21. YÜZYIL TÜRKİYE´SİNDE PROFESYONEL ASKERLİK, PARALI ORDU BİRLİKLERİ, …  ZIRVALARI

Zırvalamalar diyorum, çünkü;

ü TSK, “TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ” yani TÜRK ORDUSU  PROFESYONEL BİR ORDU DEĞİL MİDİR?

 

Eğer değilse; bu ordu niçin vardır? (Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) toplam 730 bin asker bulunuyor. Bu askerlerden 470 bini er ve erbaşlardan oluşuyor. Yedek subaylar dahil 46 bin subay var. 100 bin astsubay, 70 bin uzman ve 50 bin sivil memur bulunuyor. 360 adet general ve amiral de TSK' da görev yapıyor. Toplam 275 bin personele maaş ödemesi yapılıyor. - Birde sayıları 300 000 bine yaklaşan güvenlik, polisiye birimleri de bulunmaktadır. Polisiye birimlerinde ücretli, maaşlı memur kadrolu personel sayısı TSK ´da maaşlı memur kadro sayısını geçmektedir, ya da pek yakında bariz şekilde geçecektir!  Bunun yanında özel güvenlik ve istihbarat birimlerin ve PKK´ya karşın koruyucuların sayısını da ekleyin - !)

 

Eğer bu devlet yönetimi milyona varan silahlı askeri ve polisiye güçleri ve diğerleri ile PKK terörünün üstesinden gelemiyorsa bunun sucu TSK yüklenemez. Kaldı ki, TSK silahlı mücadelede PKK ya karşın başarılı değerlendirilmektedir. Tartışılması gereken; “siyasilerin ehilsizliğidir, yüreksizliğidir, kararsızlığıdır, bilgisizliğidir, tecrübesizliğidir…”

 

Bu zırvalıktan, saçmalıktan, bilgisizsizlikten, ön yargı ve veya şer niyetten başka ne olabilir ki! Bu be benzeri argümanlar, ülkenin en saygın, güvenilir, güçlü bir kurumun, yani TSK yi bilerek ya da bilmeyerek yıpratmak, devre dışı bırakmak amacından başka ne olabilir ki? ….

Gücünü, güvenirliğini, saygınlığını milletten alan TSK, Türk Ordusu Devletin, ulusun huzur ve güvenliği, geleceği için, demokratik ulus devlet varlığının mevcudiyeti için vazgeçilmezdir.

 

ü  TÜRK ORDUSU NE ZAMANDAN BERİ KİMLER TARAFINDAN AMATÖR OLARAK DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR YA DA GÖRÜLMEKTEDİR?

 

Kurtuluş savaşında Türk ordusu kısıtlı olanaklarla, yokluklarla kendinden sayıca ve silahça hayli üstün düşmanlara karşın  ve istiklal savaşı sırasında ve sonrasında hainlerin isyanlarına karşın  kazandığı başarısını neye borçludur? Paralı özel orduyla mı; o zamanın emperyalist, sömürgeci leş kargalarına ve içimizde barındırdığımız vatan hainlerine gereken ders verilmiştir?  Anadolu’dan binlerce uzakta elin diyarlarında, Kore´de dünyanın yaşam akışını belirleyen uluslararası katılımlı silahlı mücadele, bu ordu değil midir ki üstün katkılar sağlayan, Dünya kamuoyunun takdirini kazan bu gözü pek, canları pahasına verilen emri yerine getiren TSK, TSK´nin Mehmetçikleri değil miydi? Bu prof, doç, dr çakma unvanlılar ve yeni yetişmeler, köşe yazarları ve uzman geçinen şarlatanlar v.d. bu gerçekleri de; yazılarında, tartışmalarında, yorumlarında neden dikkate almıyorlar.  Beleşten aldıkları unvanlara, beleşten getirildikleri, seçildikleri  makamlara bakarak, ona buna akıl vereceklerine, havalara gireceklerine, Türkiye´yi lafzanlıkla kurtaracaklarına, ilk evvel kendilerini değerlendirmesini örgensinler, Türkiye´nin gerçeklerini kavrasınlar …..,

Türk Ordusunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde vatani görevi için silah altına alınan Mehmetçikler vazgeçilmezdir, olmasa olmazlardır.

 

ü PEYGAMBER OCAGI OLARAK KUTSADIGIMIZ TÜRK ORDUMUZ: VATANIN, ASKERLİK CAĞINA GELMİŞ ELİ AYAGI TUTAN, AKLİ DENGESİ YERİNDE OLAN HER GENCE VATANINI SAVUNMAK İÇTE VE DIŞTA GÜVENLİĞİNİ, ÇIKARLARINI KORUMAK İÇİN GEREKLİ ASKERLİK EĞİTİMİNİ VERMEKLE YÜKÜMLÜ DEĞİL MİDİR ?

 

Devlet; sağlıklı, akli basında olan ve askerlik çağına gelmiş her Türk vatandaşına içte ve veya dışta yurdunu korumak, ülkenin çıkarları için gerektiğinde savunmak, silahlı mücadele için gerekli askeri eğitimini vermekle mükelleftir.

-      Askerlik, Vatan görevi her Türk vatandaşı için yapılması gereken kutsal bir görevdir. - Askerlik bilhassa gençler için bir zaman kaybı olarak görülmemelidir. - Aksine insanlık yaşamı için yaşanılması gereken bir zenginliktir. - Askerlik insanlık yaşamında ulvi bir değer olarak görülmelidir. - Askerlik süresinde gençler daha da olgunlaşıyorlar, kendilerine olan güven, saygı pekleştirilmektedir. - Kendilerinden daha emin bir kimliğe olan katkısı küçümsenmemelidir. Vücutça daha dayanıklı daha sağlıklı ve disiplinli oluyorlar. - Sivil hayatlarında güzel alışkanlıkları kazanıyorlar.

 

ü  TÜRK ORDUSU YANİ, TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ; KISITLI OLANAKLARA RAĞMEN NEREDEYSE CUMHURİYETİN KURULUSUNDAN BERİ KENDİSİNE VERİLEN GÖREVLERİ CİDDİYETLE VE BAŞARI BİR ŞEKİLDE YERİNE GETİRMİŞTİR.

 

ü  VE, TÜRK ORDUSU YANİ, TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ KISITLI OLANAKLARA RAĞMEN NEREDEYSE 40 YILDAN BERİ SÜRE GELEN PKK TERÖRÜNE KARŞIN DÜNYADA EMSALİ AZ BULUNUR ÜSTÜN BAŞARI SAĞLAMIŞTIR. BU BAŞARI YURTDIŞI ASKERİ ÇEVRELERCE DE DİLE GETİRMEKTEDİR VE TAKDİR EDİLMEKTEDİR, İMRENİLMEKTEDİR!

 

ü  PKK´NİN VE SEMPATİZANLARININ GÖRÜNÜRDEKI SİYASİ BAŞARISI; -  SİYASETÇİLERİN BAŞARISIZLIĞINDAN, - TAVİZ ÜZERİNE VERDİKLERİ TAVİZLERİNDEN VE - İÇ VE DİŞ SİYASETTEKİ PASİFLİKLERİNDEN KAYNAKLANMAKTADIR.

 

ü  TA 1960 YILLARINDAN BERİ TÜRKİYE’DEKİ; KRONİKLEŞEN SİYASİ VE EKONOMİ BAŞARISIZLIKLARI, OLUMSUZLUKLARI, HUZURSUZLUĞU, GERİ KALMIŞLILIĞI FAKİR VE FUKARALIĞI V.D.  BELLİ ÇEVRELERCE TÜRK ORDUSUNA, GENELKURMAYA, GENERALLERE, ASKERLERE MAL ETMEĞE KALKIŞMAK İNSAFSIZLIKTIR. BİLGİSİZLİKTİR, PİSBOĞAZLIKTIR. TÜRKİYE’DE YAPILAN ASKERİ DARBELERİN, MUHTIRALARIN TEK SORUMLUSU OLARAK O DÖNEMİN GENERALLERİNİN İHTİRASI OLARAK GÖRMEK, DEĞERLENDİRMEK BİR  O KADAR BİLGİSİZLİKTİR. SİYASİLERİN BU OLUMSUZ GELİŞMELERDE, MÜDAHALELERDE HİÇ Mİ HİÇ SUÇLARI YOK. ASKERİ DARBELER GERÇEKLEŞTİRİLMESEYDİ, GEREKEN UYARILAR, MUHTIRALAR VERİLMESEYDİ GERÇEKTENDE TÜRKİYE ÇOK DAHA İYİ BİR YERDE Mİ OLACAKTI. SİYASİ VE EKONOMİK İFLASLARLA BİR KAOSA SÜRÜKLENEN TÜRKİYE NERELERE VARABİLİRDİ, BU OLASILIKLARDA HİÇ DÜŞÜNÜLDÜ MÜ, TARTIŞILDI Mİ?  ÖRNEĞİN KENDİ İÇ İSYANLARIMIZI, KAVGALARIMIZI BASTIRMAK, HUZUR VE GÜVENLİĞİ TEKRAR SAĞLAMAK İÇİN AYNİ ŞEKİLDE DEVLET YÖNETİMİNDE İSTİKRARI SAĞLAMAK İÇİN DIŞARIDAN YARDİM Mİ İSTEYECEKTİK.  ÇALIŞMAYAN, ÜLKE SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELEMEYEN GAYRİ CİDDİ VE  HANTAL MECLİSİ ÇALIŞIR HALE SOKMAK İÇİN DIŞARIDAN UZMAN SİYASETÇİLER, VE ASKERLER Mİ ÇAĞIRACAKTIK. 

ü  EVET BU BASİTLER EN AZINDAN TARTIŞILMALIDIR. YANİ ASKERİ DARBELER, MUHTIRALAR, UYARILAR OLMASAYDI TÜRKİYE BUGÜN NEREDE BULUNURDU? VE YÖNETİMSEL, EKONOMIK KAOS BATAKLIĞINA GÖMÜLMEDEN SIYASILERLE NASIL ÇIKABİLECEKTİ? Ta ilk okuldan beri, orada, burada, belli görüşlere sahip, önyargılı tiplerce;  kırık plak gibi askeri darbeler ülkeyi kimine göre 20 sene, kimilerine göre 50 sene geriye getirmiştir ve veya Türkiye´nin gelişmesini zenginleşmesini hep dış güçler ve veya Türk Ordusu, Generaller darbelerle engellemektedir ve benzerlerini duyuyorum.  Mübareklerin;  darbelerin nedenleri yada darbeler yapılmasaydı Türkiye  ne olurdu gibi konular hakkında pek kafa yormak istemezler, tartışmak istemezler, bilimsel açıdan değerlendirmek akıllarına da gelmez, işlerine gelmez tabi ki ….

ü  TÜRKİYE´DEKİ SİYASİLER HALE GEÇMİŞTEN, ASKERİ DARBELERDEN DERS ÇIKARMAMIŞA BENZİYORLAR. Bakın! Bu günkü TBMM´sine, Devlet yönetimine, siyasi iradeye,.. - PKK´nin yönlendirdiği ülkedeki isyanlarla Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Hükümeti baş edemez hale gelmiştir, - Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Hükümeti ülkenin, vatanin bütünlüğünü koruyamaz duruma getirilmiştir – Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetimi; bu acizliğini, yüreksizliğini;  Bağımsız Kürdistan hedefli PKK teröristlerin taleplerini, insan hakları, demokrasi maskesi altında karşılayarak gizlemektedir!  Kamuoyuna yansıyan yolsuzluklar, yönetimsel suiistimaller v.d. bunlara karşın devletin kurumlarının, siyasi partilerin, sivil örgütlerin etkisiz, suskun kalışı bir suç teşkil etmiyor mu?

Askeri darbeler ve muhtıralar yapılmasaydı Türkiye´nin hali nasıl olurdu sorularına cevaplar ararken; darbe, muhtıra öncesi Türkiye´nin halini de önyargısız, bilimsel değerlendirilmesi gerekiyor.

 

ü Türkiye Kendi Hayati Çıkarları Gereği Ve Demokrasinin Sürekliliği İçin Kendine Has, Kendi Alt Yapısına Özgü Önlemleri, Uygulamaları Almak Zorundadır. 

 

ü Türk Ordusu, Komutanları Türkiye´De Laik, Demokratik, Parlamenter Devlet Yönetimin Gerçek Koruyucularıdır. Türkiye’de Gerçekleştirilen Bütün Darbelerin Esas Sorumluları Devleti Yönetmeğe Kalkışan Siyasilerdir.  Türk Silahlı Kuvvetleri Bu Güne Kadar Yapması Gerekeni, Ondan Yapması İstenileni En İyi Şekilde Yapmıştır.

 

ü  Hükümetlerin, siyasilerin kötü icraatları; TSK  ve veya dış güçlere havale edilerek temize çıkma alışkanlığından vazgeçilmelidir. Türk Ordusu siyasilerin pisliklerini temizleme mecburiyetinde bırakılmamalıdır.

 

ü  21. YÜZYILDA, MEVCUT DEVLET YÖNETİMİ, HÜKÜMETİ TARAFINDAN TÜRK ORDUSUNUN DEĞERLİ, ASİL KOMUTANLARINI DEVLETİ YIKMAK İÇİN TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMAKLA SUÇLAMAK,  TÜRK ADALETİNİN, YARGI SİSTEMİNİN BİR YÜZKARASIDIR.

 

Kimilerine göre 30 ile 50 bin kişilik kimilerine  göre de 500 000 kişilik  özel paralı askerlerden oluşturulacak yeni ordu ile daha evvel 3 – 5 çapulcu dedikleri teröristlerin bitmeyen isteklerini, terörüne durdurmak isteniliyor.

Ne demeli! Devleti yönetmeğe kalkışanlara, onların hocalarına, yalakalarına Allah akil, fikir ve kimilerine de biraz olsun Allah korkusu, vicdan versin, biz vatandaşlara ya sabırlar….

Devleti yönetmeğe kalkışanlar hep kendi kendilerini kandırdılar, kendi uydurduklarına kendileri de inandılar, kendi gölgeleriyle kendileri dev sandılar!

 

DEĞİL  50 000 KİŞİLİK ÜCRETLİ ÖZEL BİR ORDU, 500 000 KİŞİLİK PARALI ASKERLERDEN OLUŞAN BİR ORDU İLE DE ARTİK PKK TERÖR MÜCADELESİNDE ÖNGÖRÜLEN, ARZU EDİLEN BAŞARIYI SAĞLAYAMAYACAKTIR. SÜREGELEN DEVLET YÖNETİM ANLAYIŞI SÜRDÜKÇE  TABİİ Kİ.  SAYILARI NE KADAR OLURSA OLSUN, MAAŞLI SİLAHLI  MEMUR ORDUSU ÜLKE EKONOMİSİNE ÇOK, ÇOK  AĞIR KÜLFETLER GETİRECEKTİR. PKK´NİN ve Türkiye’nin gelişmesini, bölgesinde sözü geçer bir devlet olmasını arzu etmeyenlerin, sömürücülerin İSTEDİĞİ DE BUYDU! 

 

Benim diğer bir önerim: devleti yönetmeğe kalkışanların ve akı hocalarının bu görevden ayrılmaları ile Türkiye’de bağımsız Kürdistan hedefli PKK terörüne karşın çok daha iyi sonuçlar alınacaktır.

 

Mevcut hükümet bu güne kadar, 8-9 yıllık sürede PKK terörüne karşın neden gerekli önlemleri almamıştır? 

PKK terörü mevcut hükümetin 8- 9 yıllık iktidarı süresi içersinde neden baş edilemez boyutlara ulaşmıştır. Bence hükümet ve bürokratlar bunun bir değerlendirilmesini sakin, önyargısız ve korkusuz bir şekilde yapmalıdır.

 

40 seneden beri hatta neredeyse 100 senden beri, hatta Türklerin Anadolu’ya ayak basıp, devlet kurduklarından beri, bu tip ayrılıkçı isyanlarla mücadele etmiştir, gelecekte de mücadeleye devam edecektir.

TERÖR TOPLUMSAL, YÖNETİMSEL BİR HASTALIKTIR. Her toplum içinde her türlü hatta kanser mikroplar, parazitler, haşeratlar, virüsler, pislikler  taşıyan yasayan bir canlı vücudu gibidir.  Bu vücut ayni şekilde toplum yada yönetim zayıfladığı, laçkaladıgı anda bu hastalık saçanlar ortaya çıkarlar, isyanlarla, terörle etrafı kaosa boğarlar, toplumu, ulusu yok etmeğe çalışırlar.  Bu doğanın, toplumsal yasamın kendisidir.  Bu benzetmeyi ister saçma bulun isterseniz sizde zirva deyin, takdir sizindir.

 

Her mücadelede özellikle terör mücadelesinde devlet otoritesi olmasa olmazlardandır. TSK inin dağdaki, özverili, çok başarılı silahlı mücadelesi kadar hükümetin de içte ve dışta PKK ya karşın siyasi mücadeledeki tavizsiz, ödünsüz başarısı da çok önemlidir.  Silahlı başarının arkasında Siyasi başarı siyasi destek bulunmasa, askeri başarının da fazla bir önemi iyi bir sonucu olmaz.  

 

Devletin, Türkiye’de bağımsız Kürdistan hedefli PKK terörüne karşın tavizsiz, çok sert,  çok acılı, sürgünlü,  kanlı silahlı mücadeleden başka hiç bir seçeneği yoktur

 

**  Ya siz öldüreceksiniz, süreceksiniz, dağıtacaksınız, etkisiz hale getireceksiniz, kontrol altına alacaksınız;  ya da onlar sizi!  

PKK teröristleri sizi öldürüp, etkisiz hale getirip Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusundan süreceklerdir.

 İkisi arası üçüncü bir seçenek, örneğin Kürt acilimi, ise Lübnan, Irak, yada geleceği olmayan bir Yugoslavya benzeri kaostur. 

 

Çek-Slovak örneği ikinci bir Çekoslovakya, Türkiye; Türk, Kürt federe devletleri seklinde olamaz. Türkiye´yi İrlanda ile yada İspanya ile yada Hollanda, Belçika ile bir tutmak ta yanlıştır. (Asırlardır bu topraklar üzerinde Türk hegemonyası hakimdir,  Vatanin bir bölümünde dinsel ve ekonomik çıkarlar uğruna  bir ulus biçimlendirilmek istenmektedir.

Bakın yapılan diğer bir yanlış: Türkiye topraklarının bir kısmına Kürdistan devletinin kurulmasına onay verilse dahi; PKK terörü daha farklı bir şekilde Türkiye´ye karşın sürecektir! 

Terörlü talepleri hiç bitmeyecektir, uçuk tazminatları dahi gündeme getireceklerdir.  Dağda öldürülen PKK´lar için tazminat ta istenecektir. 

Kürtler, Irak´i nasıl bir kanlı, acili kaos içine sürükledilerse, harabeye cevirdilerse, yüz binlerce insanin ölümüne, ve yurtlarından göç etmelerine sebep oldularsa çok yakin bir zamanda fırsatı bulduklarında bu vahşeti, harabeyi,  katliamları Türkiye´de de bulaştıracaklardır. 

Devleti de, ülkeyi de  kuşattılar, devletin yönetimin kilit noktalarına  dahi sızdılar. PKK terörüne karşın başarılı operasyonlar sürdüren generalleri dahi bir imza ile devre dışı bırakacak kadar büyük bir güce ulaştılar. (Yahu,  Doğu Anadolu´da Kürdistan devletinin kurulmasına da gerek yok, Türkiye nin haracını yiyip te ağlaşanlar yine onlar, Türkiye´yi yönetenler de onlar, oldu olacak Türkiye yerine Kürdistan ilanı verilsin, Ayyıldızlı al bayrak yerine de renkli bayraklarını direklerde dalgalandırsınlar…   

Yeter ki Türkiye´deki liboşların rahatı, çıkarları, havaları bozulmasın, …

 

PKK ve Peşmergeler yani” Büyük Kürdistan” Batılı Devletler (ABD, Almanya, İngiltere, Fransa gibi Avrupa ülkeleri ve Yahudiler için de bölgede, enerji, petrol-gaz dolarları nedeniyle büyük, hatta hayati bir kozdurlar. Türkiye zamanında hatalı kararlarla bu kozu bozamadı, müdahale edemedi,  riske girip kendi lehine çevirmedi maalesef

Ve bu koz ta yüzyıldan beri zaman,  zaman kendi çıkarları gereği kullanılmaktadır, bugünde, gelecekte bu koz kullanılacaktır.  Yani Kürtler bir piyon olarak, bölgenin kiralık kabadayısı, mafyası olarak kullanılmak istenilmektedir.

 

Ne Batılılar nede ABD Kuzey Irakta Kürdistan devletinin geleceğini teminat almadan çekilmeyeceklerdir. Bu bölgeyi kontrolleri altında tutmak, Türklerin devleşmesini önlemek için Kürdistan kozunu ellerinde bulunduracaklardır. Hatta bu Kürdistan kozunu sağlamlaştırmak, etkisini artırmak için Büyük Kürdistan´ı Türkiye´ye uzatacaklardır. PKK´nin ayrı devlet arayışına her türlü desteği vereceklerdir, menfaatleri, çıkarları için her yola başvururlar.

……..

………….

……………

Aslında ben pek te hoş olmayan her kesin bildiği bu konulara ve farkında olduğu gelişmelere, olaylara değinmek istememiştim,  Normal bir vatandaş olarak birilerin adlandırdığı profesyonel ordu projesi, yani maaşlı memur kadrolu silahlı kuvvetleri ile ilgili görüşlerimi web sitemde tartışmaya sunmak istemiştim. 

 

KISACA MEMUR MAAŞLI KADROLU SİLAHLI ORDU, SAYILARI NE OLURSA OLSUN, TÜRKİYE´NİN EKONOMİSİNE KÜLFET GETİRECEKTİR. SAĞDAN SOLDAN ÇIKAR AMAÇLI TOPLANAN BİLGİLERLE, BELLİ ÇEVRELERİN ÇIKAR AMAÇLI KAMUOYUNA POMPALADIĞI ARGÜMANLARLA, HAYALİ, ÇARPITILMIŞ KANITLARLA, ÖRNEKLERLE VE YARATILAN KAMUOYUN, MEDYANIN BASKISI, YAYGARASI ALTINDA BU KONUDA KARAR ALINMAMALIDIR.

 

ÖZEL ORDUYA AYRILACAK KAYNAKLAR, İNSAN GÜCÜ ÜLKE EKONOMİSİNE FAYDA GETİRECEK ALANLARDA, GERÇEK İSTİHDAM YARATACAK, YÜKSEK KATMA DEĞERLİ PROJELERDE DEĞERLENDİRİLMESİNE DİKKAT ÇEKMEK İSTEMİŞTİM.  ŞU AN KONU İLE İLGİLİ AKLIMA GELENLERİ ÖNEM SIRASI DİKKATE ALINMADAN AŞAĞIDAKİ GİBİ SIRALAMAK İSTİYORUM:

………

 

50000 YADA 500000 KİŞİLİK PARALI ASKER ORDUSUNA AYRILACAK KAYNAKLARIN, BİR KISMININ  ;

 

-          YÜKSEK ÖĞRETİMİN KALİTESİNİN ARTIRILMASINDA,  (ÖZELLİKLE ALT YAPININ GELİŞTİRİLMESİ, İ EN AZ 3 SENE EN FAZLA 10 SENE SÜRELİ SÖZLEŞMELİ ARAŞTIRMACI, DOKTORA ÖĞRENCİLERİN SAYISININ ARTIRILMASI,  ALINAN, YÜRÜTÜLEN PROJELERE BAĞLI OLARAK KISITLI SÜRELİ, PROJE S SÖZLEMSELİ  ARAŞTIRMA VE ÖĞRETİM GÖREVLİ SAYILARININ ARTIRILMASI,  ÜNİVERSİTELERİN TEMEL ARAŞTIRMALAR YANINDA KISA SÜREDE PARAYA ÇEVRİLEBİLEN SANAYİ AĞIRLIKLI  UYGULAMALI PROJELERİN TERCİH EDİLMESİ VERİLMESİ,..)

 

-          BÖLGESEL ARGE, ARAŞTIRMA MERKEZLERİNİN, BİLİM ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME UYGUMLA MERKEZLERİNİN KURULMASINDA,

 

-          ÜNİVERSİTELİLERİN İSTİHDAMA YÖNELİK KENDİ İSLERİNİN AÇILMASINA DESTEKTE BULUNULMASINDA,

 

-          YERLİ SAVUNMA, SİLAH SANAYİNİN GELİŞTİRİLMESİNDE

 

-          TERÖRLE MÜCADELEDE GEREKLİ ARA GEREÇ VE SİLAHLARIN TEMİN EDİLMESİNDE,

 

-          TERÖRLE MÜCADELEDE MOBİLİTEYİ ARTIRICI ARAÇ GEREÇLERİN SAĞLANMASI, TÜRKİYE´DE ÜRETİLMESİNDE

 

-          TÜRKİYE’DE SAVUNMA SANAYİNDE LAZERLİ SİLAHLARIN ve nükleer silahların GELİŞTİRİLMESİNDE KULLANILMASINDA, bulundurulmasında

Bu silahları başka ülkelerin basta Hıristiyan Batılıların, kullanım için nasıl bulundurma, geliştirme  hakları varsa Türkiye´ninde bu silahlara sahip olma ve bulundurma hakkına sahiptir. Bu silahların tehlikesi kadar caydırıcılığa da çok yüksektir.  Konvansiyonel silahlara nazaran tesiri özellikler açısından çok daha ucuzdurlar.

 

ÜLKE ACISINDAN ÇOK,  ÇOK DAHA YARARLI OLUR…… Ülke daha güvenli olur!

 

 

·         YAKLAŞIK 700 000 ASKERİ PERSONEL YANINDA  PARALI ASKER SAYISIN ARTIRILMASI, VE 300 000 YAKLAŞAN POLİSİYE GÜÇLERİN MASRAFLARINI TÜRKİYE EKONOMİSİ KALDIRAMAZ.

·         BU YÜK ALTINDA TÜRKİYE GEREKLİ YENİLEŞMEYİ, ÇAĞDAŞLAŞMAYI, KALKINMAYI, SANAYİLEŞMEYİ, İSTİHDAMI GERÇEKLEŞTİREMEZ.

 

Bunu görmek için insanin ne uzman ekonomist nede müneccim olmasına gerek te yoktur.  Türkiye ekonomisinde olduğu gibi dünya ekonomisinde kırılganlık hala söz konusudur. Türkiye hiç beklemediği bir ekonomik buhran içersinde kendini bulabilir. Terör örgütlerin ve destekleyenlerinin bir  hedefi bu ortamı gerçekleştirmek olduğu unutulmamalıdır.

 

Ben bu konu ile ilgili olarak tam tersini savunuyorum. TÜRKİYE’DE HAZIR ASKER VE POLİS SAYISININ DÜŞÜRÜLMESİNİ SAVUNUYORUM.  Buraya ayrılan kaynaklar ve personel ülke ekonomisine istihdam yaratacak projelerde değerlendirilmelidir. Buradaki tasarruf endüstri ağırlıklı projelere yönlendirilmelidir.

 

TSK da, yedek subaylar dahil 46 bin subay var. 100 bin astsubay, 70 bin uzman ve 50 bin sivil memur bulunuyor. Neredeyse 300 000 bin maaşlı özel memur kadrolu silahlı personel bulunuyor. Neden bu personelden yurt içinde ve yurt dışında operasyon düzenleyen, dinamik mobil antiterör timleri kurulmuyor.  Ayni şekilde sayıları 300 000 yaklaşan polisiye güçlerin de modernizasyonuna gidilmelidir. Özel eğitilmiş, dinamik, yani mobil yurt içinde  ve yurt dışında her şarta, her konumda görev ifa edebilecek antiterör gibi polisiye birimleri kurulmuyor.  Burada görüldüğü gibi paralı orduya hiç gerek yoktur. Sadece kurumlar yapılarını gözden geçirmeleri, optimizasyona gitmeleri bence yeterlidir.

 

Dağlarda PKK teröristlerine karşın mücadele edecek özel paralı  askerlerden oluşan orduya gerek yoktur. 3- 4 aylık yoğun bir şekilde sürdürülen silahlı askeri eğitim, kondisyon geliştirme ve yakin dövüş, ve çevreye silahlı mücadeleye alıştırma yeterlidir.  3-4 aylık acemi er eğitimi ile 20 yaşındaki genç motivasyonlu Mehmetçiklerle Dağlarda PKK´nin kökünün kurutulmasına basari ile devam edilebilir. Aslında Dağlardaki PKK terörüne karşın iyi eğitilmiş jandarma ve polisiye timleri yeterlidir. Şehir içinde ve dağlarda teröristlerin peşine emniyet güçleri görevlendirilmeliydi.  Diğer taraftan terör ile mücadelede yapılan en büyük hatlardan biri; Terör mücadelesinde küçük, değersiz balıklar değil, büyük ve kılavuz balıklar avlanılmalıdır. PKK´nin kaynakları kurutulmalıdır.  Örneğin dağlara kaçırılmış,  kandırılmış, beyinleri yıkanmış gençleri, çocukları değil, bunları kandıran, kullanan, bu gençlerin beyinlerini yıkayan büyüklerin avına düşülmelidir. Günahsız çocuklar, issiz, geleceği bulunmayan gençler PKK ´nin eline terk edilmişlerdir. Bu Oluşum, değişim Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başına nesiller boyu büyük hayati sorunlar yaratacaktır. PKK terörü verilen tavizlerle, yüreksiz politikalarla sadece askeri ve veya polisiye silahlı mücadele edilemez hale getirildi.  PKK ve siyasi kanadı bunun bilincindedirler. , daha 3-5 sene evvel kamuoyunda ağızlarına alamadıklarını simdi korkusuzca kusuyorlar. ….

 

Kisaca:

I.            PKK TERÖRÜNE KARŞIN MÜCADELEDE MEVCUT SİYASİ YÖNETİMCE VERİLEN TAVİZLERLE, YÜREKSİZ POLİTİKALARLA VARILAN OLUMSUZ TABLONUN, HER GÜN YAŞANAN ÜZÜCÜ OLAYLARIN, İSYANLARIN SORUMLUSU TSK GÖSTERİLMEMELİDİR. DEVLETİ YÖNETMEĞE KALKIŞAN SİYASİ İRADENİN BU GELİŞMELERİN ZEMİNİ, ORTAMINI SAĞLAMIŞTIR.   

II.        Türkiye hızla gelişmek, zenginleşmek istiyorsa yapılması gerekenlerin başında; devletin yönetimsel yani gereksiz bürokrasi giderlerini, özellikle personel giderlerini kısması ve yine özellikle teşvikler adi altındaki savurganlıklara, yolsuzluklara, partizanlığa son vermesi gerekiyor.   TÜRKİYE’DE HAZIR ASKER VE POLİS SAYISININ ACILEN DÜŞÜRÜLMESİ GEREKIYOR.  Buraya ayrılan kaynaklar , ve buradan elde edilecek tasarruflar ülke ekonomisine istihdam yaratacak endüstriyel projelerde değerlendirilmelidir. Endüstriyel katma değeri yüksek , geri dönüşümlü uygulamalı ARGE Çalışmaları tevsik edilmelidir. 

III.      On binlerce ya da, yüz binlerce yeni paralı asker, yada şeriat polis ordusu yerine; on binlerce araştırma görevlisi, ARGE Teknoloji merkezleri ile devletin güvenliği ve geleceği çok daha güvence altına alınır.  …..

…..

       

DrHusso
İzmir, 21.11.2010

………….

Memur maaşlı kadrolu silahlı ordu ile ilgili yazılar:

Siyasi, ticari, ekonomik yada teknik, mühendislik ile ilgili “Kıyaslar, Karşılatılmalar, Değerlendirmeler” belirli kriterlere göre, belirli ağırlık puanlarına göre yapılmalıdır. Öneri ve örnekler, seçeneklerin alt yapıları ve o zamanın olanakları da dikkate alınmalıdır.  Tekrar hatırlatmakta yarar vardır; TÜRKİYE KENDİ HAYATİ ÇIKARLARI GEREĞİ VE DEMOKRASİNİN SÜREKLİLİĞİ İÇİN KENDİNE HAS, KENDİ ALT YAPISINA ÖZGÜ ÖNLEMLERİ, UYGULAMALARI ALMAK ZORUNDADIR. Almanya’daki yada başka bir ülkedeki devlet yönetiminde bir uygulama, örneğin; askerlik yada siyasi bir karar, yada yasa, Türkiye´de ayni sonucu vermeyebilir. Hatta çok olumsuz sonuçlara, kaosa neden olabilir.

…………….

Dağlarda yaşayan birkaç bin teröristle, bir milyon askerimizle niye tam olarak mücadele edilemiyor artık sorgulanmalı, bedelli askerlik hemen çıkmalı ve terörle, eline ilk kez silah alan gençlerimizle değil profesyonel askerlerimizle/polislerimizle mücaalede…

Genelkurmay, komando birliklerinin profesyonelleştirilmesi çalışmalarının planlandığı şekilde devam ettiğini ve 2010 yılı içerisinde 5 komando tugayının profesyonelleşmesinin tamamlanacağını açıkladı

 

Zorunlu Asketik GERİ KALMIŞ ÜLKELERE MAHSUS

AMATÖR ORDUYLA BÖLGESEL GÜÇ OLUNMAZ

"Bağış, ”Hükümetimiz 500 bin kişiyi işe almaya hazır. Profesyonel orduya geçince istihdam problemini bu yolla çözmek çok daha düşük maliyetli” dedi.

Daha devletin maliyesi 70 bin sözleşmeli öğretmene kaynak yok diye kadro vermez iken 500 bin askere nasıl kaynak verecek birisi bunu bana izah etsin

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün bütçe görüşmeleri sırasında açıkladığı profesyonel orduda "sözleşmeli er" modeli çalışmasının ayrıntılarına SABAH ulaştı. Yeni model kısa dönemler halinde, genç ve dinamik bir kadronun sınır bölgelerinde görev yapmasını öngörüyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlatılan çalışmaya göre askerlik hizmetini tamamlayan gönüllü erlerden fiziki kabiliyetleri uygun olanlar profesyonel orduya katılacak. 3-10 yıl arasında görev yapacak erlere 2 bin - 2 bin 250 TL arasında maaş ödenecek. 10 yıl kesintisiz görev yapan erlere 60 bin TL'ye kadar ikramiye verilecek. Görev süresini tamamlayan sözleşmeli erler daha sonra cezaevlerinin korumasından sorumlu olacak. Kısa süre sonra Bakanlar Kurulu'na sevk edilmesi beklenen "Sözleşmeli Er" sisteminin detayları şöyle

 BEKÂRLARDAN SEÇİLECEK
Dağda görev yapmak isteyen profesyonel askerlerde lise mezuniyeti şartı aranacak. Gönüllüler, önce yazılı, daha sonra fiziki sınava tabi tutulacak. Sözleşmeli erler ağırlıklı olarak medeni durumu bekâr olanlardan seçilecek.

 3 AY EĞİTİM
Sözleşmeli er olmaya hak kazananlar Isparta Dağ ve Komando Okulu'nda 3 aylık özel eğitimden geçecek. Eğitimleri tamamlananların birliklere atamaları yapılacak. 

3 -10 YIL ARASI GÖREV
Sözleşmeli erler, dağda en az 3, en fazla 10 yıl görev yapacak. Sözleşmeli ramboların maaşları ek ödemelerle 2 bin 250 TL'yi bulacak.

 

60 BİN TL İKRAMİYE
Sözleşmelerini tamamlayan profesyonel erlere görev sürelerine göre ikramiye ödenecek. 10 yılı tamamlayanlara en az 60 bin TL ikramiye ödenmesi planlanıyor.

 

SONRA ÖZEL GÜVENLİK
Teröristle mücadele edecek sözleşmeli erlerin tecrübelerinden cezaevi korumasında da yararlanılacak. Görevlerini tamamlayan rambolara, cezaevlerinin dış güvenliğinden çekilen jandarmanın yerine sözleşmeli özel güvenlik olması teklif edilecek. Profesyonel askerler, cezaevi korumasını üstlenecek.

 

10 BİN ASKER ALINACAK
İlk etapta 10 bin sözleşmeli er istihdam edilecek. Ağırlıklı olarak sınır birliklerinde görev yapacak askerlerin sayısının 30 bine kadar çıkabileceği belirtiliyor. TSK'nın ihtiyacına göre her birlikte görevlendirilebilecek sözleşmeli erler öncelikle "Hakkâri Dağ Komando Tugayı, Siirt 3'ncü Komando Tugayı, Tunceli 4'ncü Komando Tugayı, Hakkâri Yüksekova 21. Jandarma Sınır Tugayı, Şırnak Çakırsögüt Jandarma Komando Tugayı"nda görev alacak.

 

MEMURİYET HAKKI YOK
Sözleşmelilere, uzman erbaşlardan farklı memuriyet hakkı tanınmayacak. Yaş haddi ya dasağlıkproblemleri nedeniyle TSK'dan ayrılan uzman erbaşlara tanınan "kamu alanlarında memuriyet hakkı" sözleşmeli erlere verilmeyecek.

 

KADROLU OLABİLECEKLER
Sözleşmeli er kadrosundaki askerlerden üstün başarı gösterenlereTSKkadrosunda kalma şansı da tanınacak. Sicil amirleri tarafından olumlu sicil verilen sözleşmeli erlerden açılacak sınavda başarı gösterenler uzman erbaş kadrosuna geçebilecekler.

 

---------------------------