YUNANİSTANDA
EKONOMİK BORÇ
KRİZİN NEDENLERİ,
TÜRKİYE
AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRİLMESİ,
Yunanistandaki bugün
yaşanan sorunlar, Avrupa Birliğine üye olmadan çok önceden bir
şekilde sezilmiştir, tahmin edilmiştir. (Ta öğrencilik yıllarımdan beri Turizm sektörünü tembel
işi ve riskli bir yatırım ayni şekilde Türkiye´de
yazlıkları da devlet ve toplum için ulusal ölü bir yatırım,
havaya savrulan kaynaklar ve tarım arazilerini yok eden ahmaklık
olarak değerlendirmişimdir)
Yunanistan´in Avrupa
birliğine üyeliği ile ekonomik, borç krizin süreci
hızlandırmıştır.
Bu taslak makalede, Yunanistan da yaşanan olumsuz ekonomik
gelişmeler farklı bir acıdan dikkate alınarak,
başlıca nedenleri kısaca sıralanmaktadır,
tartışmaya sunulmaktadır. Yunanistanda şu sıralar
yaşanan ekonomik sıkıntılar Türkiye´yide
ilgilendirmektedir, buradan kendisi için çıkaracağı yararlı
sonuçlar bulunmaktadır.
Yunanistanda yaşanan ekonomik ve
siyasi krizin oluşmasını sağlayan çok sayıda faktör
bulunmaktadır. Dünya Kamuoyunda bu
nedenler sıralanmakta ve tartışılmaktadır. Burada ise Yunanistandaki krizi daha
eskilerden ele alınıp, başlıca nedenlerini
tartışmaya sunulmaktadır.
Borç krizin nedeni; ürettiğinden, kazandığından daha
fazla harcanmasıdır. Ve her sene borcun birikmesine seyirci kalarak iflas eşiğine
gelinmektedir. ekonomik krizlerin ortaya çıkmasına
neden olmaktadır. Her gecen sene devlet yönetimlerin bir çoğu, ağır
yüklerle borçlanarak devlet ekonomisini yürütmeğe, bütçeyi dengelemeğe gayret
ediyorlar. Günümüzde devlet borçlanması normal görülmektedir. Gelişi
güzel, kontrolsüz borçlanma birilerini daha zengin ederken, ülkeleri fakirleştirmektedir.
Kısaca devletlerin borçlanma politikaları nedeniyle; sarmaya
sahipleri kısa sürede büyüyüp, piyasaları ve devlet bütçelerini kontrol
eder hale getiriliyorlar. Bu fenomende Yunanistan´in borç
krizinde gözükmektedir. Yunanistan borç krizinönemli nedenlerin kısaca sıralanması:
-
Avrupa Birliği üyeliğine fazla güvenmeleri, geleceklerini Avrupa
Birliği Üyeliğine endekslemeleridir
-
Avrupa Birliği Üyeliği Fenomeni, (Ekonomide, sanayide, ticarette, teknolojide; güçlülerin, büyüklerin; zayıfları,
küçükleri kullanmaları, bitirmeleri olarak bu fenomen
açıklanabilir)
-
Ülke ekonomisinde riskli ve ekonomik krizlerden etkilenen turizm,
gastronomi sektörüne gereğinden fazla ağırlık verilmesidir,
-
Yunanistana özgü olan Denizcilik sektörün ve ticaretin ihmal edilip,
geliştirilmemesidir, bir dünya markası haline getirilmemesidir,
-
Sanayide, teknolojide, özellikle gemi sanayi ve teknolojisinde ve mütahitlikte, inşaat sektöründe dünya çapında
varlık göstermemeleridir,
Yunanistan halkının diğer Avrupa
Birliği üyelerin halklarından daha az
çalıştığı, çok harcadıkları, devlet
israflarının yüksek olduğu gibi Dünya kamuoyuna
yansıtılan ve alay edilen nedenlerin etkisi Yunanistan´daki ekonomik krizde belirleyici olmadığı
görüsündeyim. Hatırlayacaksınız bir
zamanlar Avrupa Birliği üyelerinden İngiltere de benzeri büyük
ekonomik borç sıkıntıları yaşanmıştı
Avrupa Birliği Üyelerinin günümüz
anlayışı ile Yunanistan´in bu krizden çıkması mucize
olur bence! Aslında, Avrupa Birliği kendi sorunları içersinde
boğulmak üzeredir, Ekonomik sorunlar yasayan sadece Yunanistan değil,
su sıralar İtalya, İspanya, Portekiz, Polonya ve yeni, yeni
katılan Doğu Avrupa Ülkeleri de ciddi ekonomik sorunlarla
boğuşmaktadırlar, iflas esiğindedirler.
Avrupa Birliği Üyelerinin
sayısı her yıl artarken, Avrupa Birliği kendi iç
gelişmesini güçlü üyelerin ulusal çıkarları ön plana
çıkartılarak sürdürmemiştir. Yani Avrupa Birliği bu haliyle
geleceği olmayan bir birliktir ve çöküp dağılma riski
bulunmaktadır. Kısaca Avrupa
Birliğinde tüm üye devletlerin ciddi söz hakki tanınmalıdır,
sorumluluk taşımalıdır, görev paylaşımı
yapılmalıdır ve kesebir olmalıdır.
Yani denetlenebilir ortak bir bütçesi bulunmalıdır. Avrupa
Birliği Federatif bir devlet sistemine dönüştürüldüğü takdirde
bir geleceği vardır görüsündeyim, (Tek Bayrak, Tek Devlet Dili, Tek silahlı Kuvvetleri, Tek Devlet
parlamentosuna, Tek devlet başkanına Hükümet
Başkanına). Görüşümü başka bir makalemde daha
ayrıntılı bir şekilde dile getirmek istiyorum.
Yunanistan ve diğer zayıf
halkalı Avrupa Birliği Üyelerinin krizlerden çıkma
eğilimleri için yapılması gerekenlerin başında Avrupa
Birliği Yapısının tekrar sorgulanarak,
geliştirilmesidir. Avrupa
Birliği üye ülkelerin
iyi bir gelecekleri ancak Avrupa Birliği içersinde ve
federatif bir devlet yapı sistemi ile mümkün olacaktır, birlik içinde
güç kazanacaklardır. Aksi takdirde bir şekilde yok olma, tarihten
silinme olasılıkları bulunmaktadır.
Yunanistan in Avrupa Birliği
Dışında yapması gerekenler:
A.
Kısa sürede, yakin gelecekte yapılması gerekenler:
1-
Devletin kendi halkına, çalışanlarına, zenginlerine,
müteşebbislere gerekli güveni vermesidir.
2-
Gereksiz devlet harcamalarından kaçınmak, her kuruşun hesabi
istenildiğinde yetkililere verilmelidir.
3-
Mevcut kaynakların kısa sürede paraya çevrilebilir mal ve hizmet
üretimine, sanayiye, ticarete
aktarılmasıdır. (Örneğin Uzak
doğu ülkelerinden ucuza mal edilen yüksek teknoloji ürünlerini Yunanistan
getirterek, ürünün menşeini silip, kendi Made in Greek damgasını vurarak iç ve
dış piyasada satmalarıdır. ( Bu yöntem Sanayisi güçlü,
teknolojisi gelişmiş ülkede yoğun bir şekilde
uygulanmaktadır ve müthiş gelirler elde etmektedirler)
4-
Denizciliğe ticarete daha fazla önem vermeleri, ( örneğin; her
türlü büyük küçük tonajlı gemi yapımı, bakim ve onarım gibi
hizmetler verilebilir, Balıkçılık küçümsenmemelidir, ülkeye
döviz kazandıracağı gibi yeni is yerlerinin kısa sürede
açılmasına olanak verir)
5-
İç ve dış talep dikkate alınarak tarım ve
hayvancılık daha fazla desteklenmelidir.
6-
Akdeniz ülkeleri ile ticareti artırmalıdır, Özellikle Kuzey
Afrika ülkeleri ve Türkiye fobisinden kurtulup Türkiye ile ticaretin
gelişmesine önem vermeleri yararlarına olur,
7-
Rusya, Çin, Amerika gibi ülkelerle siyasi, ticari, kültürel münasebetleri
artırılmasına gidilmemdir. (Çinlilerle, Ruslarla, ABD ile
işbirliği Avrupa Ülkeleri ile işbirliğinden çok daha
kazançlıdır)
8-
Turizm sektörün gözden geçirilmesinde yarar vardır, Paralı
kaliteli turistlere uygun fiyatlara hizmet düşünülmelidir. Ucuz, az
paralı çok sayıdaki turistler; ülkeye gelmek isteyen bol para
bırakan, kaliteli turistleri kaçırır. En azından,
paralı, çok paralı turist sektörleri iyi koordine edilmelidir, bir
birinden uzak tutulmalıdır.
9-
Yunanistan sağlık turizmi, tedavi, rehabilitasyon merkezleri, Avrupa
Birliği Emeklileri için hatta dünya daki zengin
emekliler için ikinci konut olarak yazlık dinlenme merkezleri ile kısa sürede yeni iş yerlerinin açılmasına,
gelirlerin artmasına katkıda bulunabilir.
B.
Uzun süreli, orta, uzun vadeli yapılması gerekenlerin
başında, daha iyi bir eğitim, Teknoloji, ARGE, Bütün dünyaya
devletleri ile iyi geçinmek, ticari ilişkileri geliştirmek, belli
ürünlerde dünya markası yaratmaktır.
Türkiye açısından konunun bir
değerlendirilmesi, kendine sonuçlar çıkarması neler olabilir
sorusu!
Yunanistan daki krize neden olan faktörler Türkiye ekonomisinde de
gözlenmektedir. Türkiye de rahat fakat riskli Turizm sektörüne son yıllarda
aşırı kapasitenin üzerinde yatırımlar
yapılmaktadır. Otel üstüne oteller yapılmaktadır, çok
pahallı turizm tesisleri yerden mantar biter gibi çoğalmağa
başladılar. Turizm sektöründe bu gelişme yaşanırken,
turizm hizmet sektörü, eğitimli, sorumluluk taşıyan isletmeci ve
elamanlar içler acısıdır. Türkiyenin Turizm görüntüsüne çok
ağır darbeler vurmaktadırlar, bir gelen tekrar gelmemektedir ve
çevresinin de gelmesini önlemektedir! (Alman
Televizyonlarında son zamanlarda Türkiye´deki rezil otel görüntüleri ve
görevlilerin sorumsuzluğu, vurdumduymazlığı
gösterilmektedir... Turizm bakanlığı daha efektif otelleri ve
diğer turistik tesisleri, hizmetleri uygulamaları kontrol etmelidir,
)
Türkiye de Yunanistan
gibi gelecek umutlarını hala Avrupa Birliğine odaklamış
durumda beklentiler içersindedir. Avrupa Birliğinin Türkiye´ye
faydası pek olmaz, tam tersi Türkiyenin Avrupa Birliğine
yararları hayli fazla olabilir. Bunların başında denge
unsuru yanında yeni Avrupa Birliğini ivmelendirebilir, Yeni
perspektiflerin ortaya çıkmasına vesile olur,
Türkiye aslında
sanıldığında da güçlü ve gelişme ve geliştirme
potansiyeli yüksek ülkelerden biridir.
Türkiye Avrupa Birliğine korkulan ve üzerinde durulan uyumsuzluk
değil tam aksine Avrupa Birliğine Uyumluluk kazandıracaktır.
Türkiye eğitimli genç nüfusu ile Avrupa da köhneleşmeğe yüz
tutan teknolojiyi, sanayiyi
gençleştirerek dünyada Çinli ve Japonlarla rekabet eder düzeyde
sürekliliğini sağlarlar. Türk genlerin Avrupada sorun yaratmaz, asil
sorunu yaratacak olanlar her gecen yıl sayıları hızla artan
Yerli halkla uyum sağlayamayan Çinliler olacaktır. Türkler 40 50 sene
evvel birçok Avrupa ülkelerinde sanayinin canlanmasına, insanların
gülmesine büyük katkı sağlamıştır, yakin gelecekte de
Türkiye Avrupa Birliğine Üyeliği ile Avrupalı halkın
zenginliklerini, refah düzeylerini korumalarını ve sürdürmelerine
katkı sağlayacak potansiyele sahiptir. Benim gözlemlerine tespitlerime göre Türkler ; çok kısa sürede ortama uyum
sağlayabilen, iş yerlerinde
çalışkan, güvenirli, atılgan, kibirli olmayan, her kesle
konuşabilen, şakalaşan,kimliğini ön plana çıkarmayan
fakat kimliğini uzun bir süre kaybetmeyen bir ulus. (Almanyada 17 sene kadar bulumdum, liseden sonra yüksek
öğrenimimi ve doktoramı orada tamamladım, Şansıma okul
ve yasam masraflarım için birçok ortamda bulunma, bir
çok iste farklı ulusların insanları ile çalışma
fırsatım oldu. Yukarıdaki sonuçlara buradaki tespitlerimden
varıyorum
)
Türkiye de
yapılması gerekenlerin başında, ziraata dayalı temel
bir sanayinin geliştirilmesi ve zirai ürünlerin dünya markası haline
gelmesine çalışılmalıdır. Türkiyede ziraata
elverişli her karış tarımsal ve hayvansal
toprağın korunması ve karlı bir şekilde ekilmesi
yararlanması sağlanmalıdır. Kıyı ovaların
yazlıklarla ve su toprak kirlenmesi ile yok olmalarının önüne
geçilmek için acil önlemlerin alınması gerekmektedir. (Tekrar
hatırlatmakta yarar vardır, ABD, Almanya, Hollanda, gibi sanayi
ülkelerin ihraç mallarında işlenmemiş, yari
işlenmiş ve tam işlemiş zirai ürünler payı (tarım
ve hayvancılık, balıkçılık) bir hayli yüksektir. Dünyada en fazla zirai
ürün satan ülkelerin başında gelmektedirler.
Türkiye´de de devlet
harcamaları kontrol altına bulundurulmalıdır, günümüzde ve
ileride her kurusun hesabi yetkililerden bir şekilde sorulmalıdır.
Devletin kaynakları üretimi dayalı istihdam yaratacak projelerde
değerlendirilmelidir.
Türkiye Bölgesinde ve
Dünyada lider devleti lider devlet adamlığını, onun bunun
hamiliğini, avukatlığını bırakıp, Dünyaya
iyi bir dış politika ile açılmalıdır, her ülke ile iyi
ilişkileri, ticareti artırmağa çalışmalıdır.Bu
şekilde hem kendisine hem de diğer ülkelere daha faydalı
olabilir.
Kürt meselesini, PKK
terörünü devlet ciddiyetligi ile sona erdirmelidir.
Terörden nemalanmaga calisanlar,
teröre destek verenler, teröre bulasanlar Türkiye icinde ve disinda yok edilmege calisilmaldir, Dagdaki sehirdekiler kadar bunlarin elebaslari tespit edilip
yok edilmelidir. Türkiye´de PKK törör faaliyetlerine hic bir sekilde taviz
verilmemelidir, Teörör ve yasa disi
örgütler tamimlandigi gibi hedefleri ugruna yasa disi, yasa tanimayan, dehset sacan, merhamet etmeyen örgüt, devlet te
mücadelesinde onlarin diliyle ve mislilisiyle
cevap vermelidir, daha da gec olmadan tabi ki. Kürt
meselesi, istersiniz Kürt sorunu deyin, isterseniz PKK terörü deyin, burada ki eylamlarin tek hedefi vardir,
Türkiye toprakllarinin bir bölümünüde
icine alan bölgede bir Kürdistan devletinin
kurulmasıdır. Bu hedefle 30-40 yildan beri hayli mesafe kat ettiler, Devlet olabilme, Dünxa devletleri tarafindan tanima alt yapisini kismen tamamladılar.
..