızda kirlenme ve
ekosistem
başlıklı diğer bir makalemde deniz
kirliliği ile detaylı bilgiler yer almaktadır,
Şekil
3 Deniz sahillerimizdeki kirlenme görüntüleri
Şekil
4 Kirlilik
ve aşırı avlama nedeniyle
cansızlaşan deniz kıyısına
ve dibine bir örnek
2.
Sürüklenmeli Ağ Balıkçılığı
Kıyı denizlerimizde yoğun olarak
kullanılan sürüklenmeli ağ avlanma teknikleri Trata, Trol ve
Gırgır'dır.
2.1 Trata
Sürüklenmeli trata balık ağları kısaca
;Trata ince gözenekli bir ağ torbası, (Şekil 2) ile geniş gözenekli iki yan branda
ağlarından ağ takımı oluşmaktadır.
İpler yardımıyla uzatılarak geniş bir alana deniz
içinde kurşunlarla alt yaka batırılarak ve mantarlarla üst yaka
yüzdürülerek yayılan ağlar demirli tekneden makaralı vinçler
yardımıyla 12 km/h
hızla çekilmektedir, Şekil 5.
Trata ağlarının büyüklüğüne, ve eklenen iplerin
uzunluğuna göre trata torbasının tekne güverteye
alınması yarim ile bir saat sürmektedir. Eskiden ağlar karadan 6
kişiden oluşan insan gücü ile (sağlı sollu ve en az üçer
kişi) kolonlarla adim, adim çekilmekteydi. (Adim, adim ilerleyerek çekme
manasında Trata ismi buradan gelmektedir.) Günümüzde ise torbada toplanan
balıklar teknenin kıç kısmından tekne motoruna
bağlı sağlı sollu makaralı bir vinçle çekilerek,
güverteye ağlarla birlikte alınırlar, Şekil l 5. Güvertede ağlar balıklardan temizlenerek
daha sonraki avlanmaya hazır hale getirilir. Tekne büyüklükleri genelde
2.2 Trol
Trol tratanın bir üst versiyonudur. Dar
gözenekli kalın ipli ağlardan örülü bir torba ile geniş
gözenekli yan branda ağları halat yardımıyla deniz içinde
yüzdürülerek geminin arkasından 15
km/h bir hızla av sahası içinde belli bir süre sürüklenmektedir. Trol
ağı trata da olduğu gibi ; bir dar gözenekli balık torbasından
ve sağlı sollu geniş gözenekli branda yaka ağlarından
ve çekme halatlarından meydana gelmektedir. Branda yaka
ağlarının gözenekleri maçadan torbaya doğru kademeli
şekilde küçülmektedir. Ağların üst yakasında mantar alt
yakasında ise kursunlar bağlanmaktadır. Trol
sürükleme hızı; trol ağların özelliğine ve
avlanma sahasının deniz şartlarına göre
belirlenmektedir. Branda alt yakası
kursun vb. ile deniz dibine sarkıtılırken, branda üst yaka ağları
mantar v.b. ile yüzdürülmektedir. Branda
ağ kollarının ucundaki maçaya bağlanan kalın halatlarla
trol ağları deniz, içinde yüzdürülerek hareket halindeki tekneden
avlanma süresi boyunda sürüklenmektedir. Deniz derinliğine ve deniz dip
yapısına göre trol ağının sağ ve sol kurşunlu
alt branda ve balık torbasının alt yakası deniz dibini
tarayacak şekilde sürüklenmektedir. Torbada toplanan balıklar
ağlarla birlikte vinç yardımıyla genelde teknenin
arkasından güverteye alınır. Trol acık deniz
balıkçılığı için en elverişli bir avlanma
tekniğidir. Kiçtan vinçli trol kötü hava koşullarında,
dalgalı denizlerde rahatlıkla uygulanmaktadır [11]. Bu sebeple yurt
dışında yaygın olarak kullanılmaktadır. Şekil 5. de Cunda limanında
trol tekneleri örnek olarak gösterilmektedir Üç dört elemandan oluşan bir
tayfa ile trol balığına çıkılabilmektedir. Seyir hızları 510 kn arasında değişmektedir. Türk
kıyılarında troller genelde güneş batımına
yakın, denize açılarak sabaha kadar avlandıktan sonra limana
geri dönmektedirler. (Maalesef,
bazı uyanık trolcüler ise, arada sırada denize göstermelik
açılarak, devletin yakıt teşviklerini suiistimal etmektedirler!)
Türkiye'de de yasak olmasına rağmen ta kıyıların
dibine kadar sokularak sığ sularda kacak trol çekilmektedir. Yurt
dışında ise balık mevsiminde troller haftalar boyu
açık denizlerde limanlara dönmeden av peşindedirler.
Kıyılarımızda birçok balık neslinin yok
olmasının nedenlerinden biri trol
balıkçılığıdır Bunlarında
kıyılardan 5 -10 deniz mili uzaklıkta derin sularda
avlanmaları şart koşulmalıdır.
Şekil 5 Cunda-Ayvalık
limanında sürüklenmeli ağ balık avlama yöntemine
uygun Trata (üstte), trol (solda) ve gırgır (sağda)
tekneleri
2.3. Gırgır
Radarlarla ve benzeri cihazlarla tespit edilen
balık sürüleri kuvvetli ışıklar ve gürültü
yardımıyla bir bölgede toplanmaları sağlanır. Dikey yüzen
ağlarla balık sürüsü çevrilir. Daha sonra ağlar torba
oluşacak şekilde atlan ve üsten ağır, ağır
çekilerek gerilir. Torba içinde kalan balıklar teknenin
donanımına ve balık türüne ve miktarına göre pompalanarak, emilerek veya küreklenerek
yada vinçle ağlarla birlikte güverteye alınırlar.
Yavru/yetişkin gözetilmeden her türlü balık avlanılırken,
değersiz ve yavru balıklar katledilmektedir. Bilhassa jeneratörlere
bağlı 5000 Voltluk ve üzeri kör edici ampuller denizin dibinde
tutularak balıkların bu ışık kaynağına toplanmaları
sağlanılıyor. Çok küvetli ışık etkiyle toplanan bütün
balıklar yavru, küçük, büyük ayırt edilmeksizin körleşmektedirler,
oryantasyonlarını kaybedip, çırpınarak denizin dibini ölü
olarak boylamaktadırlar. Genelde Gırgırla avlanan balık
miktarından çok daha fazlası denizin dibinde körleşme nedeniyle ziyan
edilmektedir. Deniz dibindeki kuvvetli ve uzun süreli ışık deniz
dibindeki florayı, mercanları da olumsuz yönde etkilediği
gözlenmektedir. Bu konuda da yeterli bilimsel çalışmalara
rastlanılmamaktadır. Gırgırların kıyılara
yakın denizlerde avlanmaları yasaklanmalıdır. Cunda
adasında bulunan gırgır tekneleri örnek olarak gösterilmektedir Şekil 1. ve Şekil 5. Gırgır tekne
boyları yaklaşık olarak 15 m ile 50 m arasında
değişebilmektedir. Yeni gırgır tekneleri çeliksac
malzemeden daha büyük ve görkemli inşa edilmektedirler, tekne kicinda
fener (ışık)/çeki bot rampaları vardır.! Gerektiğinden
de fazla güçlü motorları ve pervaneleri vardır. Yayılı
tekne tipleri ile (Uzunluk/Genişlik oranları düşük;
Genişlik/Derinlik-oranları büyük tekneler) ve güverte üstü yüksek
kamera yapıları ile yakıt sarfiyatları çok yüksektir, Kaba
dalgalı açık deniz balıkçılığına maliyet ve
can, mal güvenliği açısından elverişsizdirler. Ashap
malzemeli teknelerden dizaynlar derlendiği için celiksac malzemeli
teknelerin inşası, (imalatı) hayli külfetli olmaktadır. Türkiyedeki
bu gırgır tekne yapım
özellikleri trol tekneleri içinde geçerlidir. 11]. Genelde ışık ve halat çeki botları ile
avlanmaya çıkarlar. Deniz kirliliği yanında gırgır
balıkçılığı balık popülasyonunu olumsuz etkilemektedir. Işıklı
gırgır balıkçılığı belli bir süre 3-5 sene
tüm dünya denizlerinde yasaklanması yada belli bölgelerde
kısıtlı avlanmalarına izin verilmesi ile denizlerimizdeki
balık popülasyonu olumlu yönde gelişecektir.
3. Karaya Yakın Sığ Sularda Sürüklenmeli
Ağ Balıkçılığın Önlenmesi
Yetkililerin birçoğu denizlerimizde karaya
yakin sığ sularda uygulanan sürüklenmeli ağ
balıkçılığın ve güçlü ışık destekli
ağ balıkçılığın, aşırı
avlanmanın ve kirliliğinin deniz ekosistemine verdiği
zararın bilincinde değildirler. Diğer taraftan bilinçsiz trata,
trol ve gırgır balıkçılığı nedeniyle on
binlerce küçük balıkçının, ailesinin geleceği, ekmeği
ile de oynanıyor. Geçimlerini ufak teknelerle kıyı olta
balıkçılığı ile temin edenleri de
sıkıntıya sokuyorlar.
Esasında gırgırla
ışıklı balık avlanması ve kıyılara
yakin sığ denizlerde, sürüklenmeli ağ
balıkçılığının tüm dünya denizlerinde
yasaklanması için de yetkililerin bir an evvel girişimlerde
bulunması gerekiyor. Bu yasaklama ve kısıtlamalara ek olarak:
- Sahil kıyılarına
yakın deniz dibinden belli yosunların, midyelerin,
salyangozların, kara dikenlerin,
deniz patlıcanlarının, yıldızların,
solucanların, mamunların, karideslerin, istiridyelerin v.b.
toplanması belli bir süre yasaklanmalıdır.
- Eğitimli
balıkçılar tarafından her tekne için belli bir kota dâhilinde ve
belli büyüklüklerdeki balıkların avlanmasına izin verilmelidir.
Balıkların yumurtlama zamanında bilhassa sığ sularda,
deltalarda, nehir ağızlarında her türlü balık avı
yasaklanmalıdır.
Birçoklarımızın bildiği gibi
bu deniz canlıları ve organizmalar deniz suyunun temizlenmesi için
tabii bir arıtma sisteminin dâhilidirler. Ve ayni zamanda diğer
canlıların bilhassa balıkların birer besin
kaynağıdırlar.
Örneğin denizdeki kara dikenler, midyeler, salyangozlar,
patlıcanlar, solucanlar, mamunlar,
(kabuklu ve kabuksuz deniz böcekleri) v.b. bir canlı arıtma tesisi
gibi işlev görürlerken diğer canlılarında,
balıkların da önemli birer besin kaynağı olduğu
unutulmamalıdır. Bu doğal canlı arıtma tesisin
bozulmaması gereken önlemler alınmalıdır. Yukarıdaki
deniz ürünlerinin aşırı derecede toplanmasının önüne
geçilmelidir. Deniz ürünleri örneğin,
midyeler, salyangozlar, toplanırken kullanılan yöntemlerle,
deniz dibi tırmık gibi taranarak berbat edilmektedir, balık yuvaları
bozulmaktadır, deniz dibindeki bitkiler koparılmaktadır. Bu
gerçek te birçok kişi tarafından göz ardı edilmektedir
Şekil 6. Kıyılara
yakın sığ sularda sürüklenmeli ağ balık
avlanmasına karşın ve deniz canlıların ve bitkilerin
popülasyonu için deniz dibine bırakılması düşünülen beton blok taslak modeller ve iri kayalara bir örnek
Konu ile ilgi yasa ve yönetmelikler, örneğin
Türkiyede şu sıralar yeterli olmuyor. Kıyı diplerine kadar, sığ
sularda trol ve gırgır balıkçılığını
önlemek için alınabilecek en etkin önlemlerden biri de bu avlanma
yerlerine iri kayaların ve veya balık yuvalı beton
blokların (Şekil 6) dökülmesidir.
Eski hurda gemiler, botlar da mercan kayalıkların çevresinde
batırılarak, sürüklenmeli ağların mercan kayalıklara
verilen zararın önüne geçilebilir. Denizin dibine salınan bu beton
bloklara, iri kayalara yada hurda batik gemilere takılan ağlar
yırtılıp parçalanacaklardır. Şekil 6 da, farklı yapıdaki yuvalı beton blokların
taslak modelleri örnek olarak gösterilmektedir. Bu modellerin
tasarımında sürüklenmeli ağla balık avını önleme
yanında, balıkların barınması ve yuvalanması, ve
ileride üremleri için de yuvalar, dehlizler düşünülmüştür.
Suların derinliğine göre modellerin boyutları
değişebilmektedir. Benzerlerinden ayıran diğer bir özelik
ise, beton blokların denizin dibine dalgıçlar tarafından yerleştirilmelerine
gerek olmaması gemi güvertesinden denize bırakılması
yeterli olmaktadır. Bu gibi basit
pratik ve ekonomik önlemler balıkların buralarda
barınmasına korunmasına, üremelerine ve denizlerimizde
balıkların sayılarının ve türlerinin tekrar
çoğalmalarına neden de olacaktır.
Deniz ekosisteminin bozulmasının
nedenlerinden biri,
kıyıların gelişigüzel topraksı hafriyatla,
çöplerle v. B. artıklarla doldurulmasıdır [8]. Kıyı dolgu işlemiyle deniz ekosistemine verilen
zararın farkında ve bilincinde değillerdir. Her sedyen evvel
kumlu, taşlı, kayalıklı kıyılarda yaşam
ortamı bulan canlı arıtma tesisleri de yok edilmektedir. [9] Deniz suyuna karışan toprak
yayılarak daha sonrada denizin dibine çökerek deniz içindeki canlı ve
bitkilerin oksijensizlikten boğulmalarına sebebiyet verdiği göz
ardı edilmemelidir. Diğer bir önlemde, uydudan sürüklenmeli ağ,
bilhassa güçlü ışıklı ağ
balıkçılığın takip edilmesidir.
4. Sonuçlar, Öneriler
·
Kıyı
denizlerimizde ekosistemin zarar görmesinin nedenlerinden biri
aşırı ve bilinçsiz avlanma diğeri ise deniz suyunun
kirliliğidir. Balıkçı ve gezi teknelerindeki ve diğer deniz
vasıtalarındaki patlama seklindeki artışlar deniz
kirliliğini artırmaktadır. Bazı limanlarda, büyük
körfezlerde deniz kirliliği ciddi boyutlara ulaşmıştır.
Kapalı bir deniz olarak değerlendirilen Akdeniz`deki cevre
kirliliği ve aşırı bilinçsiz avlanma nedeniyle her gecen yıl
Akdeniz`e has bir çok balık türü
yok olmaktadır.
·
Denizdeki ekosistem dengesinin berbat edilmesi ile, çok
sayıda iş aş sahası yok olacaktır. Deniz suyunun
berraklığı, içindeki yaşam, su ürünleri, koyların
temizliği, doğal güzelliği bu beldeleri ilgi çekici
yaptığı unutulmamalıdır. Ve bu doğal güzellikler çok geç olmadan
korunmalıdır. Kamuoyunda balık çiftliklerin sebep oldukları
deniz kirliliğine gösterilen hassasiyetin çok daha fazlası,
denizlerdeki kentsel ve endüstriyel atıklarla ortaya çıkan deniz kirliliğine
gösterilmelidir. Balık çiftliklerinde gözlenen deniz kirliliği
kentsel ve endüstriyel kirlilikten kaynaklanabileceği gerçeği göz
ardı edilmemelidir! Aslında balık çiftlikleri denizlerdeki
balık popülasyonu için olmasa olmazlardandır.
·
Bu çalışmada önerilen Sığ sularda
denizin dibine iri taslar, yuvalı
beton bloklar atılarak kıyı denizlerimizde sürüklenmeli ağ
balıkçılığı önlendiği gibi balık
popülâsyonunu da olumlu yönde tetikleyecektir.
Sürüklenmeli güçlü ışıklı ağ
balıkçılığı uydular vasıtasıyla ekranlardan
da takip edilebilir.
·
Balıkların popülasyonuna katkı sağlayabilecek
diğer bir öneri ise: kapalı bir deniz, göl gibi beli limanlarda, bazı
koylarda her türlü balık avlanmanın yasaklanması ve büyük deniz havuzlarında
kaybolmağa yüz tutmuş balık türlerinin çoğaltılarak
büyümelerini sağlamak, daha sonra serbest bırakmak,
·
Denizlerdeki ekosistem dengesi tamamen bozulmadan Birleşmiş
Milletler nezdinde deniz-ekosistem bütünü içerisinde global acil önlemlerin
alınması gerekiyor. Bu önlemlerin başında;
a. Denizlerimizde bilinçsiz ve
aşırı avlanmayı önlemektir;
Her
şeyden evvel; kıyılarda sığ sularda sürüklemeli
ağ yöntemleri, (trata, trol ve gırgır)
ile
balık avlanma yasaklanmalıdır. Işık destekli
sürüklenmeli ağ ile balık avlanma
dünya denizlerinde yasaklanmalıdır.
b. Denizin
kirlenmesine karşın önlemler;
Çöplerin,
kirli, çamurlu ve kimyasal zehirli, mikroplu kentsel ve endüstriyel
atıkların
kanalizasyon,
derelerle, vidanjörlerle direkt denize karışmalarının önüne
geçilmelidir.
Kıyıların gelişi güzel
topraksı hafriyatla doldurulmasına izin verilmemelidir. Kentsel
ve endüstriyel arıtma tesislerine ve
dinlendirme havuzlarına öncelik verilmelidir.
Kaynaklar
[ 1 ] Clark , R.B., Kranke Meere? (Verschmutzung
und ihre Folgen) Spektrum
Akademischer Verlag, Heidelberg Berlin New York , 1992
[ 2 ] H. Özden, Kıyı denizlerimizde
Kirlenme
. Yayınlanmamış çalışma, 2008
[ 3 ] Bishop, P.L., Marine Pollution
and Its Control McGraw-Hill Book Company, New
York, 1983
[ 4 ] Artüz, İ., Gemi
Kökenli Deniz Kirlenmesi İTÜ Gemi İnşaatı 89 Teknik
Kongresi,
Bildiri Kitapcığı, S: 295-301, 1989
[ 5 ] Egemen, Ö., Çevre ve Su
Kirliliği, Ege Üniversitesi Su Ürünleri fakültesi Yayınları
No: 42. 1999
[ 6 ] FAO
Newsroom..Mediterranean fisheries: as stocks decline, management improves.,
July 2005
[ 7 ] Kelleher, K. Discards in the world's marine fisheries: an update United Nations
Food and Agriculture organization,
Rome., 2005
[ 8 ] EEA. 2005. Priority issues in the Mediterranean environment. European
Environment Agency Copenhagen. Report
5/2005.
[ 9 ]
Özden H Deniz Kıyılarında Dolgu Teknikleri Mersin
Deniz Ticaret Odası Dergisi,
2001
[10] H.
Özden, Kıyı Dolgusu,Deniz Suyunun Çökmesinin Nedenlerinden
Biri Gemi
İnşaatı
ve Deniz Tekn.. GMO-Dergi, İstanbul
Gemi Müh. Odası, 2005
[11] H.
Ozden, Classical Small Boat Design for Fishing Int. small Boot Symp. Bodrum
2006