AKP´nin, Hükümetinin ve savunucularinin

 Demokratik Acilim Anlayisini;

 

Asagidaki iki üc fotograf ve kamuoyuna yansiyan haberler

gayet net bir sekilde acikliyor. Yoruma gerek yok.

Nerden, Nereden Nereye?

Türkiyenin ne hale getirildigi besbelli,

Hayatlarinda üc bes koyun güdenlerin

hükümettigi Türkiyesi, ….

Cuma namazi vaazlari, bos hos laflarla Türkiye, Devlet yönetilmege

Kalkisilirsa, cok yakinda Türkiye´nin cenazeside kilinir.

 

acilim-2.bmpacilim-5.bmp

acilim-1.bmp   

VE

 

akp´nin gestapo benzeri seriat polis teskilati.jpg   gazi-1pkk.jpg

POLİS ENGELLEMEK İSTEDİ

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği üyeleri, Şehit yakınları ve gaziler,

öğle saatlerinde dernek binası önünde ...
Fotograflar internetten kopyalanmistir)

Posteri sakıncalı bulundu
İZMİR Atatürk Stadı’nda oynanan Göztepe-Tepecik Belediye Spor karşılaşmasında pankart krizi yaşandı.
Üzerinde Türk bayrağı ve Atatürk posterinin bulunduğu pankart, siyasi simge olduğu gerekçesiyle stada sokulmadı. Üniversiteli gençler, polisi protesto etti.

 

…………………………………..

 

Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Polisi olamazlar,

Olsalar, olsalar AKP´nin, seriatin Gestapo tipi polisidirler,

(On binlerce parti, seriat yanlisini polis diye emniyete doldurulmasinin sonucu)

Irandaki Seriat muhafizlari benzeri bir Emniyet ….

PKK li teröristlerin, katillerin, vatan hainlerin, bölücülerin

Provakasyonlarina, eylemlerine gik bile demekten aciz, pisirik polis,

Gelismelerden kaygi duyan, tedirgin olan normal vatandaslarin tepkisine

Aslan kesilen Polis, vatandaslara saldirmaktan zevk aliyor!

Vatandasin can mal güvenligini koruyacagina,

kendileri devletin gücünü suistimal ederek,

vatandaslari haraca bagliyorlar,

görevi keyfiyetlerine karsi cikan vatandaslari ya polis karakolunda

yada tenha sokaklarda, parklarda  öldüresiye tartakliyorlar,

iskence altinda öldürüyorlar.

Her nedense kamuoyunda her gecen gün artarak yansiyan

Polis vukuatlarina tepki göstermekten korkuluyor.

,…………..

Nereden Nereye!

Bruksel  Zirvesi  Sonuc  Bildirisinden tek bir madde;

okuduğunu anlayabilenlere  ve AB hayranlarının dikkatine.

Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisi' nden.....     
YORUMSUZ: Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisi'nin "Türkiye" başlıklı
bölümünden; "Presidency Conclusions"

Madde: 23.."..
müzakerelerin yalnız Türkiye'yle değil, diğer devletlerle de yapılabileceğini... Müzakereler sırasında Türkiye birkaç devlete bölünürse veya güneydoğu bölgesinde bir Kürt devleti kurulursa, yeni bir karara gerek olmaksızın onlarla da müzakere  yapılacağına...

………………

Nerden nereye ?

……………….

 

PKK'lının cenazesi gösteriye dönüştü Bingöl kırsalında girdikleri silahlı çatışmada ölü olarak ele geçirilen 5 PKKlıdan biri olan 22 yaşındaki ……. ilçesinde toprağa verildi.
Perşembe gecesi Muş'un Bulanık ilçesine Yemişem Belde Belediyesi'ne ait ambulansla getirilen töröristin cenazesi, yaklaşık 200 kişi tarafından karşılandı. ….. cenazesi bugün öğlen saatlerinde Bingöldek Köyü'ne götürülmek
üzere DTP İlçe binası önüne getirildi.
Burada toplanan kalabalık, sloganlar atarak 1 kilometrelik bulvarda yürüyüş yaptılar. Tüm esnafın kepenk kapattığı ilçede cenaze törenine yaklaşık bin kişi katıldı. Teröristin cenazesi yapılan törenin ardından uzun bir araç konvoyu ile …..

PKK'lının cenazesini ambulanstan alarak omuzlarda taşıyanlar, "PKK halktır halk burada", "Dişe diş, kana kan, seninleyiz Öcalan", "Kurdistan faşiste mezar olacak", "Katil Erdoğan", "Hükümet istifa" ve Kürtce sloganlar atıldı. Yüzü puşu ile kaplı olan bazı gençler ise PKK'nın sembolü üç renkli bez parçaları ile  Abdullah Öcalan`ın fotoğrafı bulunan posterleri açtılar.

…………………

Evet, Nerelerden Nerelere yada Nereden Nereye!

 

Daha ne olabilir ki? Türkiye Bitirilmistir, Bir coklarimiz bunun hala farkinda degiller!

Bu ve benzeri devlete karsin bir cok vukuatlar, ayaklanmalar, meydan okumalar, kanunsuzluklar; 

Ne Demokrasi, insan haklari maskesi altinda hos yada hakli karsilanamaz,

nede Büyük Türkiye, Güclü Devlet plavralari ile gecistirilemez. Demokrasi caresizlerin yada pisliklerin sigindigi cikar araci, bir keyfiyet rejimi degildir.

Demokrasi rejimlerinde yasa, yönetmelikler, kurallar her kez icindir ve her zaman her yerde gecerlidir.

 

Güclü devlet, Büyük Türkiye; -  bu ve bezeri kanunsuzluklara asla göz yummaz, - teröristlerin ve yandaslarinin Vatan topraklari icinde Türkiyenin toprak bütünlügüne, üniter ulus yapisina karsin yasa disi faaliyetlerde bulunmalarina izin vermez.

 

Büyük Türkiye, Güclü Devlet; Ülkenin hayati cikarlarindan, geleceginden, temel yasalarindan asla taviz vermez.  

Verilen taviz üstüne tavizler PKK lilarin ve yandaslarinin kontrol ve bas edilemez güce ve ic -dis destege sahip olmalarini saglamistir. Siyasetcilerin bu güc karsisinda caresizlikleri ve korkulari, panikleri; Büyük devlet, Güclü Türkiye plavralari ile örtbas ediliyor. …. 

 

Güclü devlet, Büyük Türkiye; Ülke genelinde, vatan topraklari üzerinde vatandasin can mal güvenligini teröristlere, vatan hainlerine karsin korur. Yaptiklarini yanlarina kar koymaz.

 

Güclü devlet, Büyük Türkiye;  ekonomide ve ic ve dis siyasette reel basaridir, yani asil güc ve büyüklüktür.

 

Güclü devlet, Büyük Türkiye;  Ülkede vatandaslarin issizlikten, yokluklardan, acliktan kirilmamasidir

Güclü devlet, Büyük Türkiye;  Gercek demokrasinin, hak hukukun üstünlügüdür, firsat esitliginin

gözetilmesidir, ……

Güclü devlet, Büyük Türkiye; Batili les kargalarinin, Türkiye`nin cikarlarina ters düsen her türlü taleplerine hayir diyebilmektir….( gerisine siz devam edin!)

 

……………………………………

 

Sorgulanan beşi Kandil, 24’ü Mahmur’dan gelen 29 kişi, “Örgüte ne zaman katıldın?”, “Nerelerde bulundun?”, “Neden geldin?” sorularına karşılık, ortak bir ifade kullandı ve “Tıkanan barış sürecini açmak için Öcalan’ın çağrısıyla Türkiye’ye geldik” dedi.
Türkçe bilmeyenlerin sorgusu sırasında tercüman yardımı alındığı bildirildi. Sorgulananlara, “Pişmanlıktan yararlanmak isteyip istemediği”  sorulmadı. Üçü Kandil, ikisi Mahmur’dan gelen beş kişi ise, sorgularında bu 29 kişiden farklı olarak, “Kürt halkının önderi sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine, barışa katkı sağlamak üzere Türkiye’ye geldim” şeklinde ifade verdi. 

Önderlik’ gitti
Hâkim önüne çıkan beş kişi, “önderlik” ifadesini kullanmadan, “Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine barışa katkı sağlamak üzere Türkiye’ye geldim” dedi. Hâkim, sadece “suçluyu övme” suçunu oluşturan “Sayın Öcalan” ifadesini tutanağa geçmeyeceğini belirtti. Tartışma sonunda, tutanağa “Sayın Öcalan” ifadesi yazılmadı. Tutanakta, beş kişinin, “Öcalan’ın çağrısı üzerine Türkiye’ye geldiklerini” söyledikleri açıkça belirtildi.

 

Aynı sözlerden tutuklandılar
BUGÜNE kadar, yüzlerce kişi, düzenlenen yasal basın açıklamalarına katıldığı gerekçesiyle tutuklandı. Buna, bu eylemlere katılım konusunda PKK’nın da çağrı yapması ve eylemde PKK sloganları atılması gerekçe gösterildi. Açıkça, “Öcalan’ın talimatıyla Türkiye’ye geldiğini” söyleyen ‘Barış Grubu’  üyesi PKK’lılar ise, demokratik
açılım sürecinin etkisiyle serbest bırakıldı.

 

Hükümet ile ana muhalefet baskanlarinin tartistiklari konulara bakin!

http://i.milliyet.com.tr/MansetOrtaBolge180_80/fft11_mf404343.Jpeg

Siyasi ahlak tartışmasıErdoğan: Kamera isteği ahlaksızlık olur...
Baykal: Ahlaksızlık suçlaması kimseyi ahlaklı yapmaz...

Ben sahsen bir muhalefet liderinin su siralar halkin en cok oylarini alan bir parti baskani ve bir hükümet baskani ile kamerali görüsme sartini ve kasimpasali laflarini sacmalik buluyorum.

Türkiyede öncelikli problemölerin basinda ekonomik sorunlar geliyor; issizlik, vasifli vasifsiz ve dipolamli diplomasiz genclerin issizligi, müzmin issizlik, ic ve dis borclar, sakli hayat pahalliligi, sakli enflasyon, siyasi ve ekonomi disa bagimlilik, devlet yönetiminde otorite boslugu ve keyfilik, tecrübesizlik, Seriat rejimi faaliyetleri….

Güney Dogudaki terör konusuna,  Kürdistan Devleti cikmazina gelince; Hükümetin yaklasimini Ürpertici, yani; cok tehlikeli boyutlara dönme riskinin büyük oldugu görüsündeyim. 

Hükümetin Demokrasi acilimina karsin ben Kürdistan acilimi olarak nitelendirdigim bu girisimin sonu:

1.     Lübnan benzeri kaosa dönüsebilir, (Belirtileri; Radikal kökten dincilerin, ayrilikcilarin kuvetlenmeleri;  halka tepeden bakan, devlet yönetiminde agirligi olan ve devlet olanaklarindan yararlanarak cok zengin olan aristokrat bozuntusu bir sinifin güclenmesi ve cogunluk fakir halkla aradaki gelir düzeyinin korkunc boyutlara ulasmasi; En ufak siyasi firtinadan evvel  aristokrat sinifin ülkeyi terketmeleri, (Fransaya); Ulusa ait  gelenek ve göreneklerin, degerlerin, milli egitimin zayiflamasi, Toplumsal birlikteligin ve dayanismanin sekteye ugratimasi; Askeriyenin siyasetin güdümünde zayiflatilmasi; Sanal bir zenginlik görüntüsünün hakim olmasi; Devlet borclarin artmasi, distan devletin yönlendirilmesi, sömürülmesi!…..) Lübnan kaosa düsmeden evvelki durumunu kisaca özetlemek istedim!  Bu tespitler bügün Türkiye icinde gözlenmektedir!

2.    Eski Yogoslavya benzeri parcalanmaga ve fakirlesme ve geleceksizlikle sonuclanabilir,

3.  Irak benzeri kaosa, cehenneme dönüsebilir

4.    Cekoslovakya örnegine dönüsebilir, (yani cek ve slowaklardan olusan , icte tamamen bagimsiz dista sinirli bagimli bir cumhuriyet…)

Benim kanaatime göre, Türkiyeyi Lübnan gibi bir son bekliyordur. Bu sonun sorumlulugu sadece AKP olamaz. Yarim asirdir sürdürülen yanlis politikalarin birikiminin bir sonucudur.

Bir Vatandas olarak karamsar degilim! Türkiye PKK, Kürdistan sorununu sinirsiz güc kullanarak, kisa bir sürede halledebilecek güctedir.

Bakin demokrasinin uygulandigi her ciddi devletin ilkel bir kurali, yasasi vardir:

-       “HÜR IRADEYLE YÖNETILEN BIR CUMHURIYET DEVLETININ HER VATANDASI, O DEVLETIN YASA VE YÖNETMELIKLERINE BEGENSEDE BEGENMESEDE UYMAK ZORUNDADIR”.

-       “DEVLETIN VARLIGI, VARLIGININ KORUNMASI, hayati cikarlari HER UYGULAMADAN ÖNCELIKLIDIR“.

-       “Devlet otoritesi devletin yasa ve yönetmeliklerini adil ve keyfiyede yer vermeyecek sekilde ve zaman kaybina meydan vermeyecek bicimde uygulamak mecburiyetindedir”.

-       Demokraside keyfiyete, kurum ve sahislara göre yönetim uygulamalarina yer yoktur.

Dünya üzerinde her ciddi devlet, var olmak icin bu kurala sarilir. Cumhuriyet rejimlerin sürdürebilirligi bu basit demokrasinin temel kuralina dayanmaktadir.

Devlet yönetiminde ilk elden söz sahibi olanlarin, basta hükümetin ve üyelerinin, diger devlet kurumlarinin ve Ilgililerin, ekran yorumcu yalaklarin.sahte demokrasi havarilerinin,  demokrasi acilimdan, Kürt acilimindan evvel bu gibi demokrasinin kurallarini hatirlamalari ve geregini yapmalari gerekiyor.

Ülkeyi parcalanmaga ve kaosa sürüklenmesi beklenen  Kürt acilimindan Ilgili devlet kurumlari ve yetkililer ilk evvel;

-       Türkiyenin hayati cikarlarini bilmeleri ve savunmalari gerekir.

-        Kendi tarihlerini ögrenmeleri gerekir,

-       Güney Dogu Anadolunun bin yildan fazla Türk egemenligi altinda bulunuldugunu,

-       Diyarbakirin hic bir zaman bir Kürdistan Baskenti olmadigini tamamen aksine Diyarbakirin bir zamanlar bir Türk devletinin bassehri oldugunu ve daha fazlasini bilmeleri.  Örnegin Güney Dogu Anadoluda her gecen gün artarak basari ile yürütülen Kürt-Asimilasyonun, yani kürtlestirme politikasini,…. Ve Güney doguda yasiyanlarin büyük cogunlugunun kandas yani öz be öz Türk oldugunu da bilmlerini. Yada PKK ve yandaslarinin yurt icinde ve yurtdisinda savunduklari kadar Türkiye, baskici bir politika izlemis olsaydi bu gün Türkce bilmeyen Kürt Vatandasi bulunmazdi. Demokrasi acilimlari maskesi altinda, bu güne kadar verilen tavizler, PKK terörünü azdirmistir, kontrol edilemez hale sokmustur. Son demokrasi acilimi altinda verilen tavizler, teslimiyet; gelecek nesillere altindan kalkamayacaklari bir yük birakiliyor. Gelecek nesiller bizleri, bilhassa sorumlu siyasileri bu kötü mirastan dolayi hep lanatleyeceklerdir. Bu ve bu gibi bilgiler gercekler bilinmeli ve yeri geldiginde duyurulmalidir. Bilhassa yurtdisi destekcilerine anladiklari dilde hatirlatilmalidir…

Ve kanlari canlari pahasina devlete, vatana sahip cikmalari gerekir.

 

Dr Husso

·         Bu yazimla sadece kendi görüs degerlendirmelerimi web sayfamdan tartismaya sunmak istiyorum.  Kisi kisilere, kurumlara saygisizlik etme gibi bir art niyet tasimamaktadir. Ülke yönetiminde önyargisiz, tarafsiz alternatif farkli fikirlerinde, görüslerinde dikkate alinmasinda, degerlendirilmesinde yarar vardir.  

Konu ile ilgili güzel bir yazi, lütfen okuyun ve cevrenize, siyasilere, basta Basbakana ve Cumhurbaskanina iletin, ….. sorun

 

Bekir Coşkun yazdı...

21.10.2009 15:07

YANİ şimdi siz PKK terör örgütü militanlarını önde vali, arkada bando mızıka,
çiçeklerle, çikolatalarla, bayram ederek karşıladınız...
Ama ömrünü bu ülkeye hizmetle geçirmiş profesörleri, akademisyenleri,
edebiyatçıları, gazetecileri, generalleri, sanatçıları, henüz kanıtlanmamış “örgüt” iddiasıyla aylardır hapishanelere tıktınız...
Öyle mi?..
Eli silahlı terör örgütü militanı 20 dakikada ifade verdi ve salındı, ama eli kalemli Mustafa Balbay‘ın dünkü köşesinde “229 gündür tutuklu” olduğu yazılıydı...
Üniversite kurup çocuklarınızı yetiştiren, hastane kurup nice can kurtaran Prof. Mehmet Haberal hasta yatağında tutuklu, ama “çocuk katili” dediğiniz insanları kucaklıyorsunuz...
Böyle midir hukukunuz?..
Kanserle boğuşan bilim adamımız Erol Manisalı acılar içinde sürünüyor... O teröristlerle savaşan askerlerimiz demir kapılar arkasında tutsak... Türkan Saylan öldüğü halde kurtulamadı elinizden, sorgulanıyor...
Ama PKK‘lıları bağrınıza bastınız...
Vicdan bu mudur?..
İlhan Selçuk yarım asırdan fazladır “barış-sevgi-huzur-güven-çağdaşlıkhukuk-
demokrasi” üzerine yazılar yazdı, suç oldu... Ama vatana kurşun sıkanların başı Apo‘nun yol haritasına bakıp bakıp teröristleri çikolatayla karşıladınız...
Böyle midir devlet?..

Taş olsa ağlar...
Bir terörist dağdan eksilse hepimiz seviniriz.
Ama bu ne hal?..
Terör örgütünün bayrakları, Apo’nun posterleri, alkışlar, zafer zılgıtları...
Önde vali...
Arkada çiçekçi...
Devlet terörü teslim aldı derken, terörün teslim aldığı devlet midir bu gözüken?..
Hukuk mu bu?..
Adalet buna mı diyorsunuz?..
Vicdanın eridiği, mantığın yanıt veremediği, tüm değerlerin bittiği yerdir burası...
Taş ağlar...
Taş...

bcoskun@htgazete.com.tr