10 KASIM 1938- 10 KASIM 2012;

Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk´ün ölüm Yıldönümü…

Atatürk olmasaydı, Türkiye var olmazdı, bizler de olmazdık.

Atatürk; bizlere Yüce Allahın bir lütfüdür.

 

Atatürk sadece Türkiye’nin değil# İslam Dinin gelişmesine, Müslümanların boğazlanmalarına, dar bir coğrafyada hapsedilmelerine karşın etkin rol oynamıştır.  Köleleştirilen Mazlum, Ülkelerin, Bati sömürücü ülkelere karşın ayaklanmalarına, bağımsızlık mücadelelerinde cesaret ve ivme kazandırmıştır. Atatürk, Toplumda hastalık saçan, toplum bireylerini hurafelerle uyduruk masallarla uyuşturup kullanan, sömüren ve gelişmelerini, zenginleşmelerini engelleyen insanların yüce Allahın sunduğu cağın nimetlerinden yararlanmalarını engelleyen tarikatların, tekkelerin, cemaatlerin v.b. faaliyetlerini kontrol altına alarak ta İslam Dinine hizmet etmiştir. Bu gibi gerçekler, Atatürk´ün insanlığa, Müslümanlığa olan hizmetleri,  katkıları beynikör yobazlar tarafından idrak edilemez.

 

Çok zor ve tehlikeli bir coğrafyada, ve iç ve dış tüm yıkıcı faaliyetlerine rağmen  Türkiye Cumhuriyeti Devletinin  hala ayakta olmasını, gelişmesine devam etmesini, petrol zengini bir çok İslam ülkesinden daha iyi olmasını,  Sanayi ülkelerine teknoloji satmalarını Atatürk´ün sağlam temeller üzerine kurduğu laik devlet yapısına, ilkelerine de borçlu olduğumuz gerçeği göz ardı edilmemelidir....

Allah ondan ve bu ülkeye emeği gecen  Allahın rahmetine kavuşan tüm büyüklerimizden, şehit ve gazilerimizden Allah razı olsun, mekanları cennet olsun. Gerçek bir Müslüman, kişilik sorunu olmayan ve akli dengesi bozuk olmayan her insan dini ibadetlerden evvel ülkeye, insanlığa emeği gecen büyüklere, Hakkin rahmetine kavuşanlara saygı göstermesini öğrenmelidir, ve bırakılan  emanet edilen güzel eserlerin korunmasına, geliştirilmesine zenginleştirilmesine katkı sağlamak için gayret göstermelidir.

 

Laf olsun diye Atam izindeyiz demekle, yazmakla Atatürk´ü bir kez daha anmak çok kolaydır, bu şekilde sadece kendimizi kandırıyoruz. Onun izinde olduğumuzu göstermek, emanetlerini korumak geliştirmek ise çok, çok zordur.

Türkiye´de örnek gösterilmesi, güven ve saygı duyulması gereken kurumların başında yüksek öğretim kurumlarında, Üniversitelerde yönetimler, rektörlükler, dekanlıklar her yıl 10 Kasımda Atam izindeyiz diye nutuklar atılmaktadır, mesajlar gönderilmektedir. Diğer taraftan da bu yönetimler başkanlıklar, rektörlükler, dekanlıklar, bölümler gibi birimler kurumlarındaki çalışanlarını, öğrencilerini her yönüyle mağdur etmeğe devam etmektedirler. …

Bir taraftan Demokrasi denilmektedir, diğer taraftan hakkini tepkisini demokratik kanallarla duyurmak isteyenler feci şekilde hırpalanmasına göz yumuluyor. Bir taraftan fırsat eşitliği deniliyor, diğer taraftan ahbap çavuş ilişkilerine göre muamele yapılıyor, Bir taraftan özgürlük hak hukuk deniliyor, diğer taraftan hak iddia edenler sıfırlanıyor, yok ediliyor,

Bir taraftan ülkede insanların düzmece gelişi güzel suçlarla tutuklanıp hapse atılmasına, adil olmayan dışarıdan güdümlü yargı kararları ile cezalandırılmalarına seyirci kalınıyor, acizlik sergileniyor, korkaklık gösteriliyor, diğer taraftan da kalkıp Atam izindeyiz denilmektedir. …

Atam izindeyiz de, makamlar kişisel çıkarların, kişisel egoların tatmin edildiği yerler olmamalıdır. Her şeyden evvel o makamın o unvanın görevi sorumluluğu, ciddiyeti yerine getirilmelidir…

 

(Burada Atam izindeyiz konusu ile pek ilgisi olmasa da benle ilgili bir örneği ilginizi çeker düşüncesiyle  vermek istiyorum. 4 gün evvel uzun bir süreden sonra Harburg –Hamburg Teknik Üniversitesinin Gemi İnşaatı ve Makine Mühendisliği Fakültesinin web sayfalarından son alınan ve halen yürütülen ARGE proje konularına bakarken birden canım sıkıldı. Benim 6 seneden beri ilgilendiğim, yurt içi ve yurt dışı makaleler hazırladığım bitirme tez proje ödevlerini verdiğim, iki patent önerisi sunduğum laser bindirme kaynakli bağlantılar üzerinde TU- Harburgta sanayi ile birlikte milyon euro değerinde yeni proje aldıklarını görünce cidden üzüldüm. Üzüntümün nedeni; benim bu konuyla ilgili yayınlarım prof. unvanlı Allahsız jüri üyelerince pek dikkate alınmadı, bu çalışmaların gemi ile ilgisinin olmadığı bu nedenle başka bilim dalında müracaat etmeni istemişlerdi. Koskoca prof. unvanlı Allahsız jüri üyelerinin kendi branşları olan gemi inşaatı ile ilgili dışarıda,  okutulan derslerden ve ders içeriklerinden ve ARGE çalışmalarından, yayınlardan hiç mi hiç  haberleri yok, bu bilgisizlikleri ve keyfi tutumları ile benim yıllarca manen ve madden mağdur olmama neden oluyorlar. Ve  ben ise bunlara karşın hiç bir şey yapamıyorum, bunun hesabini hala onlardan bir şekilde soramıyorum. Seneler önce bir jüri üyesinin odasında tartışıyoruz. Ona benle 1994 yılında doçentlik sınavına girip doçentlik sınavını kazananın ve sıradışı gemiler üzerine uzman diye tanıtılanın;   sıradışı gemilerle ve bazı konularda bilgilerinin soru işareti taşıdığını bir iki örnek vererek söylüyorum. Bana karşılık olarak bu kişinin, 6 aylık yurtdışı bursu aldığını bu nedenle de çok iyi, bilgili biri olduğunu söylüyor…. Benim ise, liseden sonra bursuz, devletin tek kuruş parasını almadan yurt dışında Almanya’da okul ve yaşam masraflarımı çalışarak kazanarak çok zor şartlar altında okulu iyi dereceyle bitirdiğimi ve dünyaca ünlü Bilim araştırma merkezinde GKKS- Hamburg ta yaklaşık 6 sene çalıştığımı Hamburg Üniversitesi Gemi Insaat Enstitüsünde konvansiyonel olmayan gemi tasarimlari üzrinde yaklasik iki sene kadar çalışmalar yürüttüğümü bilmek istemiyor….

Ahbap çavuş ilişkileri keyfiyet Türkiye üniversitelerinde dünde vardır, bugünde bu uygulama devam ediyor maalesef,  Sonrada kalkıp bu tip Allahsızlar Atam izindeyiz diyorlar…

Diğer üzüntüm ise ben burada Ege üniversitesinde Ege bölgesinde endüstriye büyük katkı sağlayacak bir  laser araştırma uygulama ve eğitim merkezinin açılmasını ta 2003 yılından beri çeşitli şekilde önermeme ve yazılı müracaat etmeme, destek istememe rağmen gereken desteği, ilgiyi bulamıyorum., En son biri, burada ismi lazım değil, bana laserle ne yapılır diye sorduğunda EÜ´de fazla bir şeyin değişmeyeceğini anladım. Laser konulu Arge ortak proje tekliflerini sanayiye götürüyorum, basta tamam deniliyor daha sonra ise arkası gelmiyor yada hiç cevap verilmiyor Sonrada her 10 kasımda Atam izindeyiz mesajları nutukları ile boy gösteriliyor… )

 

Atamızın izinde milletçe ne kadar olduğumuz belli. Atatürk´ün ve arkadaşlarının kanları canları pahasına kurup geliştirip bize emanet ettikleri Laik Demokratik Devlet yönetimin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bozularak yıkılmasına şeriat yanlısı tek edam ve dini devlet kurulmasına, Vatanin bölünerek  parçalanmasına birlikte seyirci kalıyoruz. Bir kaç mütaahitin, emlakçıların  aracıların, asalakların hak etmedikleri saltanatı devam ettirebilmeleri  için bizlere emanet edilen, ülkenin değerlerini, zenginlikleri,, topraklarını yabancılara satılmasını da kabullendik..

 

HALA ATAM İZİNDEYİZ DEMEK, SOYTARILIK OLUR DÜŞÜNCESİNDEYİM.