ÜNİVERSİTELERİMİZDE DEKANLIK SECİMİ VE ATANMASI, NE KADAR DEMOKRATİK!

 

Üniversitemizde TIP Fakültesinde Dekanlık secimi ve atanması ile ilgili yazılar üzerine bazı görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum:

1.      En fazla tercih oyu alan adayin dekan, Rektör  olmamasi konusu;  mevcut yasa ve yönetmeliklere göre demokratik uygulamadir.  Cumhurbaskanlari Sezer de Gül´de YÖK´te mecut yasa ve yönetmeliklere göre, olasi ihbarlara göre  hareket ederek veya diger nedenlerle de  bazen en fazla oyu alan adayi secmemislerdir. Tepki cok önceden bu yasa ve yönetmelikler hazirlanirken ve yürürlüge konulurken olmaliydi

2.      Sayin eski dekan Prof. Bor ve cevresi kendilerine  haksizlik yapildigi görüsünde iseler, mahkemeye basvurabilirler. Hatta insan haklari mahkemesine de gidebilirler!

3.      Prof. Bor hakkinda bu yahoo grubunda yer alan tartisma yazilarinda görevi kötüye kullanma, keyfi davranma, adam kayirma gibi suistimaller, agir suclamalar yapilmaktadir.  Bu yazilarin asli asilsizligi ve suclamalar karsisinda en azinda üniversite yönetimi gerekeni yapmaliydi.

cag disi ve keyfi suistimallere acik olan  docentlik sinavi yasa ve yönetmeliklerine karsin danistayda YOK lehine acitigim dava üzerine; ve jüri üyelerinin keyfi degerlendirmelerine karsin tepkim üzerine bula, bula kullandigim üslübü bahane edip hakimda sorustuma acan yönetim, rektörlük ve demokrasiden hak hukuktan bahsedenler burada sessiz kalmamaliydi diye düsünüyorum.  

4.      Yahoo  grubundaki  modoratörün bazi e-mailleri keyfince ali koymasini bloke etmesini, ve iki de bir genel uyarilarinida saygisizlik olarak görüyorum. Sayin moderatörün hangi gerekceyle benim E-mailerimi örnegin 6 ekim 2011 tarihli,  bloke ettigini ögrenmek isterdim.

5.      Üniversiteler, öğretim üyeleri öğretimle, bilimle uğraşmalıdırlar, siyaset konularına girmemelidirler gibi klasik düşüncelere ve görmedim, duymadım, bilmiyorum,  suya sabuna dokunmayan, caresizler zihniyetine katılmıyorum.

Basit bir örnek, Türkiye’de yüksek öğretimde daha kaliteli eğitim-öğretim ve bilimsel faaliyetler ve öğretim üyelerinin hakları olan ücret taleplerinde en azından ücret iyileştirmelerinde dünkü siyaset te kaynak yok demiştir. Bugünkü siyasette kaynak yok diyor. Fakat Milletvekillerine bir öğretim üyesinin aldığı aylığının yaklaşık 3–5 katini verecek aylıkları,  özel masraflarına ve israflarına kaynak buluyorlar. Üniversitelerde daha kaliteli akademikesyenler yetiştirmek için olmasa olmazlardan asistan kadrolarına kaynak yok derler, Araştırma geliştirme için gerekli laboratuarlara kaynak yok deniliyor.  Digor taraftan da milletvekillerine öğretim üyesi maaşından daha fazla maaşlı üç personele kaynak buluyorlar.  Bir taraftan kendi israf ve savurganlıklarına yeni kaynak yaratmak için boyna zam üstüne zam yapıyorlar.  İsraflarını kısmak, hak etmedikleri masraflarını aylıklarını, ücretlerini kısmak ise akıllarına ve veya islerine hiç gelmiyor…

§  2000 YILI TÜRKİYE´SİNDE BİR BİLİM ADAMI, ÖĞRETİM ÜYESİ; MESLEKİ, UZMANLIK ALANLARI YANINDA, ÜLKESİ, ÇEVRESİ İLE DE İLGİ SORUNLARA ÇALIŞMALARINDA YER VERMESİ GEREKİR.  ÜLKESİNDE, ÇEVRESİNDE OLUP BİTENLERDEN DUYARSIZ KALMAMALIDIR.

§  BİLİM ADAMI, ÖĞRETİM ÜYESİ MESLEKİ, UZMANLIK ALANLARI YANINDA; ÜLKESİ, ÇEVRESİ İLE DE İLGİ KISISEL DÜŞÜNCELERİNİ, GÖZLEMLERİNİ BAŞKALARI İLE PAYLAŞMAKTAN, TARTIŞMAKTAN, KAMUOYUNA DUYURMAKTAN HER NE SEBEPLE OLURSA OLSUN KAÇINMAMALIDIR, KORKMAMALIDIR.

§  YÜRÜRLÜKTEKİ MEMUR YASA VE YÖNETMELİKLERİYLE MEMURLARIN BİLHASSA MEMUR STATÜSÜNDEKİ ÖĞRETİM ÜYELERİNİN AĞIZLARI KAPALI TUTULUCAĞINA, HER İNSANA FARKLI KONUŞABİLME ÜZGÜRLÜĞÜ, KISISEL FARKLI DÜŞÜNCELERINI CEKINMEDEN PAYLASMA SERBESTLIGI YASALARCA TEŞVİK EDİLMELİDİR!

§  MEMURLARA KONUŞMA ÖZGÜRLÜĞÜ İLE KURUM VE DEVLETLER ZARAR GÖRSELERDİ, İŞLERİNE GELDİĞİ GİBİ HALKA ÖRNEK GÖSTERİLEN BATILI DEVLETLER BATARDILAR!

§  BATIDA SİYASETÇİLER, HÜKÜMETLER EN BÜYÜK DESTEĞİ, KRİTİKLERİ ÜNİVERSİTELERDEN ALDIKLARI VE ÜNİVERSİTELER TARAFINDAN SÜREKLİ KALİTE KONTROL ALTINDA TUTULDUKLARI UNUTULMAMALIDIR. TÜRKİYE´DE İSE BU İŞLEVLERİ SONRADAN BULMA MEDYA PATRONLARI KENDİ KİŞİŞEL ÇIKARLARINI GÖZETEREK; KEYFINCE YÜRÜTMEĞE CALIŞIYORLAR

§  Yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim ve bilimsel faaliyetlerin arzu edilen kalite güvence seviyelerinde olmamasının tek bir nedeni vardır, oda siyasidir. Sorunların çözümü, Yüksek öğretimle ilgili yasa ve yönetmeliklerde aranmalıdır,  reformlara, iyileştirmelere yasa ve yönetmeliklerde başlanılmalıdır.  drhusso