KIYI DENİZLERİMİZDE EKOSİSTEMİ
ETKİLEYEN
KİRLENME NEDENLERİ
H. Özden
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi
ÖZET
Ekosistemin bozulması çok kolay ve
hızlı olmasına rağmen, eski haline tekrar dönüşmesi
çok uzun zaman almaktadır. Doğanın eski temiz haline gelmesi
zor, hatta birçok hallerde imkânsız olmaktadır! Bu gerçekler ve cevre
kirliliğin nedenleri bilinmesine rağmen, günümüzde cevre
kirliliğine karşın alınan önlemler yetersiz
kalmaktadır ve Dünyanın birçok bölgelerinde doğa
katliamları devam etmektedir. Türkiye´de de kıyı denizlerimizde
de ekosistem dengesi düzelmeyecek şekilde bozulduğu gözlenmektedir.
Kıyı denizlerimizde her gecen yıl birçok balık türü ve
deniz bitkisi yok olurken, deniz ürünlerinin avlama miktarlarında da büyük
düşüşler tespit edilmektedir. Uluslararası boyutta bir sorun
haline gelen deniz kirliliği Birleşmiş Milletlerde gündeme
getirilmesinde yarar vardır.
Bu çalışmada; - Deniz kirliğinin
ulaştığı boyutlar, başlıca nedenlerine ve
ekosistemdeki bazı olumsuz yansımalarına dikkat çekilmektedir.
Makalenin ikinci bölümünde deniz kirliğine karşın
alınması gereken bazı basit, ekonomik fakat etkileyici önlemler,
öneriler tartışmağa sunulmaktadır.
Anahtar Kelimeler:
Deniz kıyıları, kirlenme, kentsel çöpler, endüstriyel
atıklar, ekosistem.
1. GİRİŞ
Kıyı denizlerimiz,
limanlarımız göllerimiz ve akarsularımız, derelerimiz
fosseptik çukuruna ve çöplüğe ve her türlü ölümcül, hastalık saçan
atık deposuna dönüştürülmüştür. Deniz suyuna yayılan lağım
suları, dökülen çöp
yığınları, artıklar nedeniyle bırakın
balık avlamayı, denize bakılamıyor, sahiller oturulmaz
yaşanmaz hale getiriliyor. Deniz dibindeki altın sarısı
kumlukların yerini laspa, (pis kokulu çamurumsu, bataksı zemin),
poşetler ve plastik malzemeler kaplamıştır. Yeşil
sağlıklı deniz bitkilerinin, yosunların yerini kahve renkli
seyrelmiş hastalıklı yosunlar almıştır. Bilhassa
yaz sıcaklarında artarak çoğalan tiksindirici sümüksü mikroplu
yosunlar ve köpükler denizin yüzeyi kaplar olmuştur. Endüstriyel ve
kentsel kirli atıklar yetmiyormuş gibi
kıyılarımızın, bilhassa liman içi ve turistik
kıyıların gelişi güzel ticari amaçlı
doldurulması diğer bir
sorumsuzluk göstergesidir. Denizin
doldurulmasıyla açılan parklarda, kordon boylarında,
rıhtımlarda bırakın oturup dinlenmeyi, güneşlenmeyi
veya yüzmeyi; denizden bilhassa yaz sıcağında yayılan pis
kokudan insan nefes almakta zorlanıyor. Denizlerimizde, özellikle
Ayvalık, İzmir, Bodrum
limanlarımızda farklı cevre kirliliği örnekleri Şekil 1 - Şekil
14 gösterilmektedir.
Kıyı yerel yönetimler deniz içini ve
deniz kıyılarını konutsal ve endüstriyel çöplerle,
atıklarla ve topraksı hafriyatla doldurup kirleteceklerine;
kaynaklarını ve enerjilerini merkezi arıtma tesislerinin,
çökeltme göletlerin yapımları gibi hizmetlerde harcasınlar.
Denizi doldurarak yeşil saha açacaklarına ve bu yeşil sahalar
üzerine gelişigüzel kamu binalarla, büfelerle, cay-kahve, düğün
salonları ve sosyete gazinoları ve mafya lokalleri ile yeniden
dolduracaklarına denizin dibine suyun içine kadar olan çarpık, geri
zekâlılık abidesi olan yapılaşmaya baksınlar. Deniz ön
cepheli, ta deniz dibine, içine kadar ve aralıksız kıyı
boyunca 8 - 16 katlı binaların çıkılmasına izin
verilirken arkadaki binalar ise 3 - 5 katli bırakılmaktadır.
Örnek mi arıyorsunuz? O kadar çok ki; fotoğraflı, bir şehir
ismi verip, diğerlerini vermediğimde haksızlık etmiş
olurum. Kıyı büyük şehirlerimizde geri zekâlılık
abidesi olarak değerlendirilen yapılaşma planına örnek fotoğraflar, Şekil 13 gösterilmektedir. Denize ön
cepheli ve aralıksız olarak kale duvarları gibi çıkılan
yüksek binalar görüntü kirliliği yanında cevre kirliliği de
yaratmaktadırlar! Geri zekalı abidesi yapılaşma ile
denizden karaya doğru esen rüzgarın, serinliğin, nemli temiz bol
iyotlu havanın şehrin içlerine kadar yayılmasını
engellemektedir. Benzeri yapılaşmalar şehirlerin hava
zirkulasyonunu, yani kesintisiz devir daimini, doğal klima etkenini yok
ediyor. Genelde direkt denize acılan caddeler şehrin içlerine kadar
kesintisiz devam etmelidir. Geri zekâlı abidesi yapılaşma ve
cevre kirliliği ile şehirlerimizdeki insan yaşam kalitesi her
yönüyle berbat ediliyor sıcak yaz aylarında insanlar nefes almakta
zorlanıyor. İnsanlar mecburen
evlerinde rahat nefes alabilmek için sürekli yoğun bir şekilde klima
çalıştırmak zorunda kalıyorlar. Yaz sıcaklarında
evlerde işyerlerinde çalıştırılan klimaları ile
harcanan enerji miktarı dolayısı ile fosil bazlı enerji
yakıtı ile ortaya çıkan cevre kirliliği, dış
ortama salınan ısı ve
gürültü kirliliği de küçümsenmemelidir. Ne yazık ki bu konuda ciddi
araştırmalar bulunmamaktadır.
Geri zekalı abidesi yapılaşma ile insanların
sağlıkları, yanında üretkenlikleri,
yaratıcıkları, mutlulukları ve ömürleri olumsuz etkilenmektedir.
Kesintisiz hava devir daimi, doğal klimalandırma ve enerji tasarrufu
gibi kriterler de şehir imar
planında dikkate alınmalıdır, Ve kesintisiz devir daimi
engelleyen binaların ilk fırsatta kaldırılmasına
gidilmelidir.
Buradaki
çalışmanın amacı, kıyılarımızın
kirlenmesi farklı bir açıdan değerlendirilmektir. Ve
kıyılarımızdaki kirlenmeye karşın ilgililerin ve
vatandaşların dikkatleri çekilmek istenmektedir. Bundan sonraki
makalelerde; Kirlilik ve aşırı avlanma ile bozulan ekosistem ve Teknelerden kıyı denizlerimize
bulasan kirlilik konularına yer verilecektir.
2. KİYİ DENİZLERİMİZDE
KİRLENME GÖRÜNTÜLERİ
Deniz kıyıların
kirlenmesine, kıyı tahribatına ait farklı örnekler,
bilhassa Ege Denizinde İzmir ve
Ayvalik Limanlarından ve Bodrum kıyılarından seçilmişlerdir,
Şekil 1. Kanalizasyon
boruları önündeki yüzen çöpler, yağmur sonrası İzmir liman
denizinde su üstünde yüzen çöpler ve denize acılan bir dere
ağzındaki kirlilik düzeyi Şekil 2 deki fotoğraflarla
görülmektedir. Şekil 3 ise Cunda adası kıyılarından,
boğaz çıkışında deniz yüzeyini kaplayan
kıyıya vuran pis renkli artıklar görülmektedir. Bu kirliliğin
nedeni muhtemelen lağım çukurlarından ve benzeri depolardan
denize dökülen, deşarj edilen pisliklerdir. İnternetten alınan
Şekil 4 teki ilk iki fotoğrafta İstanbul ve Marmara deniz
kıyılarında sıcak havalarda oluşan ve köpük
şeklinde deniz suyu üstünde kümeleşen kirliliğin diğer bir
korkunç boyutunu göstermektir. Kirlilikten ortaya çıkan benzeri diğer
fotoğraftaki görüntüler, bir çok dünya kıyı şehirlerinde
sıkça rastlanılmaktadır. Şekil 5´ teki fotoğraflarda
Cunda adasına ait Hakkıbey ve Sarnıç adalarından
çekilmiştir. Bir zamanlar
meşhur altın rengi tertemiz kumlukları ile piknik ve yüzme yeri
bu sahillerde kirlilikten nasibini almıştır. Diğer bir
fotoğrafta ise Sarnıç adası kıyısının deniz
dibinin şimdiki içler acısı hali görüntülenmiştir. Deniz
dibinde görülen taşlar, kayalıklar kirli sari renkteki yosunlarla
lapsa denilen çökeltilerle kaplanmıştır. Daha 20 sene evveline
kadar bu deniz dibi taşlık ve kayalıklar canlı, tertemiz ve
rengârenk yosunlarla kaplıydı ve kabuklu kabuksuz deniz ürünlerinden
geçilemiyordu. Bu adanın kıyıları çeşit, çeşit
irili ufaklı ege denizine özgü balıklarla (cipura, mercan, melanur,
karagöz, isparoz, sarpa, lahos, levrek, lüfer, kefal, , sardelya, ahtapot,
kalamar, yengec, kavra,
)
kaynıyordu.
Şekil 6 görülen fotoğraflarda Bodrumda
topraksı hafriyat deniz dolgusuna bir örnek gösterilmektedir,
(İnternetten alınmışlardır). Şekil 7 deki fotoğraflar daha dün,
2010 tarihinde çekilmiştir. Cunda Adasında, Arkadenizde Ayvalık
Belediyenin sorumsuzca denizi doldurma ve yapılaşma
çalışmalarına bir örnek olarak gösterilmiştir.
Kıyılar, sahiller 20 ile 100 metre kadar her türlü
yapılaşmadan uzak tutulması ve her kese açık tutulması
gerekirken, deniz doldurularak ta suyun içine kadar konut inşaatına
dahi izin veriliyor. Benzeri denizi
doldurma faaliyetlerine bütün kıyılarımızda
rastlanılmaktadır.
( Yerel yönetimlerin, belediyelerin cevre kirliliği
ile ilgili keyfi, çarpık, sorumsuzluk örneklerinden biri burada Şekil 7 ve Şekil 8 de fotoğraflarla dile getirilmektedir. Denize sıfır konumda
bulunan bir zeytinliğin daha önceden var olan tas duvarı zaman, zaman
dalgalar nedeniyle bozulmaktadır ve duvar taşları denize
dağılmaktadırlar. Bozulan bu kıyı duvarları her
defasında, toprak erozyonuna, toprak kaybına ayni zamanda deniz kirliliğine
karşın tamir edilmektedir. Gecen yıllarda bozulan duvarı
sağlamlaştırarak tekrar tamir ettiren mal sahipleri,
Ayvalık Belediye Başkanı tarafından, iki sene hapis ve
yüklü para cezası istemi ile yargılanmaktadırlar. Toprak
erozyonuna, yani zeytinlikteki toprak kaybına karşın duvarı
sağlamlaştırıldığı için mal sahipleri takdir
edileceğine cezalandırma istemini ben Belediyenin boşalan
kasasına bağlıyorum!. Belediyelerdeki kontrolsüz
harcamalar, israflar, savurganlıklar hali vakti yerinde olan vatandaşın
cebinden yüksek harçlarla, vergilerle, bağışlarla
karşılanmağa çalışılıyor, akil almaz haraç
ve bağışta bulunmayanlar ise canından bezdiriliyor.
Acı bir gerçek ise belediyeler halka, vatandaşa hizmetten ziyade,
hali vakti yerinde olan vatandaşların parasını,
malını, mülkünü yüksek vergilerle, harçlarla ve keyfi cezalarla
çalmakla, canından bezdirmekle,
bela aramakla meşguller. Aynı Belediyenin, Denize çöp, moloz dökerek denizi
kirleterek doldurmasına ve ta denizin dibine kadar toprak dökülerek bina
dikilmesine izin vermesini yetkililer görmüyor, ses çıkarmıyor,
gerekeni yapmıyor nedense! Şekil 8 görülen duvar tamiri
bahanesi ile Belediyeye kaynak yaratılmak isteniyor. CHP ´ li bir belediye
başkanın keyfi icraatında görüldüğü gibi CHP´nin özü bozuk
bir kere, bu nedenle Gandi Kemalle Kemal efendilerle de CHP´nin İktidar
olma şansı çok azdır
. )
(Türkiye´de vatandaşların Devlet kurumların ve yerel
yönetimlerin her türlü şerrine karşın, gasplarına, kötü
muamelelerine, haraç ve rüşvet isteklerine ve sebep oldukları her türlü
mağduriyetlerine karşın, sebep oldukları cevre kirliliği
için, hak aramak için bir dernek, bir
vakıf gibi bir kuruluşta örgütlenmelerinde yarar vardır. Devlet
kurumlarına ve yerel yönetimlerine sızarak vatandaşları
yüksek vergilerle, harçlarla, rüşvetlerle, zorunlu
bağışlarla, haraçlarla yolanlara, eziyet edenlere
karşın ancak; karsız ve tarafsız, bağımsız
çoğunluk gönüllülerden oluşan bir dernek çatısı
altında örgütlenerek baş edilebilir. Çok yakın zamanda yerel
yönetimlerdeki ve devlet kurumlarındaki büyük savurganlıklar, borçlar
ve bilhassa yüksek ve gereksiz personel giderleri nedeniyle, vatandaş
vergilerle, harçlarla, cezalarla, kamulaştırma ile canından
bezdirilecektir. Böyle bir örgüt cevre kirliğine karşın da
yatırımlarda bulunabilir.)
Gemi ve teknelerin sebep
olabileceği deniz kirliliği Şekil 9 ve Şekil 10 de
gösterilmektedir. Son yıllarda
sayıları hayli artmış olan gezi teknelerin sebep
olabileceği deniz kirliliği Şekil 9 de şematik olarak
gözler önüne serilmektedir. Bilhassa yaz aylarında çok sayıdaki gezi
ve balıkçı tekneleri, yatları göz önüne
alındığında, teknelerden suya karışan
kirliliğin boyutları küçümsenmemelidir. İrili ufaklı
motorlu teknelerden, botlardan, yatlardan ve diğer gemilerden
yakıtın ve motoryağların direkt ve dolaylı olarak
deniz suyuna karışmasının çok vahim sonuçları
olmaktadır. Teknelerin, gemilerin batması ile yada kaptanların
sorumsuzca davranmaları, sinte sularının denize dökülmesi gibi,
nedenleri ile ve platform kazaları ile
meydana gelebilecek deniz kirliliği, internetten indirilen
fotoğraflarla Şekil 10 görülmektedir.
Şekil 11İzmir limanına
yaklaşık 6 km uzaklıkta bulunan bir kuru dere içinde plastik
artıkları görüntülenmektedir. Bu plastik artıklar ilk
yağmurda direkt denize karışmaktadırlar. İsin en kötü
tarafı ise; bu derenin Üniversite kampusu içersinde
bulunulmasıdır ve bu cevre rezaletine yetkililerin ses
çıkarılmamasıdır, bizlerin seyirci kalmasıdır.
Üniversite kampusu içersinde ta dersliklerin yani başında bu tür
cevre kirliliği görülüyor ve göz yumuluyorsa, şehrin, memleketin
diğer dere yataklarındaki kirlilik durumu ise içler açısı
olması ve yetkililerin sorumsuz davranması gayet normaldir. Önlem
olarak; acilen marketlerde plastik şişelerin, poşetlerin v.b.
ambalajların kullanımına bir an evvel sınırlama
getirilmelidir.
Şekil 12 de İzmir liman denizine direk
acılan denize çok yakın bir derenin yaz aylarında oluşan
pis kokuları, mikropları, sinekleri önlemek maksadıyla
yapılan dezenfekte çalışmalarına bir örnek
gösterilmektedir. İşin ilginç yani bu çalışmalar
sürdürülürken diğer bir yandan dereye akan fabrika ve kanalizasyon
deşarj suları akmaktadır. Dereye dökülen dezenfekte malzemesi
kısa bir süre sonra deniz suyuna karışmaktadır. Dere
temizlenmeğe uğraşılırken yani baştaki liman
denizi kirletilmektedir. Dere yataklarında su birikintilerinde bilhassa
sıcak yağışsız mevsimlerde oluşan mikrop,
bakterilerin çoğalarak denize karışmaları, deniz deki
canlı ve bitkilere, yosunlara bulaşmaları küçümsenmemelidir.
Benzeri kirlilikler ve kıyı
tahribatları dünyanın birçok deniz, göl ve akarsu dere
kıyılarında zaman, zaman rastlamaktadır ve haber konusu
olmaktadır. Aslında teknik açıdan; gemi kazaları ile meydana gelen cevre
faciaları kısmen önlenebileceği gibi, kaçınılmaz
kazalar sonucu ortaya çıkabilecek çevresel kirliliğin boyutları
da en asgari düzeye indirilebilecek düzeydedirler. 15 m uzunluğundan büyük
ticari gemilerin, teknelerin, yatların cift gövdeli ve
sızdırmazlık özelliklerine sahip birçok kısmi yapıdan,
bölümlerden, su geçirmez ambarlardan yapılmaları şartı
getirilmelidir. Günümüzün teknolojik imkânları bu şartların
yerine getirilmesi gerek gemi imalatı, gerekse de maliyet
acısından fazla külfet getirmeden mümkündür. Bu ve benzeri basit
uygulamalar ile daha sağlam gemilerin yapımını da
sağlayacaktır. Çift cidarlı gemiler gönümüzde lazer teknolojisi
ile kolaylıkla ve ekonomik yapılabilinmektedir.
3. DENİZ SUYUNDA EKOSİSTEMİ ETKİLEYEN KİRLENME
NEDENLERİ
Denizlerimizdeki ekosistemi
etkileyen kirlenme nedenleri az çok her kes tarafından bilinmektedir.
Kirlenme nedenleri ve önlemleri hakkında
literatürde yeterli sayıda çalışmalar bulunmaktadır
(1-13). Buna rağmen denizlerimizde cevre kirliliği devam etmektedir.
Bu sorunun da üzerine bilimsel olarak
gidilmelidir.
Denizlerimizde ekosistem dengesini olumsuz etkileyen
başlıca insani nedenler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
·
Kıyılarımızın
yıllardan beri kentsel çöplerle ve kimyasal içerikli, mikrobik, bakteriyel
ve radyoaktif içerikli endüstriyel atıklarla kirletilmesidir.
·
Deniz
kıyılarının topraksı hafriyatla, gelişigüzel
doldurulmasıdır, yapılaştırılmasıdır.
·
Deniz
ürünlerinin (Baliklar, kabuklu kabuksuz deniz canlıları, yosunlar,
mercanlar) aşırı ve bilinçsiz avlanılmasıdır.
·
Klimasal
etkenler, ( sıcaklık artışı, zararlı
yoğunluklu güneş ışınları, asitli, çamurlu yağmurlar,
havadaki gazlar, v.d.)
Denizlerimizde kirlenme aşağıdaki
gibi sıralanabilir; - Kentsel çöpler, (atıklar) Endüstriyel
atıklar, - Tarımsal Atıklar, - Gemi, Teknesel atıklar, -
Topraksı hafriyatlı dolgular, - Aşırı ve bilinçsiz
avlanma, - Hava kirliği. Diğer bir gruplandırma ise, kirli
atıkların katı, (denizdeki poşetler, lastikler, plastikler,
suni maddeler v.b.) ; sıvı, (yanık yağlar, kimyasal asitli,
renklendirici sanayi sıvıları, boyaları, deterjanlı
temizlik suları v.b.), Kirli, tozlu, asitli hava, gazları ve
aeroskopik atık maddeleri, örneğin püskürtmeli tarımsal ilaçlar)
ve radyoaktif özelliğine göre alt gruplandırmalar
yapılabilmektedir.
Denizlerimizde kirliliğin ekosisteme olan
etkisi şematik olarak Şekil 14 gösterilmektedir.
Suya karışan kirliğin türüne ve
boyutuna göre ekosistem farklı olarak etkilenmektedir. Kirlilik uzun bir
süre güneş ışınlarının deniz suyunun
derinliklerine ulaşmasını, havadaki oksijenin deniz suyunda
çözünüp derinliklerine kadar yayılmasını da büyük ölçüde
kısıtlamaktadır. Denizin dibinde çamur seklinde çöken tabaka
canlıların, bitki örtüsünün, floranın, mercanların, mikro
organizmaların ve balık yavrularının oksijensizlikten telef
olmalarına neden olabilmektedir. Diğer yönden yosun gibi bitki
örtülerin üzerini kaplayarak birçok balık türünün besin
kaynaklarını yok etmektedir.
Yağ tabakası, boyalı asitli endüstriyel atıklar,
deniz suyundaki oksijen konzetrasyonuna ve güneş ışınlarına
hassas olan deniz bitkilerinin ve çanlılarının topluca
katliamına sebebiyet vermektedirler. Bilhassa sıcak havalarda
kıyılarda rastlanan sürü halindeki balık
katliamlarının diğer bir nedeni budur. Bu katliamlar akarsu ve
göletlerde boyalı suların döküldüğü zamanlarda daha yoğun
rastlanmaktadır. Deniz kirliliği
suyun kendi kendini temizleme (arıtma tesisi) mekanizması
tahrip etmektedir..
3.1. Kentsel Atıklar
Buradaki kirlilik; evsel bilhassa mutfak
artıkların örneğin, yanık yağların
lavabo-kanalizasyon yolu ile direkt ya da dolaylı denize
ulaşmaları ile meydana gelmektedir. Benzeri şekilde temizlikte,
hijyenikte kullanılan kimyasal sıvıların, tozların (
deterjanlar, çamaşır tozları, klorak gibi asitler, sabunlar,
macunlar v.b.) denize karışmaları ile ortaya
çıkmaktadır. Önem
sırası dikkate alınmadan aşağıdaki gibi
sıralanabilir:
·
Evsel-konutsal
sıvısal atıkların, (deterjanlı bulaşık
suların, asitli çamaşır kirli ve asitli suların, v.b.)
lağım, kanalizasyon yoluyla yıllardan beri arıtılmadan
direkt yada dolaylı olarak denize akıtılmaları.
·
Evsel
atık yağların, (mutfak yemek yağlarının, kızartma
gibi yanık yağların) sorumsuzca tuvalete yada lavaboya
dökülmeleri sonucu ortaya çıkan su kirliliğin boyutu korkunçtur. Bir litre kızartmış yağ,
12 Milyon Litre, yani bin ile iki bin ton suyun berbat edilmesine neden
olurken, sudaki dengeleri, yani eko sistemi de olumsuz etkiliyor. Suyun havanın oksijeninin,
güneş ışınlarının su içersinde
yayılmalarını engelliyor.
·
Konutsal
katı artıkların örneğin poşet, plastik, lastik,
şişe, kâğıt, kumaş gibi katı
artıkların, katı çöplerin farklı yollardan direkt
atılmaları yada dolaylı olarak dere akarsularla denize
dökülmeleri, yayılmaları. Şekil
·
Lağım
çukurlarına biriktirilen konut artıklarının, bilhassa
asitli, fosfatlı temizlik malzemelerinin, deterjanlı suların,
yanmış yağ artıklarının direkt vidanjörlerle veya
dere, kanalizasyon, boru gibi kanallarla denize boşaltılmaları,
·
Konutsal
topraksı, taşlı, ağaçlı v.b. hafriyat
atıkların denizin içine yada denizin kıyısına
boşaltılması,
·
Dere
yataklarının, kanalizasyonların dezenfekte edilmesi daha sonra
bu zehirli ilaçların deniz suyuna karışması. Dereye dökülen
dezenfekte malzemesi kısa bir süre sonra deniz suyuna
karışmaktadır. Der temizlenmeğe
uğraşılırken yani bastaki liman denizi kirletilmektedir.
·
Dere
yataklarında su birikintilerinde bilhassa sıcak
yağışsız mevsimlerde oluşan mikrop, bakterilerin
çoğalarak denize karışmaları, deniz deki canlı ve
bitkilere, yosunlara bulaşmaları. İzmir limanı içersinden
avlanan balıkların etinde ve bağırsaklarında insan
sağlığını tehdit eden kanserojen
kalıntılarına, bakterilere rastlanmaktadır, bu bulgular
İzmir limanın lağım çukuruna dönüştürüldüğünün
diğer bir delilidir.
3.2. Endüstriyel Atıklar
Bu guruptaki zararlı atıklara;
örneğin, sanayi
artıklarını, tarımsal ilaçları, tıpsal
artıkları, enerji artıkların sayabiliriz. Sanayisel katı, sıvı
ve aerosol (sıvı, gaz ve toz karışımlı) artıkları denizlerimiz deki
ekosistemi tehdit eden kirliliklerin başında yer alırlar. Bu
atıklar denizlerimizde yakıcı, boğucu, bozucu, çökeltici,
zehirli, engellemeci, radyoaktif, bulaşma ve yapışma
özeliklerine sahiptirler. Tehlikeli hastalık saçan, kanserojen etkili,
biyolojik mikrobik sanayi artıkları da arıtılmadan denize
ulaşmaktadırlar. Miktar acısından da tehlikeli
atıklardır. Sanayisel deniz kirliliğin başlıca
nedenini aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: Her türlü Zehirli,
çöktürücü, renklendirici, boğucu, radyoaktif sanayi artıkların
denize arıtılmadan yada yetersiz artıma ile direkt yada
dolaylı olarak dökülmeleri ve denizde yayılmaları
Tarımsal atıkları endüstriyel
atıklar grubu icerisinde ele alınabilirler. Tarımsal amaçlı
olarak kullanılan kimyasal gübrelerin, alıntılarının,
bitkisel ve hayvansal hormonların, ilaçların, boyaların, havadan, yer altı veya yerüstü sularla
direkt yâda dolaylı olarak deniz suyuna
karışmalarıdır. Endüstriyel baca gazlarını ve
aerosöl atıklarını, dünyadaki yanardağların meydana
getirildiği kirlilik oranı ile karsılaştırıp,
fabrika bacalarından ve motor eksozlarından yayılan cevre
kirliliğini küçümseyen ve çıkar amaçlı,
çarpıtılmış yanıltıcı raporlar düzenleyen
bazı bilim adamlarına günümüzde rastlamak üzüntü vericidir. Benzeri
şekilde; bilinçsiz, aşırı ilaçlama, gübreleme ile meydana
gelen kıyı denizlerimizdeki kirlilik küçümsenmemelidir. 20 sene evveline kadar Edremit körfezinden ta
Çandırlı körfezine kadar hemen, hemen her yıl zeytin
ağaçlarının ilaçlanması, kanserojen DTT tozu ile uçaklardan
püskürtülerek yapılıyordu. Aerosöl ilacın bir kısmı
denize karışarak zaman, zaman deniz kıyılarında toplu
balık katliamlarına neden oluyordu. Büyük, küçük, yavru ayırt
edilmeksizin balıkların bir kısmı ölü karaya vururken,
diğer bir kısmı da oryantasyonu kaybedip su üstünde panik
içerisinde yüzüyorlardı. Bu balık katliamları hala benim
gözlerimin önündedirler. İşin ilginç ve acı tarafı;
vatandaşların bazısı bunları denizden toplayarak
satması ve pişirip yemesi idi. Günümüzde deniz
kıyılarımızda hala zeytin ağaçlarını
ilaçlanması uçakla ve veya motorlu güçlü pompalarla yerden
yapılmaktadır. Bu ilacın bir kısmı toprak altı
tatlı, acı su kaynaklarına ulaştığı gibi
farklı şekillerde akarsulara ve denize de
karışmaktadırlar. Tek fark, karaya vuran balıkların
görülmemesidir. Bunun nedenini gayet basit! Denizlerimizde ilaçlardan etkilenip
karaya vuracak balık kalmamıştır.
3.3. Gemi-Teknesel Ve Bot Gibi Deniz Araçlarından Denize
Karışan Atıklar
Son yılarda denizlerimizde gemi, tekne, bot,
yat gibi deniz vasıtaların sayıları
artmıştır. Bu
artışa paralel olarak denizlerimizdeki kirlilik artmıştır.
Bu kirlilik farklı yollardan denize bulaşmaktadır:
·
Petrol
tankerlerinden ve diğer gemilerin kazaya uğrayarak kirletici
maddelerin denize karışması, yayılması.
·
sinte
ve balast suların denize boşaltılmaları.
·
gemi-evsel
çöplerin denize atılması,
·
gemi-
tuvalet-lavabo suların, denize akıtılmaları.
·
gemi
ambar artıkların, süprüntülerin denize dökülmesi.
·
zararlı
yosunların, mikro organizmaların bir denizden diğerine
taşınmaları.
·
Gemi
altlarının yosun, atırganalara, petaluzlar ve deniz
kurtçuklarına karşın zehirli boya ile boyatılmaları,
bu zehirli boya partiküllerin deniz suyuna karışması. (Atırgana; gemilerin sualtı
dış gövdelerinde zamanla oluşan çoğalan ve irileşen
kabuklu organizmalar petalluzlar genelde sualtı dış gövde
yapışan tabak-midye türü canlılardır! Bu oluşumlar
teknenin geminin süratini yari yarıya düşürebilmektedir, enerji yakıt
kaybına sebep olmaktadırlar. Teknelerin hızını önemli
ölçüde azalttığı, yakıt tüketimini
artırdığı gibi gövdenin çürümesine de neden
olmaktadırlar, Zehirli boylarla gemi sualtındaki bu oluşum belli
bir süre için önlenmege çalışılıyor)
3.4. Topraksı Hafriyatlı Deniz Kıyısı
Dolguları
·
Her
türlü çöpün, topraksı hafriyatın denize direkt veya dolaylı
denize dökülmeleri,
·
Deniz
kıyılarının doğal yapısının
betonlaştırılarak tahribat edilmesi,
·
Deniz
suyunun doğal devir-daimi, akıntıların gelişigüzel
dolgu, barınak, dalgakıran, marina, kütiskele, dalyan, gibi
yapılarla engellenmesi veya olumsuz yöne çevrilmesi,
·
İnşaatlar
için sahillerden, koylardan ve deniz dibinden kum, çakıl, taş
toplanması,
Kıyı dolgusunun Şekil 6, Şekil
7 ve Şekil 7b örneklerinde görüldüğü gibi her türlü hafriyat, toprak
ve çöp artıkları dökülerek gelişigüzel, ciddiyetsiz
yapılması ve yapımın üzün sürmesi halinde ortaya çıkan
zararlar:
·
Topraksı
hafriyatın ve çöplerin rüzgâr, akıntı, dalga gibi etkenlerle
denizin derinliklerine yayılmaktadır, zamanla denizin dibine
çökmektedirler, bir kısmı ise karşı sahillerde tekrar
karaya vurmaktadırlar. Topraksı, çöplü dolgunun suda eriyerek,
dağılması ve yayılması söz konusudur. Çamurlu su içindeki
katıklar zamanla denizin dibine çökelmektedir. Deniz suyun
berraklığına,
temizliğine göre güneş ışınları
derinliklere ulaşır ve havadaki oksijen denizin yüzeyinden çözünerek
derinliklere yayılır. Topraksı hafriyatla ortaya çıkan
deniz kirliliği ile güneş ışınların ve oksijenin
denizin derinliklerine yayılmasını engellemektedir, boğucu
etkisi de bulunmaktadır. Diğer olumsuz nedeni ise
yoğunlaşmış bulanıklık deniz suyunda bir çok
mikroorganizmanın oksijensizlikten boğulmalarına sebep olduğu
gibi canlıların hareketini de kısıtlamaktadır. En
önemlisi ise bulanıklık, tortu şeklinde dibe çökerek balık
yumurtalarının, larvaların, yavru balıkların ve
bitkilerin ve mikroorganizmaların havasızlıktan telef
olmalarına neden olmaktadır. Denizin gelişi güzel topraksı hafriyatla ve çöplerle doldurulması
sonucu oluşan deniz kıyı dibi görüntüleri örnek olarak Şekil
5b. gösterilmektedir. Deniz dibine
görülen yosunlar daha 20 sene evveline
kadar farklı tonları ile çanlı temiz, pırıl, pırıl
idi. Ayni şekilde taşların, çakılların üzerinde tortu
seklinde pislikler bulunmuyordu, pırıl,
pırıl tertemizdiler ve çeşit, çeşit balıklarla bu kıyılar
doluydu.
·
Kıyıların
betonlaştırılarak suyun kendi kendini temizleme (arıtma
tesisi) mekanizması tahrip edilmektedir. Kumluk, taşlık gerekse
de kayalık kıyılar birer canlı arıtma tesisi gibi
çalışan birçok mikro organizmaları, deniz canlıları ve
yosunları barındırmaktadır. Kıyıların
doldurulmasıyla ilk önce bunlar katledilmektedir daha sonra bunların
yerine geçeceklerin yaşam ortamı da yok edilmektedir. Doğal kıyılarda
barınabilen sağlıklı yosunlar, mikroorganizmalar, midyeler,
kara dikenler, deniz patlıcanları, salyangozlar, yengeçler,
denizyıldızları, solucanlar, mamunlar (deniz böcekleri,
kurtçuklar), karidesler v.d. suyun temizlenmesinde önemli rol
oynadıkları bilinmektedir. Ayrıca bunlar birçok balık
türünün birer besin kaynağı olduğu da unutulmamalıdır.
·
Plansız
dolgu yapımları ile deniz suyunun akıntısı
engellenmekte veya olumsuz bir yöne doğru yönlendirilmektedir. Deniz
suyunun doğal devir-daiminin bozulası ile su kendi kendini tazeleme,
yenileme işlevini sürdürememektedir. Suya karışan artıklar
akıntı vasıtasıyla acık denizlere
taşınamamakta, suyun dibine bir örtü şeklinde çökelerek
birikmektedirler. Buraları zamanla bir nevi mikrop yuvasına
dönüşmektedir, çevreye yayılmaktadır! Bunu en güzel örneği
İzmir Limanında ve İstanbul Haliçte görülmektedir.
·
Dolguların,
Kordonların diğer bir olumsuz yanı ise, kıyını
doğal güzelliğini yok ederken kıyılarda ki canlı
arıtma tesislerinin yaşam ortamı da ortadan
kaldırmaktadır. Genelde kıyılara en az 20 ile 100 m ye
kadar normal yapılaşmaya izin verilmemeliydi. Bu kural yeni
yerleşim kıyı yerlerinde gelecek nesiller için
uygulanmalıdır. Deniz kıyıları her kesin
kullanımına doğa tahrip edilmeden açık
tutulmalıdır. Dünyada ender
doğal harikalardan biri sayılabilen Badavut-Ayvalık ile Dikili
İzmir arasında boydan boya uzanan yaklaşık 40 km.
uzunluğundaki o muhteşem sahili, kumluğu en nihayet plansız
yapılaşma ile ta denizin dibine izin verilen sitelerle, villalarla,
kamu binaları ile, dolgularla ve deniz kirliliği ile, denize dökülen
lağım suları ile tamamen
berbat edildi. Burası muhteşem
onlarca kilometre uzunluğundaki sahil kumluğu, ve uygun kliması
ve doğa güzellikleri ile ile dünyanın bilhassa Bati Avrupa´nin çok
amaçlı kullanımlı tatil cennetine çevrilebilinirdi.
3.5. Aşırı Ve Bilinçsiz Avlanma
·
Tırol,
trata gibi kıyıların deniz dibini tarayarak harap eden ağ
avlama yöntemlerin yıllardan beri sürmesi,
·
Kıyılarda
ışık destekli sürüklenmeli germeli ağ balık avlama
yönteminin yoğunlaşması, (aşırı avlanma
·
Deniz
diplerinden, kayalık ve taşlıklardan midye, salyangoz, deniz patlıcanı, yıldız,
kara diken, yosun, karides, mamun,
(kabuklu kabuksuz deniz böcekleri, kurtları) gibi mamullerin
yıllardan beri aşırı toplanması,
·
Teknelerin,
gemilerin sualtlarının zehirli boyalarla kaplanması,
·
Katil
yosunların, atırgana gibi zehirli mikroorganizmaların deniz
taşıtları ile denizlerde yayılmaları
·
Tekne,
motor, yat, sandal gibi deniz taşıtlarındaki hızlı
artış. Sinte, yakıtlı, yağlı tekne içi
sularının limanlarda, koylarda denize boşaltılması.
Denizde suyun üstünde yayılan yağın, yakıtın birçok
bitkinin ve canlının besin kaynağı olan platkon, yakamoz
gibi mikro organizmaları, yok etmektedir.
3.6. Kirli Hava, Asitli Yağmurlar
Artan hava kirliği ile dolaylı olarak
denizlerimize bulasan kirlilik günümüzde küçümsenmeyecek boyutlara
varmaktadır. Endüstriyel atik gazların, yakıt
artıkların havaya karışması, daha sonra dolayli olarak
yağmurlarla denizlerimize karışması ile bu kirlilik nedeni
açıklanabilir. Bu Kirliliğin daha çok sığ sularda ve sahil
deniz kiyilarinda etkili olmaktadır. Asitli yağmurların
topraktaki ve ormanlardaki tahribatına benzer tahribatların da denizlerimizde
söz konusu olmaktadır. Bu konuda her nedense yeterli sayıda bilimsel
çalışmalar bulunmamaktadir. Diğer taraftan seniz suyu üzerinde
bulunan mikroorganizmaların, yakamozların da bu hava
kirliliğinden etkilenmesi beklenilmektedir. Bilindiği gibi mikro organizmalar
denizlerdeki ekosistem zincirinin bir halkasıdır, Mikro organizmalar
deniz suyundaki kirli yok ederken, birçok deniz canlı türünün de yiyecek
kaynağıdırlar. Eko sistem halkasındaki hava
kirliliğinden ortaya çıkan bir etkileşim, diğer kısmi
halkalara olumsuz yansımaktadır.
3.7. Kıyı Denizlerdeki Balık Çiftliklerin Ürettiği
Kirlilik
Yerel yönetimlerin denize direk
bıraktıkları arıtılmamış kanalizasyon
suları, denize dökülen kentsel atıklar, denize karışan
sanayi artıkları ve topraksı hafriyatın yanında balık
çiftliklerin ürettiği deniz kirliliği hiç denecek kadar
azdır. Aslında balık
çiftlikleri denizdeki eko sitemin korunmasında yararlı oldukları
gibi ülke ekonominse çok yönlü yararlar sağlamaktadırlar. Balık
çiftliklerini kaldıracağı yerde artırılması
yönünde devletin tevsikleri vermelidir.
Koylardaki doğal akıntıyı sekteye vurmayacak
şekilde Türkiyenin belli bölgelerinde kurulmalarında, deniz
kirliliği açısından ben sakınca görmüyorum.
Balıkçı kooperatifleri yeni balık çiftlikleri kurarak bilinçli
isleterek düzenli ve sürekli bir geçim kayağını kendilerine
sağlayabilirler.
Kıyı yerel yönetimler her yıl
milyonlarca metreküp kirli aratılmamış kanalizasyon suyunu, yüz
binlerce ton kati atiği denize, limana döküyorlar. Bu kirlenmeğe
karşın kamuoyunda ses getirilmiyor. Bula, bula balık çiftliklerindeki
kirlenmeye karşın kamuoyunda yaygara koparmalarını manidar
buluyorum. Sadece görüntü kirliliği yönünden turistik kıyılarda
arsa fiyatlarını düşürdükleri ve ileride turistik tesislerin
yapımlarını engelledikleri için belli çevrelerce arzu
edilmemektedir, kapatılmaları ve taşınmaları istenmektedir.
Denizdeki farklı sorunların üstesinden gelmek için ilgili
bakanlığın, Denizcilik bakanlığının kurulma
istemini bazı öğretim üyelerinin bu yöndeki önerilerini de
anlamsız buluyorum. (Mübarekler ondan evvel Türkiye´de bilim ve teknoloji
bakanlığının kurulması için istemde bulunsunlar, ses
getirsinler.)
Balık çiftliklerin kapatılması için
ciddi anlamda bilimsel araştırmalara dayalı nedenler
bulunmamaktadır. Balık
çiftliklerin ürettiği kirlilik üzerine yeterli bilimsel araştırmalar
bulunmamaktadır. Kamuoyuna
yansıyan bazı ölçümler, kirliliğin ana nedenleri ve
boyutları hakinde bilgi vermemektedir. Bu ölçümlerde dünya çapında
kirlilik etkenleri dikkate alınmamıştır. Bazı
balık çiftlikleri çevresindeki gözlenen deniz suyu kirliliğinin asil
nedenleri, çevresel kirlilik araştırılmamıştır.
Balık çiftliklerin koylarda akıntıyı büyük ölçüde sekteye
uğratmayacak, görüntü kirliliği yaratmayacak şekilde ve turistik
kıyı bölgeleri dışında kurulmalarına dikkat
edilmelidir.
5. SONUÇLAR
·
Deniz
kıyıları her geçen gün farklı şekillerle kirletilerek
deniz ekosistemini kendi kendini yenilenmeyecek, onarılmayacak derecede
tahribat ediliyor. Birçok limanlarımızda, hatta büyük körfezlerde,
Marmara denizi gibi kapalı denizlerde kirliliği ciddi boyutlara
ulaşmıştır.
·
Deniz
kirliliği koca Akdeniz`i tehdit eder boyutlara
ulaşmıştır. Akdeniz´e has bir çok balık türü yok
olmağa devam ediyor.
·
Deniz
kirliğin önemli nedenleri ve etkenleri bu çalışmada
sıralanmıştır. Cevre kirliliğin, denizlerdeki
kirliliği en büyün nedeni kontrol edilemeyen insanlardır, yani
dünyadaki hızlı nüfus artışıdır.
·
Denizlerin
eski temizliğine kavuşması için bu nedenlerin ve etkenlerin
ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu yapılmadıkça
yürütülen mali külfetli projeler istenileni veremeyeceklerdir.
·
Balık
çitliklerinin deniz kıyılarındaki ürettikleri kirlilik, yerel
yönetimlerin denize döktükleri arıtılmamış kanalizasyon
suları yanında hiç denecek kadar azdır. Balık çiftlikleri
deniz eko sistem için olmasa olamazlardandır. Öğretim üyeleri
destekli Türk kamuoyunda balık çiftlikleri aleyhine koparılan yaygara
manidardır! Balık çiftlikleri
çevresinde gözlenen deniz suyu kirlenmesi, kıyı denizlerimizde yerel
yönetimlerin ve bazı sanayicilerin sebep olduğu, kıyı deniz
kirliliğinin bir parçasıdır.
·
Deniz
ekosisteminin bozulmasının nedenlerinden biri, kıyıların gelişigüzel
topraksı hafriyatla, çöplerle v.b. artıklarla
doldurulmasıdır. Kıyı dolgu işlemiyle deniz ekosistemine
verilen zararın farkında ve bilincinde değillerdir. Her
şeyden evvel kumlu, taşlı, kayalıklı kıyılarda
yaşam ortamı bulan canlı arıtma tesisleri de yok
edilmektedir. Deniz suyuna karışan toprak yayılarak daha sonrada
denizin dibine çökerek deniz içindeki canlı ve bitkilerin
havasızlıktan boğulmalarına sebebiyet verdiği göz
ardı edilmemelidir. Bu nedenle kıyı dolgu işlerinde
topraksı hafriyat yasaklanmalıdır.
·
Kıyı
yerel yönetimler, (bilhassa turistik sahillerde) kıyıları
doldurularak yeşil saha, geniş yollar açacaklarına; - beldelerinin kanalizasyon ve arıtma
sistemlerine ağırlık versinler, - toplu insan taşımacılıkta
yaşanılan problemlerle ilgilensinler.
·
Kıyı
denizlerimizin ekosistem dengesinin berbat edilmesi ile o beldelerin turistik
çekiciliği, balıkçılığı ve dolayısıyla
önemli gelirleri, iş sahaları yok olacaktır. Deniz suyunun
berraklığı, içindeki yaşam, su ürünleri, koyların
temizliği, doğal güzelliği bu beldeleri ilgi çekici
yaptığı unutulmamalıdır. Ve bu doğal güzellikler
insanlığın geleceği için korunmalıdır.
KAYNAKLAR
1. Clark , R.B., Kranke Meere? (Verschmutzung und ihre Folgen) Spektrum Akademischer Verlag, Heidelberg Berlin New York , 1992
2. Bishop, P.L., Marine Pollution and Its
Control McGraw-Hill Book Company, New York , 1983
3.
Artüz,
İ., Gemi Kökenli Deniz Kirlenmesi İTÜ Gemi İnşaatı
89 Teknik Kongresi, Bildiri Kitapcığı, S: 295-301
4.
Özden,
H., Kıyı Dolgusu,Deniz
Suyunun Çökmesinin Nedenlerinden Biri
Gemi İnşaatı ve Deniz Tekn.. GMO-Dergi, İstanbul Gemi Müh. Odası, 2005
5. Egemen, Ö., Çevre ve Su Kirliliği,
Ege Üniversitesi Su Ürünleri fakültesi Yayınları No: 42, 1999
6. Faschchuk D.Ya., et al., Forms of
anthropogenic impact on the Black Sea ecosystem and modern state .Ekologia
Morya, Kiev , Naukova Dumka, 38 pp. 19-27.: İn Polikarpov G.G.,Zaitsev
Yu.P., Zats V.I. and Radchenko L.A.(1991).
7. FAO
Newsroom. July 2005. Mediterranean fisheries: as stocks decline, management
improves.
8. Kelleher, K. 2005. Discards in the world's
marine fisheries: an update. United Nations Food and Agriculture organization,
Rome.
9. Gual, A. 1999. The bluefin tuna in the Eastern
Atlantic and Mediterranean: Chronicle of a death foretold.
10. UNEP. 2002. Regionally Based Assessment of
Persistent Toxic Substances; Mediterranean
11. EEA. 2005. Priority issues in the
Mediterranean environment. European Environment Agency Report 5/2005.
Copenhagen.
12. Özden, H.,
Çok Amaçlı Kullanımlı Klasik Balıkçı Tekne
Tasarımları Gemi İnşaatı ve Deniz Tekn..
GMO-Dergi, İstanbul Gemi Müh.
Odası, 2006
13. H.Özden.,
Kıyı Denizlerimizde Sürüklenmeli Ağ
Balıkçılığı
Mersin Deniz Ticareti Dergisi,
Şubat 2010, Sayı 213, Mersin
ŞEKİLLER
Şekil 1 Türkiye´de Deniz Kirlenmesine, Ege
Kıyı ve Limanlarından örnekler
Şekil 2. İzmir limanından muhtelif
kirlenme görüntüleri,
Şekil 3 Cunda Dalyan
boğazında haziran 2009 tarihinde gözlen kirletilme görüntüleri
Şekil 4 Son zamanlarda sıkça gözlenen
deniz suyu üstünün yosunlarla, alglerle kaplanılmasına örnek
görüntüler ( internetten indirilen fotoğraflar)
Şekil 5. Ayvalık Limanında (III)
deniz kıyısına vuran kirlilik ve aşırı avlamama
ve kirlilik nedeniyle cansızlaşan deniz dibi görüntüsü
Şekil 5b. Denizin gelişi güzel topraksı hafriyatla doldurulması sonucu oluşan
deniz kıyı dibi görüntüleri
Şekil 6. Bodrum deniz koylarında devlet
ödüllü topraksı hafriyatla denizin katledilmesine, ormanlık arazide
ağaçların yok edilmesi ile yaratılan cevre katliamı
görüntüleri (
internetten indirilen fotoğraflar)
Şekil 7 Topraksı hafriyatın denize
dökülerek yer açma faaliyetlerine
Cunda-Ayvalıktan bir örnek, (Ocak 2010)
Şekil 7b Altınova - Ayvalık
Sahilinde yürütülen dolgu çalışmaları (Ağustos 2010)
Şekil 8. Mevcut duvarın zamanla
şiddetli dalgaların yıktığı zeytinlik
kıyısı duvarın sağlamlaştırılarak
tamiri nedeniyle Ayvalık Belediyesi tarafından, iki sene hapis
cezası ve yüklü ceza istemi ile yargılanırken ayni belediyenin
Şekil 7 de denizi doldurması gerçek zihniyeti göstermektedir.
Şekil 9 Son yıllarda
sayıları ve tonajları bir hayli artan gezi teknelerin,
yatların sebep olabilecekleri deniz kirlenmesi
Şekil 10 Dünyanın farklı
denizlerinde sorumsuzlukla, gemi ve platform kazalarıyla ve ortaya
çıkan cevre kirliliği facialarına örnekler ( internetten indirilen fotoğraflar)
Şekil 11 Türkiyede derelerin çöplük gibi
kullanıldığının bir göstergesi, (Üniversitenin bir
kampusundan gecen derenin hali bu ise, diğerlerinin halini siz
düşünün)
Şekil 12 İzmir Liman denizine akan,
denize 500 m uzaklıktaki bir dere
yatağında dezenfekte çalışmaları ve dereye akan
kanalizasyon ve fabrika deşarj suları
Şekil 13 Kıyı
şehirlerimizde geri zekâlı abidesi yapılaşmaya ait
İzmir ve Ayvalık´tan bir kaç örnek fotoğraf, (üstte sahil
boyunca uzanan kale duvarları gibi yüksek binalar,
alta ki fotoğraflar caddelerdeki
kesintisiz hava devir daimini engelleyen bina bariyerleri)
Şekil 14 Denizlerimizde ekosistemi etkileyen
faktörlerin şematik bir şekilde gösterilmesi