MÜDEK !
Üniversitelerimizde eğitim-Öğretim seviyesinin yükseltilmesi ve
daha iyi şartlarda yapılabilmesi için MÜDEK kapsamında
birtakım çalışmalar yapılmaktadır!!
Yani Üniversiteler gibi Yüksek
öğretim kurumlarında bir takım anket değerlendirmeleri,
kırtasiye faaliyetleri ile öğretim, eğitim ve
araştırma faaliyetlerinin kalitesi kağıt üzerinde yükseltilecek
.
Bunun ne kadar sağlıklı, doğru ve yararlı
olacağının tartışmasına burada girmek
istemiyorum.
Sizce de, bu MÜDEK
kapsamındaki değerlendirmelerde
öğretim elamanlarının ücretleri ile ilgili kıyaslama
kriterlerinin de bulunması gerekmiyor mudur?
Bizim geleneksel sivri zekalılar,
yurtdışı bilhassa sanayisi gelişmiş
Batili-Zengin-Ülkeleri ile Yükseköğretim-kalitesi ve bilimsel araştırma-geliştirme
faaliyetleri konularında kıyaslama yaparlarken neden;
-
orada çalışan öğretim elemanlarının ücretleri ile bizlere
layık görülen ücretlerini,
(Örneğin, Almanya´da normal bir öğretim
üyesi, meslektaş benim aldığım ücretin neredeyse net 7
katini alıyordur,
ve
Almanya´daki meslektaşın maaşı bir parlamenterin
maaşı kadardır! Bakin bazı baksan ve bürokratlar
TV-ekranlarında halkın gözüne bakarak yalan ve, veya cahilce
konuşuyorlar. Almanya´da, Berlin´de
öğretmenler Türkiyedeki gibi geçim sıkıntısı içinde yaşamıyorlar.
İspatı, Alman´yaya isçi statüsünde
giden bir Türk ilkokul öğretmeni Berlin´de tekrar öğretmenlik
mesleğine dönerek aldığı
maaş benim aldığım ücretin yaklaşık net 5
katini alıyordur. Ve bu öğretmenin Berlin´de kira öder gibi müstakil tripleks evi, arabası, Türkiye´de de
yazlığı, apartmanı
ve dükkanları da bulunmaktadır. Tüm bu serveti Almanya´da
öğretmenlik maaşı ile elde etmiştir. Ve en önemlisi Belinde
doktora ve hastahaneye gidince insan gibi muamele
görüp kendini tedavi ettirebiliyor. Türkiyede´de parasını
bastırınca doktorlar ve hemşireler tarafından da el üstünde
tutuluyor. )
-
oradaki alt yapı imkanları, cevre
koşulları ile ülkemizdeki alt
yapı imkanlarını, cevre koşullarını da
-
ve oradaki parlamenterlerin, partilerin,
bürokratların performansları
ile kendi performanslarını (yani ülkemizdeki
siyasilerin,
bürokratların, partilerin)
dikkate almıyorlar?
Değerlendirmiyorlar? Kıyaslamıyorlar?
.
Bu hükümet, bu devlet, bu ülke, Örneğin;
-
parlamenterlerin
dış seyahatlerine milyonlarca dolar para, kaynak bulabiliyorsa, ayırabiliyorsa;
-
Parlamenterlere,
belli torpilli bürokratlara hak etmedikleri yüksek maaşlar,
harcırahlar, cifte, cifte lüks bekçili, şoförlü, görev
dışı kullanımlı makam arabaları verebiliyorsa,
-
Kravatlı,
koyu takım elbiseli onur madalyalı şarlatanlara,
dolandırıcılara, banka hortumcularına milyarlarca dolar kaynak bulabiliyorsa,
-
Parti
yandaşlarına, belli çevrelere teşvik adı altında
milyarlarca dolar dağıtabiliyorsa,
-
Belli
kişilerin bazı medyatik basında, (TV,
Radyo, Gazete..) şarkılarına, gevezeliklerine,
soytarılıklarına, şarlatanlıklarına pisliklerine
milyarlarca para harcıyorsa, alkışlanılıyorsa,
.
Bu Hükümetin, bu Devletin, bu Ülkenin
geleceğini olumlu yönde etkileyen, başarısını
belirleyen, yaşam kalitesini yükselten;
Eğitime, Öğretime, Bilimsel
faaliyetlerine, Yeni teknolojilere, ARGE-Çalışmalarına,
uygulamalarına gerekli kaynağı da ayırtmalıdır.
Burada çalışan bilim adamlarına da yeterli maaşı
vermesini bilmelidir.
.
.
·
Yüksek
öğretim kurumlarında, bilhassa mühendislik eğitiminde esas amaç
mühendis adaylarının kendi başlarına veya bir
çalışma ekibi dahilinde
meslekleri, alanları ile
ilgili bir mühendislik problemini
çeşitli verilerden ve araçlardan
faydalanarak çözümler üretme yeteneğinin, kişiliğin,
çalışma disiplininin, güzel
iyi alışkanlıklarının kazandırılması
olmalıdır. Kendi mesleki sorunların üstesinden gelebilen,
bilgili, girişimci, yenilikçi,
kolay, kolay pes etmeyen, güvenilir mühendisler, akademikerler
yetiştirmek olmalıdır. (Ezbercilikten ve şekilcilikten,
göstermelikten, sahtekarlıktan, (kopya), beleşçilikten uzak bir eğitim-öğretimdir)
·
Bu
kurumlara kaliteli idealist öğretim elamanları
kazandırılmak isteniliyorsa ve eğitim öğretim bilim
adamlarından yeterli başarı elde edilmek isteniliyorsa ilk evvel
bu ücret kepazeliğinin kaldırılması gerekiyor. Ve Akademik
personel alımında ve atamalarında fırsat
eşitliği, şeffaflık olması gerekiyor. Bunun
hakkından gelemeyen yönetimler reel, (gerçek)
başarı elde edemezler..
dr. husso
İzmir, 16.12.2005
* Lütfen bu e-maili (yazıyı) başkalarına da iletiniz