Dr. Huso'nun Bazı Makaleleri

YERELYÖNETİMLERDE ÇEVRE KİRLİĞİ  SORUNLARI 

Dr. müh. Hüseyin Özden 

Mak. Müh. Böl., Ege Üniversitesi
Tel.  0232 388 40 00  (1893)  dr_huso@yahoo.de

  

ÖZET

 Belediyelerin bugünkü hizmet anlayışı; vatandaşa hizmet götürmekten ziyade, şahsi çıkarlar elde etmek, ve, veya belli kesimlere olanaklar sağlamaktır. Bu  hizmet anlayışı ile şehirlerimiz, bir çok turistik kıyı beldemiz tanınmaz ve yaşanmaz hale getirilmişlerdir. Yerel yönetimlerde de gerekli  reformaların yapılmasında yarar vardır. Örneğin, - Yerel yönetimlerin görev, yetki ve sorumluluk alanlarının Batı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi açık ve seçik en küçük detayına kadar belirlenmesi, geliştirilmesi,  - Birçok hizmetlerin, servislerin,  birimlerin kaldırılması, özelleştirilmesi, - Belediyelerin işveren, işletmeci, darülaceze, hayır kurumu, pazarlamacı, satıcı konumundan çıkarılmaları, - Merkezi yönetim birimlerinin bazı faaliyetleri yöredeki belediyelerin faaliyetlerine devredilmesi, - Çevre kirliliği ile ilgili sorunlarda, bilhassa uygulamada  daha gerçekçi tavır takınmaları gibi. Güzelim şehirlerimizin berbat edilmesinde, yaşanmaz hale gelmelerinde belediyelerin görev ihmalleri ve suiistimalleri göz ardı edilmemelidir. 

Bu çalışmada,  yerel yönetimlerde renovasyon konusu özetlenmektedir, belediyelerdeki çevre kirliliği  ile ilgili sorunlar tanımlanmaktadır,  bazı çözün önerileri tartışmağa sunulmaktadır. Sokaklarda gelişi güzel bırakılan, leş kokan, haşarat ve mikrop yuvası haline dönen, hastalık yayan ve trafik yol güvenliğini tehlikeye sokan, şehrin görünümüne ters düşen çöp bidonlarına ve  güneş enerjisine ve hava devir daimine  uyumlu şehir planlama ve parselleme tekniklerinin, güneş enerjisine uyumlu binaların önemine dikkat çekilmektedir. 

Anahtar kelimeler: Yerel yönetimler, Renovasyon, Çevre Kirliliği, Çöp bidonları, Güneş enerjisini uyumlu parselleme teknikeri, bina yapımları , taş ocakları,   

I.  GİRİŞ

 İnsanların neden olduğu çevre kirliliği, sadece doğayı, doğadaki dengeleri değil, üzerinde yaşayan tüm canlıları bilhassa insanları ciddi  tehdit etmeğe başlamıştır. Çevre kirliliği nedeni ile günümüzde bir çok bitki canlı türleri yok olmuştur, sayıları azalmıştır ve  yok olmağa, azalmağa da devam etmektedir.  Enerji artıkları, bilhassa kömür, petrol gibi fosil bazlı enerji kaynaklarının yakılması ile açığa çıkan baca, ocak, ve eksoz artıkları, konut ve sanayi artıkları, plansız ve yoğun kentleşme,  Betonlaştırma, orman katliamları gibi aşırı yüklenme, avlanma ve israf ve doğa tahribatları insanların neden olduğu çevre kirliliğinin nedenlerindendir.  Genel olarak Çevre Kirliliği denilince akla gelenler: - Hava kirliliği,  - Kara Kirliliği,  - Su Kirliliği,  - Gürültü Kirliliği, - Ulaşım Kirliliği,  - Bina Kirliliği,  - Işık Kirliliği, - Deniz  Kirliliği,.... 

Çevre kirliliği ile insanların yaşam istekleri, üretkenlikleri, yaratıcı çalışmaları, verimlilikleri sağlıkları olumsuz etkilenmektedir. Bu nedenlerle de  şehir imar planlarında her uydu kentte, mahallede her kesin kullanımına açık olan geniş alanlı  yeşil sahalar, büyük parklar, bahçeler, göletler, açık hava oyun sahaları, meydanlar daha fazla önem kazanmalıdır. Yurt dışında örneğin Almanya'da şehrin merkezlerinde, semtlerde  20 ile 100 dönümlük ağaçlı yeşil  sahalar bulundurulurken, Türkiye’de örneğin, Ankara Atatürk çiftliği, Gençlik parkı,  İzmir Fuar parkı, Bornova büyük parkı gibi var olan yeşil sahalar başta kamu kuruluşları tarafından talan edilmişlerdir, yandaşlara peşkeş çekilmişlerdir, içleri binalarla, gazinolarla, çay bahçeleri, büfelerle berbat edilmişlerdir. Bir şeyler yapılıyor imajını dışarıya vermek içinde kıç kadar, 50-500 metre karelik parseller üzerine parkçıklar açılıyor, sonrada büfelerle, sandalye ve masalarla doldurtuyorlar! Maalesef insanlarımız, başta belediyelerimiz geniş alanlı yeşil sahaların;  -insan yaşamı, sağlığı acısından önemini, -şehrin çekiciliğini artırdığını, temiz çevre, klimalandırma katkısını, turistik, savunma ve deprem gibi afetlerde yararlarını vb.   kavrayamamışlardır. Boş araziler kısa dönemli çıkarlar için parsellenip satılmaktadır, yağmalanmaktadırlar. Maalesef büyük kentlerimiz süre gelen dar kafalı, çıkar zihniyet anlayışları ile yaşanmaz hale getirilmişlerdir.  Bu dar kafalı zihniyet son yıllarda bilhassa üniversiteli genç insanların yaşamlarını yurt dışında armalarını, Türkiye dışında  sürdürme girişimlerini kamuoyunda lanetleyeceklerine. biraz olsun bu tasvip edilmeyen gelişmenin nedenlerine de gitsinler.  Vatan, millet Sakarya ve ezan edebiyatı ile nede dilenerek  de bir yerlere varılmayacağı görülmelidir.  Sağlıklı, temiz çevre;  sağlıklı temiz  insanlar içindir.    

II.   YEREL YÖNETİMLERDE RENOVASYON  /1/  

2000 Türkiye'sinde yerel yönetimlerde gerekli bazı reformların  önem sırası dikkate alınmadan  sıralanması:  

·          Yerel yönetimlerin görev, yetki ve sorumluluk alanlarının yeniden açık, seçik en küçük detayına kadar belirlenmesi, geliştirilmesi.

·          Halk ve devlet  denetim olanağı altında belediyelere özerklik.

·          Şeffaflık, şans, fırsat eşitliği, partizanlığa ve keyfi uygulamalara son verecek kural ve yönetmeliklerin çıkarılması, uygulama ve denetim mekanizmalarının tanımlanması

·          Belediyelerin işveren, işletmeci, darülaceze, hayır kurumu, pazarlamacı, satıcı konumundan çıkarılmaları.

·          Birçok hizmetlerin, servislerin,  birimlerin kaldırılması, özelleştirilmesi.

·          Astın üstten sorumlu tutulması. Görevi suiistimallerde maddi  ve manevi  zararın ödetilmesi yanında caydırıcı para, hapis cezaları, meslekten men yasalarının çıkartılması.

·          Başkanların yöneticilerin en önemli görevlerinden biri; kendisine bağlı, sorumluluk alanı içerisinde çalışan birimlerin, şahısların yasalara ve kurallara uygun çalışmalarını sağlamak ve gözetmektir. Bilerek veya bilmeyerek yasalara kurallara aykırı, sorumsuz, keyfi hareket edenleri tespit etmek, yargıya sunmaktır. Bir diğeri ise; bulunduğu kurumun, işyerinin, birimin çıkarlarını gözetmektir, zarara sokmamaktır.  Başkanların , amirlerin; Haberim yoktu. İnisiyatifimin dışında vb mazeretler dikkate alınmamalıdır.

·          Vasıflı, bilgili, dürüst belediye başkan ve üyelerinin aday olabilme koşullarının yeniden gözden geçirilmesi. Yüksek tahsil, daha evvelki mesleki çalışmalarında başarılı olması, Faaliyetleri, tecrübe gibi kriterler tercih konusu yapılmalıdır

·          Başkan ve üye adayların yasalara uygun yöredeki parti üyeleri tarafından belirlenmeleri parti genel merkezi tarafından usul ve kurallara uygunluğu onaylanmalı. Halk tarafından seçilmeleri.

·          Yerel yönetimlerde iki turlu seçimin yapılması daha demokratik olur kanısındayım.  %  20’  in altında oy alan  bir adayın belediye başkanı olarak onu tasvip etmeyen % 80 bir kesime güven veremez,  demokratik kurallara aykırıdır. Başkan  % 50 üzerindeki  oylarla seçilmelidir.

·          Partisine, bey-paşa dayısına bakılarak personel alımlarına son, parti kontenjanlarına men getirilmelidir..

·          Belediyelerdeki harcamaların kontrolü ve tasarrufa gidilmesi personel sayısının azaltılması.

·          Keyfi atamalara, işten çıkarmalara vb. son verilmesi,

·          Merkezi yönetim birimlerinin bazı faaliyetleri yöredeki belediyelerin faaliyetlerine devredilmesi,

·          Belediyelerin vergi toplama, koyma harcama yetkilerin merkezi idarenin denetimi altında genişletilmesi, azami oranlarının belirlenmesi.

·          Belediyelerin hangi nedenlerle de ve tanımlarla da olsa bağış toplamaları yasaklanmalıdır.

·          Belediye gelir ve giderlerinin kontrolü daha ciddi yapılmalıdır, keyfi vergi, yardım adı altında halktan,  iş yerlerinden bağış adı altında haraç toplanılmasının önüne geçilmelidir, Alınacak vergi ve harçların, cezaların maximal ve minimal değerleri belirlenmelidir. Belediyelerin usulsüzlükleri savurganlıkları, israfları, yüksek maaşları, gereksiz personel giderleri halktan  çıkartılmamalıdır.  Türkiye’deki belediyeler enflasyonisttirler, yani kronik enflasyonun, hayat pahalığının  önemli nedenlerindendirler. . 

·          Huzur, güven ve refah içinde yaşamaya katkılar. Bilhassa insan sağlığını, varlığını hiçe sayan her türlü icraatın, hizmetlerin, servislerin, yapılaşmanın önüne geçilmesi

·          Düzensiz, kontrolsüz, yasalara ve çevreye aykırı, keyfi yerleşmenin, yapılaşmanın, büyümenin önüne geçilmesi;

·          Millet malını, parasını; çalışanların alın terini çalanlara, çaldırtanlara, yağmalatılanlara; ipe sapa gelmez yatırımlarda, teşviklerde çarçur edenlere ağır hapis, para cezaları; meslekten men etme, maddi zararın talebi

·          Yöre halkının aydınlatılması, bilinçlendirilmesi,

·          Personel alımlarında dürüstlük, bilgi, yetenek, verimlilik şartı getirilmesi,

·          İmar konularında daha belirleyici yasalar getirilmelidir. Bürokratik işlemler asgari düzeye indirilmeli, alınan harç ve vergiler açık ve seçik belirtilmelidir ve en aza düşürülmelidir.

·          Konut yapımında her şeyden evvel 300’e yakın bürokratik işlemin, akıl almaz keyfi harçların, haraçların bağışların kaldırılması bir zarurettir. Bu çağdışı uygulamalarla,  yüksek ve çok sayıdaki harçlarla  vatandaş konut edineme duruma gelmiştir. Daha dün  eldeki parayla bir konutun inşaatı tamamen bitirilirken , bugün o eldeki parayla konutun kaba inşaatına yetişmemektedir. Bilhassa kıyı, turistik beldelerde bu haraçlarda ipler tamamen koparılmıştır. Arsanızdan normal bir parsel çıkıyorsa,  iki küçük parsele ayrılıyor birisini belediye isteyebiliyor, veya normal iki parselinizden birini belediyeye bağış altında bırakmadıkça hiçbir şey yapamıyorsunuz.  Maalesef bu ve daha beteri uygulamalar günümüzün gerçekleri.

·          Belediyelerin bugünkü hizmet anlayışı; vatandaşa hizmet götürmekten ziyade, şahsi çıkarlar elde etmek, ve-veya belli kesimlere olanaklar sağlamak. Bu  hizmet anlayışı ile şehirlerimiz, bir çok turistik kıyı beldelerimiz tanınmaz ve yaşanmaz hale getirilmişlerdir. 

III. BELEDİYELERDEKİ BELLİ BAŞLI  SORUNLARI 

Kirlilik, Su, Toplu Taşımacılık, Çöp, Konut, Alt Yapı, Kaynak, Aşırı Kadrolaşma İletişim, Halkla Kopukluk, Göç, Partizanlık, Görevi-Suiistimal...  Burada belediyelerin  çevre kirliği sorunları farklı bir yaklaşımla değerlendirilmektedir; /1/ 

Çevre kirliliğinin en büyük etkeni kirli insandır. Eğitimsiz, kişiliksiz insan ve toplumlar yeryüzündeki doğanın hastalık yayan kanser virüsleridir.  Konakladıkları yerleri talan ve berbat ederler, yaşanmaz hale çevirirler.  Evreni bilmem, fakat bu gidişle Dünyayı tamamen kirletip, bu pisliklerinin, kaosun  içerisinde kendi nesillerini tüketeceklerdir. Bu görmek içinde insanın ne uzman nede müneccim olmasına gerek yok.  

Çevre Kirliliği:  

·          Su kirliliği,

·          Hava kirliliği,

·          Kara kirliliği,

·          Gürültü kirliliği,

·          Toplu ulaşım kirliliği,

·          Toplu konut kirliliği,

·          Deniz kirliliği,  

 

Su, su kirliliği, su kaynakları: 

·          Kısa vade: Tasarrufa teşvik, mevcut yer altı ve yer üstü sulardan azami yararlanma, su tankerleri (gemi+taşıt!)

·          Orta ve Uzun Vade: Yeni barajlar, ilaveler, Anadolu’nun karlı sularının Batıya akıtılması, deniz suyunun güneş enerjisi yardımıyla arıtılması, ağaçlandırma su kanalları ve göletlerin açılması, temizlik!! Deniz suyundan yararlanma. Gemi su tankerleri. Var olan su havzalarını korumak buralarda her türlü yerleşmeyi, yapılaşmayı kimsenin gözünün yaşına bakılmaksızın önlemek, men etmek. Yer altı su rezervlerinin yer üstü atıklarla kirlenmesine önlem almak.

·          Yer altı sularının muhafazası! İlk başta yer altı derin kuyuların açılması ve kullanılması izine bağlanılmalıdır ve kontrol edilmelidir.

·          Gelişi güzel sokak caddelerde, bilhassa yollardaki dinlenme tesislerinde gereksiz   araba, otobüs yıkamalarına sınırlandırma  getirilmelidir.

·          Su kaynaklarının etrafında her türlü yapılaşmanın önüne geçilmesi, yapılanların yıktırılması,

·          Sanayi sıvı artıklarının su kaynaklarına dökülmesinin önüne geçilmesi, arıtma tesislerinden geçirilmeleri,

·          Sanayi sitelerinde merkezi arıtma tesislerinin kurulmasını şart koşmak.

·          Özel vidanjörlerin denetlenmesi,

·          Konut ve sanayi artıklarının, yağmur sularının suni göletlerde,  tağarlarda dinlendirilmeleri, bekletilmeleri /2/ 

Hava kirliliği:  

·          Doğal gaza teşvik.

·          Elektrik enerji fazlasının konut ısıtmasında kullanılması, yaygınlaştırılması.

·          Yakıt kontrolü.

·          Eksoz gazlarında azaltılma.

·          Raylı toplu taşımacılığı özendirmek.

·          Merkezi ısıtma sisteminin yaygınlaştırılması.

·          Konut izolasyonu.

·          Ağaçlandırma, yeşil sahalar, parklar;  şehir vahaları. 

·          Mevcut ormanların korunması.

·          Şehir imarında hava zırkolasyonunu dikkate almak.

·          Güneş enerjisine  pasif ve aktif uyumlu parselleme tekniklerini  (şekil 1) ve bina tasarımlarını ) teşvik etmek 

Bina parsel tekniklerinin önemi;   

Güneşe uyumlu, depreme dayanıklı bina-kriterlerinde parsel formları ve boyutları dikkate  alınmalıdır ve değerlendirme tablolarında  ağırlık puanı küçümsenmemelidir.!. (Şekil 1) farklı bina parselleme şekilleri görülmektedir. Villa tipi az katlı binaların yapımında teksal bahçeli  veya çoksal bahçeli parsel şekli tercih edilirken, Çok  katlı binaların yapımında  (Şekil 1; a, b, c, e) parsel şekilleri önerilmektedir. Bu parselleme şekliyle inşa edilen binalar  birbirlerini desteklemeleri nedeniyle, ani, kısa süreli şiddetli sarsıntıları mono çok katlı binalara nazaran  daha iyi sönümlemektedirler, gerilim yığılmalarını dağıtmaktadırlar. (Bu tipteki parselli binalar şehrin estetiğini güzelleştirirken, şehrin, mahallenin, sokağın, binaların daha iyi nefes almasına katkı sağlamaktadırlar. Parsellemede öngörülen ağaçlı, yeşil alanların klima etkisi küçümsenmemelidir.  Yerel yönetimler parselleme işlevinde bu kriterler yanında insan yaşamına uygunluk faktörünü de ve de diğer canlıların yaşama, var olma haklarını da dikkate almaları gerekmektedir. (Şekil 1, f') de eski Cunda-Ayvalık evlerinin parsel düzeni şematik şekilde gösterilmektedir. Kesintisiz arka bahçe, avlu ve yolları ile binalar rahat nefes almaktadırlar, en hafif rüzgarla temizlenmekteler.O zamanın şartlarında yapılan  iki katlı bina içleri  ağaçlı yeşil avlu, bahçelerle ve denize çıkan caddeleri ile yaz günlerinde çok aşırı sıcaklarda bile serin olmaktadırlar. 1944 yılındaki 7 şiddetindeki depremi can kaybı olmadan ve az bir hasarla atlamanın nedenlerinden biri de  parsel düzenidir. Çocukların sağlıklı büyümesinde, İnsanların, toplumların bilgi üretkenliğinde, sağlıklı uzun ömürlü yaşam sırrında çevrenin, bilhassa ortak kullanıma ait olan ağaçlı yeşil sahaların, büyük parkların etkisi göz ardı edilmemelidir!  Güneş enerjisine uyumlu bina yapımları ve parselleme teknikleri, bina ısı yalıtımı ile ve ağaçlı yeşil alanlarla Türkiye'de çok sayıda elektrik enerji santrallerin kazanılacağı şüphesizdir. /3-10/ 


a.   Yığınsal düzenli parselleme

b.  Sırasal düzenli parselleme
 

c.  Çoksal bahçeli  düzenli parselleme
d. Sırasal düzensiz parselleme
 

e.  Çıkmalı sırasal  düzenli  parselleme
f.  Eski Cunda evlerinin
parselleme krokisi 

g.   Kaosal, düzensiz parselleme 
h. Şehir merkezi dışında düzensiz bir uydu kent

 

Şekil  1.  Farklı bina parselleme görüntüleri /3/ 

Kara kirliliği:  

·          Toprağa çözülerek karışmayan poşetlerin imali, satışı ve kullanımın sınırlandırılması, yasaklanması.

·          Toprağa zamanla çözülerek karışmayan çöplerin ayrı toplatılması, depolandırılması.

·          Keyfi, kontrolsüz yapılaşmaya meydan vermemek.

·          Verimli ziraata, tarıma elverişli arazilerin bilhassa kıyı ovalarının betonlaştırılmasına müsaade etmemek

·          Taş ocaklarının işletilmesinde çevre temizliğine uyumluluk  kurallarının getirilmesi.! 

 Günümüzde taş ocakları düzensiz, ilerisi pek düşünülmeden,  doğaya verdiği zararın bilincinde olmadan işletilmektedirler.  Esasında bu ve benzeri, yerüstü maden ocakları çalıştırılırken bazı basit hususların, tekniklerin dikkate alınması ile hem çevreye, yöreye hem de işletene yarar sağlayacaktır.  En basiti bu ocaklar açılırken ocağın girişi mümkün olduğu kadar dar tutulmalıdır, üstü acık, tabanı geniş ve derin setler halinde oyulmalıdır. Böylelikle ileride bir doğa enkazı yerine, çok amaçlı kullanımlı tesisler haline dönüştürülebilir.  Bu  ocakların dar giriş kısmı kapatılarak bir çok maksatlar için kullanılabilen bir tabii hazne, depo, gölet haline getirilebilir.   

Gürültü kirliliği 

·          Şehir içi trafiğin yeniden düzenlenmesi, hız ayarlamaları.

·          Şehir içinde arabaların klakson çalmaları yasaklamaları!

·          Raylı toplu taşımacılık.

·          Ses korkulukları.

·          Seyyar satıcı, işportacıların kontrolü.

·          Karayolu zemin düzeltilmeleri.

·          Belediye hoparlöründen yapılan gelişi güzel abartılı, uzun süren duyurular,  müzik yayınları vs.. sınırlanmalıdır. 

Toplu ulaşım kirliliği,  

Sanayisi gelişmiş ülkelerde demir yolları ile yapılan yük ve insan taşımacılığı gelişmiştir. Türkiye’de ise demir yolu toplu taşımacılığı önemsenmediği için geliştirilmemiştir.  Şehir içi ve şehirler arası yollarda sayıları her geçen gün artan toplu taşıma vasıtaları; minibüs, midibüs, otobüsler,  kamyonet ve kamyonların sebep oldukları hatalarla  her yıl binlerce insanın ölümüne, yaralanmasına, ömür boyu sakat kalmasına neden olduğu bilinmektedir.. Bilhassa şehir içinde müşteri avındaki dolmuşlar; müşteri kapma yarışları ile diğer sürücülerin trafik güvenliğini tehlikeye ve zora sokuyorlar,  harmonik trafik akışını engelliyorlar,  aşırı hava ve gürültü kirliğine de neden oluyorlar,  yolda her gördüklerini müşteri sanıp klakson çalmaları, gürültü kirliğine neden olmaktadırlar her müşteri önünde, neredeyse her bir iki adımda durup tekrar kalkmaları, aşırı yüklenmeleri ile küçümsenmeyecek enerji kaybına, hava kirliğine, neden olmaktadırlar. Toplu mal taşıma vasıtaları, kanyonlar bazı ekonomik sebeplerden dolayı aldıkları aşırı yük ile  yol kaplamasının bilhassa yağışlı havalarda erken bozulmasına neden oluyorlar.  /11/ 

Toplu ulaşımda bazı hedefler; 

·          Hedefi rahat, güvenli, süratli, dakik, ekonomik ve çevreye uygun.

·          Yerüstü raylı toplu taşımacılığına öncelik; teşvik, ortaklık!

·          Yer altı raylı toplu taşımacılık, (metro, tünel taşımacılığı) şu sıralar Türkiye için büyük lüks, yerüstü ray taşımacılığı öncelik verilmelidir.

·          İstanbul, İzmir, Ankara yer üstü raylı toplu taşıma sistemin tekno-ekonomik değerliliği yer altı raylı tünel sisteminden  daha yüksektir.

·          Deniz toplu taşımacılığının geliştirilmesi, (süratli gemiler, modern iskeleler vb.)

·          Bisiklet yolları küçümsenmemelidir. Okul çağındaki çocukların sağlıklı kuvvetli büyümelerine neden olduğu da  unutulmamalıdır.

·          Havaalanı ile otogar ve şehir merkezi hatları aktarmasız süratlendirilmelidir. Yer üstü raylı toplu taşımacılığına bu hatlarda öncelik verilmelidir. Turizm sektörü içinde bir gereksim. Bu hatlar genelde ülkenin aynasıdırlar!

·          Otogarların şehir merkezinden şehir dışına çıkarılmaları sorun! Avrupa’nın büyük kentlerinde otogar ve tren istasyonları şehrin merkezinde bulunuyorlar! Bence şehir dışında yeni otogarlar yerine şehir merkezini dışa bağlayan yolların genişletilmesine gidilmeliydi  

Çöp  

Şekil 2 'de ise yolda gelişi güzel bırakılan çöp bidonların fotoğrafları görülmektedir. Bunlarda bir yol bari yeri gibi trafik güvenliğini ve akışını olumsuz yönde etkilemektedirler. Diğer taraftan bu bidonlar bir mikrop yuvası haline kısa sürede dönüşüyor. Bilhassa yaz günlerinde bu çöp bidonlarından  yayılan pis kokuyla,  haşaratlarla çevrede bulunanları  rahatsız ediyordur, insanların sağlığını da tehdit etmektedir. Aynı şekilde şehrin görünümünü, estetiğini de bozmaktadır.  /11/ Bu nedenlerle: 

·          Herkes çevresinin temizliğinden sorumlu tutulmalıdır.

·          Her konut büyüklüğüne göre, yani ürettiği çöp kadar çöp vergisi verme mecburiyetinde olmalıdır.

·          Her konut, iş yeri temiz, kokusuz, kapalı ve standart çöp bidonunu bulundurmak zaruretinde olmalıdır.

·          Çöp bidonları gelişigüzel cadde ve sokaklarda, meydanlarda, yol kenarlarında bulundurulmamalıdır. 


Resim 1

Resim 2

Resim 3

Resim 4

Şekil 2  Sokaklarda gelişi güzel bırakılan, leş kokan , haşarat ve mikrop yuvası haline

       dönen, hastalık saçan ve trafik yol güvenliğini tehlikeye sokan çöp bidonları 

·          Haftanın belli gün ve saatlerinde temizlik arabaları tarafından boşaltılmak üzere çöp bidonları sahipleri tarafından müsait yerlerde bırakılmalıdır, boşaltıldıktan sonra tekrar yerlerine götürülmeleri gereklidir.

·          Çöp bidonu sahibi veya sahipleri bidonların etrafı rahatsız edecek kadar pis, leş gibi kokmalarını bilhassa turistik yerlerde, sahillerde önlenmelidirler..

·          Çöp toplama arabaları, toplama sırasında akıttıkları pis,  leş kokulu sularla, düşürdükleri diğer artıklarla ve kendi kötü kokularıyla çevreyi kirletiyorlar. Bilhassa turistik yörelerde çöp arabaların yaydıkları pis kokularla misafirleri, turistleri rahatsız etmekte kalmayıp,  kaçırtmaktadır.

·          Gelişigüzel, bilhassa tenha yerleri kirletenler, çöple dolduranlar tespit edilmeli, cezalandırılmalıdırlar.

·          Çöplerin, artıkların denize, su kenarlarına atılmaları yasaklanmalı, bu yerler kontrol edilmelidir.

·          Belirli yerlere  hammadde, (kağıt, şişe, plâstik vb..) toplama bidonları bırakılmalıdır.

·          Gelişmiş zengin ülkelerin misal, Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkelerin tehlikeli, zehirli artıklarını Türkiye’ye boşaltmalarının, önüne geçilmelidir.

·          Çöplerin zamanla açılan kum, taş, maden yer üstü ocaklarına, açılan çukurlara dökülmesinin önüne geçilmelidir. Bu açılan yerler gölet olarak kullanılabilir! 

Konut kirliliği 

·          Sosyal konut yapımında belediyelerinde söz sahibi olmaları gereklidir.

·          Her şeyden evvel 300’e yakın Bürokratik işlemin, (konut yapımında); akıl almaz keyfi harçların, haraçların bağışların kaldırılması bir zarurettir.

·          Villa, lüks büyük konutlar yerine 30-60-90m2’lik konutlara, yurtlara öncelik verilmelidir.

·          Kiralık özel konut yapımları teşvik edilmelidir.

·          Eski, düşük katlı ve eski eser taşımayan binaların yerine yüksek, çok katlı daireli konutlara izin verilmelidir.

·          Müstakil, küçük parseller üzerine inşa edilen apartmanlar yerine, kitlesel, sırasal çok katlı yapılar tercih edilmelidir.

·          Türkiye’de çok katlı, yüksek binalar, gökdelenler öcü gibi değerlendirilmemelidir. Gökdelenlere izin verilmelidir.

·          Dar gelirli vatandaşların kira öder gibi konut edinmeleri sağlanmalıdır. Günün konut politikası varlıklı kişilere, müttehitlere hitap ediyor onları daha zengin ediyor.

·          Şehir içindeki, yani belediye sınırları içinde kalan hazine arsaları belediyelere sosyal konut, kreş,okul, huzur evleri, öğrenci yurtları, spor/kültür kapalı salonları, park, saha gibi yapıların, alanların kazandırılması şartıyla bırakılması!

·          Belediye sınırları içerisinde yapılan tüm binaların belli standartlara, yasalara uygun ve sağlamlıkta yapılmalarının denetlenmesi,

·          Belediyeler, kendi sınırları dahilindeki alanlarda devlet kurumlarının gelişi güzel tesisler kurmalarının önüne geçilmelidir.

·          Bazı devlet kurumlarının doğayı katletmelerine, yağmalamalarına seyirci kalınmamalıdır. (Ayvalıkta bir dünya harikası olan Sarımsak  ile Dikili arası kıyı şeridi maalesef devletin bazı resmi kurumları ta denizin dibine kadar olan  yapılarıyla, yazlıklarıyla berbat edilmiştir.)

·          Konut fonunca toplanan paraların emlak bankta bazı kişiler arasında yağmalanmasının ve bazı yörelerde kullanılmasının önüne geçilmelidir. Belediyelerin konut yapımı bu fondan destek sağlanmalıdır. Bu konut fonundan dar gelirli vatandaşların ev sahibi olmalarında yardımcı olunabilir.

·          Belediyeler bölgelerinde 1-3 ay oturulan yazlıklar, villalar yerine kiralık konutların, Turistik otellerin, Kampinglerin inşasını teşvik etmelidirler.

·          Deniz göl sahillerin, verimli araziler üzerinde, ormanlık araziler içinde her türlü yapılaşmanın, bilhassa 1-3 aylık oturulan küçük yazlıkların, villaların önüne geçilmelidir.  Yazlık villalar, yazlık kıyı siteleri ulusal büyük bir savurganlıktır, Bu savurganlığa devletin el koyması yanında vatandaşların da bilinçlendirilmesi gerekir. Buraya harcanan kapital yeni iş yerlerine, turistik tesislerin açılmasına kaydırılmalıdır.  Ayrıca bu yazlık sitelerle ülkenin önemli tarım alanları, verimli  kıyı ovaları, tarlaları, sebze, meyve bahçeleri,  ormanları yok olmaktadır 

IV.  SONUÇLAR 

·          Yerel yönetimlerde vatandalar lehine bir renovasyon gerekmektedir, Yerel yönetimlerin görev, yetki ve sorumluluk alanlarının, ücret ve harçlarının yeniden açık, seçik en küçük detayına kadar belirlenmesi, geliştirilmesi gerekiyor..  

·          Bazı belediyelerin bugünkü hizmet anlayışı; vatandaşa hizmet götürmekten ziyade, şahsi çıkarlar elde etmek, ve-veya belli kesimlere olanaklar sağlamak. Bu  hizmet anlayışı ile şehirlerimiz, bir çok turistik kıyı beldelerimiz tanınmaz ve yaşanmaz hale getirilmişlerdir. 

·          Çevre kirliliği gibi bir çok sorunlar basit bazı tedbirlerle, tekniklerle, birazda sorumluluk anlayışı ile azaltılabilir, giderilebilir. Yerel yönetimler, pek çok sorunun üstesinden  üniversitelerle işbirliğine giderek geleceklerdir..  

 
LİTERATÜR 

/1/    Özden H.  “Özden H. "2000 yıllarında Türkiye'de Sorunlar,,,"  Kitap, 1999Uşak Müh. Fak. Mak. Müh. Böl.

/2/    Özden H  “Dolgu Teknikleri....”  Mersin Deniz Tiçaret Odası aylık yayın dergisi, Nisan 2001, Mersin

/3/    Özden H  “The consept of the design for buildings with solar energy heating and cooling” Sarjach-

        Solarenergy Conference 02.2001

/4/    N.N. "Energie im 21 Jahrhundert "  Deutsche Shell AG

/5/    Vahrenholt F. "Globale marktpotantiale für erneubare energien" Deusche Shell AG

/6/    Kirschberger A. " Transparente Waermedaemmung zur Gebaeudeheizung" Diss. Uni. Stuttgart 1994

/8/    Göksal T. " Enerji korunumlu bina üretiminde saydam ısı yalıtımı uygulaması" Türkiye 8. Enerji Kongresi.

        bildiriler kitabi  cilt 1., Mayıs 2000,

/8/    Ragonesi M. " Bautechnik der Gebaeuhülle" Bau und Energie .Teubner Verlag, 1993

/9/    Trebersprung M. " Neues Bauen mit der Sonne " Sprınger Verlag, Berlin1994

/10/   Kaiser Y. u.a. " Niedrigenergie -Solarhaeuser, Systeme-Projekte-Technologien"

         Birkhauser Verlag Berlin 1998

/11/   Özden H “Türkiye’de toplu taşımacılığın trafik güvenliği acısından bir değerlendirilmesi” Trafik ve yol

         güvenliği kongresi, 25-27 Nisan 2001 Ankara