Kavram „SORUN“

 

Sorun; Kişilerin, toplumların, ulusların, yönetimlerin v.b., yasam koşullarında zorluklar karşısında

çözüm üretememekten kaynaklanan çaresizliklerdir, sıkıntılardır.

 

Sorunsuz insanlık yasamı düşünülemez.  Aslında insanlık yasamı, sorunlarla gecen sürekli bir mücadeledir.

Burada önemli olan, sorunlara karsın gösterilen dirençtir, mücadeledir, inattır ve sorunlara karşın üretilen  ve uygulanan çözüm yöntemleridir.  

Bu vasıf, yetenek öğrenilen kabiliyetlerdendir!

………

…………………

Ülkemizde, Türkiye`de genelde yasam koşullarında zorluklara karşın yeteri direnç gösterilmemektedir,  etkili alternatif çözümler üretilmemektedir. Sorunlara karşın mücadelede bir çoklarımız kadercilikle, (alın yazımız, kader kısmet denilerek) pes etmektedir.

 

En kötüsü ne biliyormuşsunuz? 

 - ülkemizde sorunlara karşın çözümler üretileceğine mevcut sorunlara sorunlar ekleniyor,

 - çözülmesi daha zor olan bir sorunlar yumağına dönüştürülüyor.

 

Bunun nedenleri; bilgisizliktir, öngörüsüzlüktür, tecrübesizliktir, kültürsüzlüktür, fakirliktir!

…………

……………….

…………………

 

PKK terörü:

     İsyanımsı gösterileri, güç deneme provaları ile Türkiye ve dünya gündeminine getirildi meşgul etmeğe başlatıldı……

 

(Eğer imkanınız varsa; 10- 20 sene evvel  bazı köse yazarların, ekran siyaset uzmanlarının, danışmanlarının, Aydınların ve politikacılarının ve de Talabani ve Barzani lerin PKK-terörü, Kurdistan ve Güneydoğu ile ilgili görüşlerini, demeçlerini, yazılarını bir değerlendirin. Onların nasıl bir uzman, aydın, ileri görüşlü kişilikte olduklarını öğrenirsiniz!!!! Gazete Arşivlerine ulaşabilirsiniz. Sivil toplum örgütleri, Özel TV, kanalları,  siyasi partiler bu çalışmayı bilimsel olarak üniversitelerde bir bitirme tezi, proje ödevi olacakta örgencilere yaptırtarak kamuoyuna tartışmaya sunabilirler)

 

 Onlar dünya kamuoyunda hedefleri uğruna birlik içinde hareket ederken,  bizler biri birimizle fuzuli uğraşıyoruz, devleti batırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz,

 üç beş kuruşluk lüks, özenti bir hayat için de kendi ve çocuklarımızın  geleceğini karartıyoruz. PKK Terör konusunda da Yüce Allah’tan İmanlarla mucizeler bekliyoruz….

 

PKK-teröründe ta 25 seneden beri hatalar yapılmaktadır. 

Teröre karşın tek bir mücadele vardır.

Karşı taraf seni yok etmeden sen onu büyümeden, güçlenmeden yok edeceksin.

Eğer yok edemiyorsan, onu dağıtarak, ufaltarak, kontrol altına tutacaksın, ve zamanla sistematik bir şekilde asimile,entegre edeceksin.

 

Bunu yaparken de, dışarıdan kimsenin senin iç islerine karışmasına izin vermeyeceksin, kimseye de meydan okumayacaksın.

Bunun aksine siz kararsızlık içerisinde ağlaşırsanız, terör konusunda dışarıdan, Amerika’dan, Batıdan, Leşkargalarından  terörle mücadelede destek beklerseniz, korkak ve şaşkın davranırsanız, yapmanız gereken işi başkalarının yapmasını beklerseniz…..

ulaşacağınız sonuç bellidir. Sizi kimse ciddiye almaz. Sizi bir an evvel yıkmak için de  üstünüze daha da çullanmaları için onlara cesaret vermiş olursunuz.

 

(Bu ülke toprakları üzerinde, bu devlet çatısı altında yasamak isteyenler, geleceğini kuranlar: bu ülkenin bu devletin yasa ve yönetmeliklerine kim olursa olsunlar uymak zorundadırlar. Devlet de bu konuda otoritesini göstermelidir.

PKK terörü devletin zafiyetinden, otorite boşluğundan  bu boyutlara ulaşmıştır)

…………..

……………………

 

Kavram sorun la ilgili farklı bir örnek:

 

Kenan Evren Paşa bir konuda düşündüğünü kamu oyuna açıklayınca, şahsına karşı çök ağır hakaretlere varan eleştirilere maruz kalmıştır.

 Daha da ileriye gidilerek hakkında savcılık tarafından da suç duyurusunda bulunulmuştur!!!!!

 

Bu kadarına da pes doğrusu:

 

  1. Sayın Kenan Evren Paşa çekirdekten yetişme bir asker, TSK her kademesinde başarılı görevler üstlenmiştir. Genel kurmay başkanı, askeri siki yönetim komutanı, devlet başkanı olmuştur ve halkın büyük bir çoğunluğu ile de cumhurbaşkanlığı da onaylanmıştır. 90 yaşında sağlıklı emekli bir insan. 
  2. Her şeyi bir kenara bırakın, yaşı itibari ile saygı duyulacak, hoş görü ile karşılanacak, hürmet edilecek bir insandır.  (En azından bizlerin aile terbiyesinde, toplumsal kültürel değerlerimizde yaşlılara, devlet büyüklerimize saygı göstermek vardır).
  3. Sayın Kenan Evren Pasa Devlet ülke yönetimi ile ilgili bir konuda görüşünü, düşüncesini açıklıyor. Federatif bir cumhuriyet yönetimine sıcak bakıyor, Türkiye için iyi olabileceğini ifade ediyorsa bunun neresi suç, neden akla mantığa sığmayan bir tepkiyle kamuoyunda hakarete uğruyor? 
  4. 21 yüzyıl Türkiye`sinde bizler neden başka bir insanin düşüncelerinden bu denli korkalım ki.  Emekli asker kökenli bir cumhurbaşkanının kamu oyuna her hangi bir konu hakkında aktarılan demeçleri ile Türkiye cumhuriyeti devleti sarsılacak kadar labil, yani dengesiz bir yapıya mı sahip? Aslında Kenan Evren Paşa söyledikleri ile kamu oyunda kalırdı. 
  5. Almanya’da, veya Amerika’da olduğu gibi Türkiye`de bir federatif  cumhuriyet yönetimine bende karşıyımdır.  Böyle bir yönetim sistemi ne Türkiye`ye , ne komşu ülkelere nede dünyada ki insanlara huzur refah, güven getirmeyecektir, Türkiye’nin parçalanarak dağıtılmasına vesile olacaktır. Ülkeyi kaosa sürükleyecektir. (Federatif ve veya başkanlık sistemi ile yönetilen bir çok ülke Türkiye’nin sorunlarından çok daha büyük sorunlarla karşı karşıyadırlar. Almanya dahi ekonomik zorluklar karşısında eyaletlerin sayısını radikal bir şekilde azaltma arayışına girmiştir.)
  6. Zararlı eyleme dönüşmeyen, devlete, ülkeye, ulusa, kişi veya kişilere  yönelik sapık ve veya hakaret taşımayan, yaşamlarına herhangi maddi ve veya manevi zarar vermeyen  farklı düşüncelerden, fikirlerden, görüşlerden korkulmamalıdır. Bakin diğer önemli bir husus  ta her nedense gözerdi ediliyor. Fikrini özgürce söylemek, paylaşmak kadar, çoğunluk tarafından kabul edilen fikir ve düşüncelere de saygı duymak ta o nispette erdemliktir, demokratiktir.
  7. Sayın Kenan Evren Paşa gerek kamuoyuna yansıyan düşünceleri gerekse de 12 Eylül askeri darbe sırasında anayasanın yetkilerini kullanımı sırasında yaptığı hataları nedeniyle yargıya çıkarılmadan evvel yapılacak ve yargılanacak, sorgulanacak  o kadar çok kişi var ki! (Askeri 12 Eylül 1980 darbesine imkan veren, darbe öncesi sağ sol diye öldürülen, işkenceye maruz kalan gençlerin, o kaybolan yılların hesabi  o dönemin politikacılarından da hesap istensin, …..)  
  8. Belli parti başkanları, köşe yazarları, danışmanlar, vekiller, bürokratlar, aydınlar ve diğerleri; Kenan Evren Paşaya ekranlarda, köşe yazılarında ağır hakaretler savunacaklarına, bağıracaklarına ona buna akil vereceklerine ilk evvel;

 

* 90 yaşındaki bir insanin farklı düşüncelerine saygı göstermesini, hoş görü ile karşılamasını öğrensinler.

* Kuvvet komutanı, genel kurmay başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı gibi devlet yönetiminde sorumluluk üstlenmiş, görevler yapmış devlet büyüklerine saygı göstermesini, sahiplenmesini bilsinler. Kişiliklerine demeyeceğim! Fakat taşıdıkları unvanlara, bulundukları makamlara, yürüttükleri görevlere  yakışan bir üslubu kullanmasını öğrensinler,

*Demokrasiden, insan haklarından, hür irade ve fikir den v.b. konularda ekranlarda, kürsülerinde  ve gazete köselerinde ahkam kesilmeden evvel, karşı ve farklı fikirlere saygı göstermesini bilsinler. Kendi doğruları görüşleri fikirleri ile karşıt versinler, kendi çözüm önerileriyle, projeleri ile toplumu ikna etmeye özen göstersinler.

* Hele partisine büyük oy kaybettiren, hatta TBMM´ne partisini sokamayan diktatörsü parti başkanları, yerlerini diğer partililere bırakmasını öğrensinler. Parti içindeki diktatörsü saltanatlarına bir son vererek, parti içindeki yenileşme,  fikirsel-zenginleşme, gençleşme, iyileşme, değişme sürecine katkı sağlasınlar.    

 

dr. husso