Konfücusun zamanını yaşamadım, o zamanın
değerlerini, koşullarını bilmem!
Bugün geçerli olanı:
Mum Yakıp Karaların,
Pisliklerin Doğum Günü Kutlanacağına; Dünyanı
Karartanları Yok Et, Dünya Âleme İbret Olsun, derim.
(Hak, hukuk
olmadığı, ağır işlediği yerde, Kurşun
tetiğine dokunmak sadece ve sadece cesaret ister, güç, teknik istemezve iz
bırakmadan tabii ki)
Ve,
Çevresini, başkalarını,
her şeyden evvel kendilerini düşünmeyenleri, sevmeyenleri,
saymayanları, acımayanları ben, sen yada
başkaları ne diye düşünsün, sevsin, saysın,
acısın ve beslesin. DrHusso
h. ozden
izmir, 12.5.2011
Bana da ulasan e-mailler üzerine yukarıda ki düşüncemi
sizlerle tartışmak istedim:
> Ya bir yol bul, ya bir yol aç, yada yoldan çekil.
>
> Konfüçyus
>
> ----- Original Message -----
> From:
> To: egeuniversitesi@yahoogroups.com
> Sent: Wednesday, May 11, 2011 11:16 AM
> Subject: Re: [egeuniversitesi] Fwd:SADOMAZO UNIVERSİTESI
>
>
> SADOMAZO ÜNİVERSİTESİ 'nin Hicivci Personeli.
> Konfüçyus der ki: Karanlığa küfredeceğine
bir mum yak.
..
Isminin
verilmesini istemeyen bir yazar tarafindan gonderilmistir.
**-*-*-
Sayın
Ilgili
Son düzeltmeleri yaparak tekrar gönderiyorum. İsmim çıkmadan dilediğiniz
yerde yayınlayabilirsiniz. Umarım akademisyenler arasında bir
bilinçlendirmeye vesile olur.
SADOMAZO
ÜNİVERSİTESİ
Konfüçyüs'ün
"Elmas nasıl yontulmadan mükemmelleşmezse, insan da acı
çekmeden olgunlaşmaz" mantığından hareketle,
ülkemizin mistik doğusunda yeni kurulan üniversitemize yani medrese,
tekke, zaviye veya çilehanemize mobbinge dayanıklı her düzeyde
mazoşist veya sadomazoşist akademisyenler alınacaktır.
İlgilenenlerin aşağıdaki koşulları
sağladıklarını doğrulamaları önemle rica olunur.
Mülakat sınavı doğrudan rektörümüz yani kralımız,
sadist diktatörümüz, şeyhimiz veya mürşidimiz tarafından
yapılacaktır. Krallığını kaybetme
hastalığına yani parayonasına tutulan Paranoyak
Kralımız pohpohlanmaktan hoşlanır ve "sen çok
yaşa" denilmesinden büyük keyif alır.
(a)
Araştırma Görevlisi: Araştırma Görevlisi yani derviş
veya mürid adayları erkek veya kadın olabilir ancak YL veya
doktoraları bitinceye kadar sürekli gözetim altında tutulurlar,
vatandaşlarla görüşmelerine izin verilmez, yarı aç yarı tok
boğaz tokluğuna çalışırlar, evlenmelerine izin
verilmez ve asla şikayet etmezler. Bu süre zarfında her türlü
mobbinge, aşağılanmaya, tacize, eziyete, hakarete, çileye,
yokluğa, kamera ve hafiyelerle izlenilmeye katlanarak
başarılı olmak zorundadırlar. Başarılı
olamayanların başka üniversitelere başvuru yapmaları ömür
boyu engellenir.
(b)
Yardımcı Doçent: Kurum dışından başvuran
Yardımcı Doçent adayları (a) şıkkındaki mobbing
işlemlerinden geçmemişse oryantasyona tabi tutularak intibakları
yapılır. Vatandaşlarla görüşmelerine izin verilmez,
evlenmeleri özel izne tabidir. Doçentler ve Profesörler tarafından
mükemmelleştirme amacıyla sıklıkla mobbinge maruz
bırakılırlar.
(c) Doçent:
Mükemmelleştirme amacıyla Profesörler tarafından
sıklıkla mobbinge maruz bırakılırlar. Asla
şikayet etmezler. Nefs-i Emmâre, Nefs-i Levvâme, Nefs-i Mülhime, Nefs-i
Mutmainne, Nefs-i Râdiyye, Nefs-i Mardıyye ve Nefs-i Kâmile olarak
sıralanan Nefs-in yedi mertebesinden Nefs-i Mutmainne derecesinden aşağı
düşmemeleri için gerekli riyazetleri terketmezler.
(d) Profesör: Krala
en yakın bu kadro hem mazoşist ve hem de sadist olmak
zorundadır. Kraldan izinsiz sadece lavaboya gidebilirler.
Mükemmelleştirme amacıyla Kral tarafından sıklıkla
mobbinge maruz bırakılırlar. Asla şikayet etmezler.
Aynı zamanda Sadomazo Tarikatının en kıdemli
üyeleridirler. Bunların en dayanıklıları yani sadık ve
tam zombileştirilenleri idari görevlerde, dekan veya kralın
yardımcıları yapılırlar. Dekan veya Kral
yardımcılarının haysiyetleri kelp kadar bile değildir
ve nefis terbiyesi bakımından kelplerle günaşırı
aynı kaptan yemek zorundadırlar. Günün belirli saatlerinde Paranoyak
Kralı pohpohlama ve "Kralım çok yaşa" demeleri
görevleri icabıdır.
.
A
* Adalet kutup yıldızı gibi yerinde
durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner.
* Alkışı en sessiz şekilde karşılayan,
alkışı hak etmiş demektir.
* Ne aradığını bilmeyen bulduğunu anlayamaz.
* Araştırma yapıldığı zaman ancak bilgi
artırılabilir; bilgi artırıldığında ancak
istek samimi olabilir; istek samimi olduğunda ancak akıl ıslah
edilebilir; akıl ıslah edildiğinde ancak özel yaşam
iyileştirilebilir; özel yaşam iyileştirildiğinde ancak aile
yapısı düzeltilebilir. Aile yapısı düzeltildiğinde
ancak devlet düzen içinde yönetilebilir.
* Aşk, dört nala giden at gibidir, ne dizginden anlar, ne söz dinler.
* Aç midenin cezasını yorgun ayaklar çeker.
* Asıl bilgi insanın cehaletini tanımasında yatar.
* Akıllı insan kimseyle yarışmaz, böylece kimse onunla
yarışamaz.
B
* Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni
uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini
bilmeyenden kaçınız.
* Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı
olmak korkudan kurtarır.
* Bilgiye sahip olarak doğmuş birisi değilim. Öğretmeyi
seviyorum ve öğrenmeye çalışıyorum.
* Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün.
* Bir şeyi bildiğin zaman, onu
bildiğini göstermeye çalış. Bir şeyi bilmiyorsan, onu
bilmediğini kabul et. İşte bu bilgidir.
* Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş
batıyor demektir.
* Bir şeyin haklı olduğunu
bildiğin halde, o şeyden yana çıkmazsan, korkaksın
demektir.
* Bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendini özgürce ifade
etmesinden anlaşılır. Bir ülkede adaletsizliğin
varlığı ise kişilerin başına buyruk
davranışından anlaşılır. İyi insanlar
sorunları önlemek için çaba sarf ederler.
* Bir insanı doyurmak istiyorsanız, ona balık verin; aç
kalmamasını istiyorsanız ona balık tutmayı
öğretin.
Ç
* Çizik bir elmas, çizik olmayan bir çakıl taşından daha iyidir.
D
* Devlet düzen içinde yönetildiğinde ancak dünyada barış tesis
edilebilir.
* Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, yaptığımı
anlarım.
* Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek
tehlikelidir.
* Hiç bir şey eyleme geçen cahillik kadar korkunç olamaz.
* Derin olan kuyu değil,kısa olan iptir.
* Dinsel erdem, insanlığı sevmekle olanaklıdır. Bu
sevgi hissi, aileden toplumdan hükümete dek karşılıklı
olarak uzamalıdır.
E
* Efendi adam, kendisinden çok şey, başkalarından az şey
bekler.
* Eğitimli insanlar adaleti ilke edinir ve onu düzenli bir biçimde
yürütür; onu alçak gönüllülükle kurar ve sadakatla gerçekleştirir.
* Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir. Eğitimli
insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar. Küçük insanlar
adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar.
* Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmaz ise; insan da acı çekmeden
olgunlaşmaz.
* Etraflıca çalış, doğru bir şekilde
araştır, dikkatlice düşün, düşündüklerini gözden geçir,
ciddi ve samimi bir şekilde uygula.
* Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki
karlardan şikayet etmeyiniz.
G
* Gerçeği bilenler ile onu sevenler hiçbir zaman eşit
değildirler.
* Güçlü olan, zayıf yanını herkesten iyi bilendir; daha güçlü
olan ise zayıf yanına hükmedebilendir.
* Güleryüzlü olmayan bir kişi, dükkan açmamalıdır.
* Güzelliği sevdiği kadar, erdemi de seven bir insanı daha
görmedim.
H
* Her şey bir güzelliğe sahiptir fakat bunu herkes görmez.
* Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde
tırmanmamıştır.
İ
* İhtiyatlı insan nadiren hata işler.
* İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip
olamadıklarını önemser.
* İnsanları niçin öldürüyorsunuz, biraz bekleyin zaten ölecekler.
* İsteyenler bilgilerini genişletmelidirler. Bilgilerini
genişletmek isteyenler önce araştırmalıdırlar.
* İdare etmek dürüstlük demektir. Sen doğru yönetirsen
yanlış olmaya kimse cesaret edemez.
* İyi insan, güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve
yapabileceklerini söyleyen adamdır.
K
* Karanlığa söveceğine, bir mum yak.
* Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın.
* Kelimelerin kuvvetini bilmeyen insanlarla esaslı bir konuyu konuşmak
mümkün değildir.
* Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi,
başkasına yapmamalıyız.
* Kendini affetmeyen bir insanın bütün kusurları affedilebilir.
* Küçük avantajların peşinden koşarken büyük
başarılardan olabilirsiniz.
* Küçükler ot gibidir, büyükler ise rüzgar: Rüzgar ne yöne eserse, otlar o yöne
eğilir.
* Konuşmaya değer insanlarla konuşmazsan insanları,
konuşmaya değmez insanlarla konuşursan kelimeleri yitirirsin.
Sen öyle biri ol ki ne insanları, ne de kelimeleri yitir.
M
* Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman
olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir
varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu
insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa
mutluluk insanin boyu hizasındadır.
O
* Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve
yapabileceklerini söyleyen kişidir.
* Okudum, unuttum, gördüm, hatırladım, yaptım, öğrendim
Ö
* Öğrenme ilkesi insanın temiz karakterini ortaya çıkarmak,
insanlara yeni yaşam vermek ve nihai iyiye ve doğruya ulaşmak
demektir.
* Öğrenmeyi sevmeksizin cömertliği sevmek vardır ki aptalca bir
saflığa götürür.
Öğrenmeyi sevmeksizin bilmeyi sevmek vardır ki zihinin gereksizce
dağılmasına götürür.
Öğrenmeyi sevmeksizin içten olmayı sevmek vardır ki onur
kırıcı bir aldırmazlığa götürür.
Öğrenmeyi sevmeksizin dobra olmayı sevmek vardır ki
kabalığa götürür.
Öğrenmeyi sevmeksizin açık görüşlü olmayı sevmek
vardır ki umarsız bir asiliğe götürür.
Öğrenmeyi sevmeksizin prensip sahibi olmayı sevmek vardır ki
mantıksız bir zorlamaya götürür.
* Örnek insanlar adaleti anlar. Adaleti anlamayan adaletsiz olur.
* Örnek insanlar yumuşak huyludur ve öfkeden kaçınır.
S
* Sana bir şeyi nasıl bilebileceğini öğreteyim mi?
Bildiğin zaman bildiğini anla, bilmediğin zaman ise
bilmediğini anla.
* Susmak, insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır.
* Öğretmek iki kere öğrenmek demektir
Y
* Yaldızlı sözlerle erdem bağdaşmaz.
* Ya bir yol bul, ya bir yol aç, yada yoldan çekil.