UMUT
ENERJİSİ GÜNEŞ
Hüseyin ÖZDEN
ÖZET
Dünyanın her bir yerinde ekonomik,
sürekli, çevre dostu yeni enerji kaynakları arayışları
sürdürülmektedir. Düne kadar pek
önemsenmeyen güneş ve rüzgar enerjileri günümüzde büyük önem
kazanmış, yaygın kullanım alanı bulmuştur.
Güneş enerjisi gelişmekte olan ülkeler için bir umut enerjisi
olmuştur.
Bu çalışmada güneş ve
rüzgar enerjisinden bazı pratik faydalanma teknikleri üzerinde
durulacaktır. Örneğin: -
Kısa süreler için elektrik tüketiminin yoğun olduğu gün ve
saatlerde devreye girebilen takviye, destek enerji teknikleri, - Güneşe
uyumlu karma bina taslakları, - toplu konutlar ve çok daireli binalar için
sıcak su hazırlanması ve depolanması, - H-gaz
yakıtı, - ve enerji tasarrufu
üzerinde durulmaktadır,
GİRİŞ
Enerji, sanayileşmenin, kalkınmanın insanlık
medeniyetinin temel taşlarından biridir. Günümüzde sınırlı fosil
bazlı enerji kaynakları, kömür, petrol, doğal gaz hızlı ve sorumsuzca bilhassa
Batılı zengin ülkelerce tüketilmektedir. Bu yakıtların çevreye olan
zararları her geçen gün artmaktadır, ozon tabakasının
delinmesi, yayılması gibi. Artan Dünya nüfus ve III. Dünya
ülkelerinde sanayileşmenin, refah düzeyinin gelişmesi ile birlikte
yakın gelecekte enerji sarfiyatında artış,
kaynaklarında ise azalma beklenilmektedir. Dolayısıyla enerji
tüketim fiyatlarında yüksek artışların olacağı
hesaplanmaktadır.
Dünyada önemli enerji kaynakları:
-
Yakıtlar: (katı, kömür; sıvı, petrol; gaz, doğal gaz,
)
-
Doğa kuvvetleri: (rüzgar, güneş
ışınları, su,
)
-
Nükleer: (uran, plotonium hidrojen; hafif su reaktörleri,
)
Günümüzde Dünya enerji tüketiminin
% 85 fosil bazlı yakıtlardan sağlanmaktadır ( % 24 doğal gaz, % 38 petrol, % 23
kömür.) .[1-4,6] Türkiye'de ise enerji,
miktarının yaklaşık % 55'ni petrol ve doğal
gazdan temin edilmektedir.
Yakıtın büyük çoğunluğu, %95 ithal edilmektedir ve
ihracattan elde edilen dövizin tamamına bedel olmaktadır. Petrol,
kömür ve doğal gaz enerji kaynakların yakın gelecekte hissedilir
şekilde azalacağı, maliyet fiyatlarının
yükseleceği hesaplanmaktadır. 2100 yılında tamamen
tüketilecekleri olasılığı büyüktür. Şekil 1.
Diğer yandan bu
yakıtların doğaya olan zararları her geçen gün
artmaktadır, örneğin atmosfere karışan baca, ekzos duman
gazları, kükürt, karbon, azot bazlı gazlar, tozlar ve ocak
artıkları,
Şu sıralar nükleer enerji santrallerine
insanlık yaşamı için riskli oluşları nedeniyle pek sıcak
bakılmıyor. Bazı ülkelerde yenilerinin yapımı
durdurularak, faaliyette olanlarında zamanla kapatılması yönünde
politik kararlar alınıyor. Dünya elektrik üretiminin % 17 nükleer santrallerden
karşılanmaktadır.[1,2]
Hidroelektrik santrallerinden
enerji elde edilmesi de ortama bağlı, yağış
yıllarına göre sınırlı kalmaktadır. Nükleer
santraller gibi hidroelektrik santrallerin yapım maliyetleri çok yüksek ve
inşa süreleri uzun sürmektedir. Verimli işletme ömürleri ise 25-30
yıl kadardır. Sürekli çoğalan Dünya nüfusu ve bu nüfusun gelir
düzeyindeki artış beklentileri enerji sarfiyatının tahmin
edilenden daha erken tüketileceği yönündedir. Dünya nüfusu 2020
yıllarında 5 milyardan, 8 milyar kadar çoğalacağı
tahmin edilmektedir. Şekil 2.
Enerji tüketimi her sene % 5 oranında artacağı ve 2020 yılında dünya enerji
sarfiyatında günümüz sarfiyata kıyasla dört misli artış
olacağı hesaplanmaktadır.
Şekil 3. [1-6]
İnsanlık ekonomik, sürekli ve çevre dostu yeni enerji
kaynakları, takviye enerji kaynakları yanında verimi
artırma ve enerji tasarrufları arayışlarına
girmiştir. 1970 yıllarına kadar pek önemsenmeyen, genelde
sıcak su hazırlanmasında kullanım alanı bulan
güneş enerjisi günümüzde hayli önem kazanmış, kullanım alanları her geçen gün
genişlemiştir. Devlet destekli bilimsel çalışmalar güneşten daha verimli, büyük kapasiteli
daha ekonomik enerji üretimi için yoğunlaşmaktadır. Bu
çalışmalar sayesinde günümüzde
prototip mahiyetinde güneş enerji santralleri, güneş enerjisi ile hareket eden
taşıtlar yapılıp denenmektedirler. Kimya sanayinde
bazı ameliyeler güneş enerjisi ile yapılmaktadır.
(Örneğin denizlerden tatlı su elde edilmesi, konutların
ısıtılması, elektrik üretimi, tarımsal ürünlerin
kurutulması, seracılıkta vb..
güneş enerjisi ile uçan planörler, hareket eden otomobiller) Güneş ışınlarından
farklı yöntemler, sistemler
uygulanarak elde edilen enerjinin
pratikte bazı kullanım yerleri: Şekil 4 ve Şekil
5 şematik şekilde
gösterilmektedir. Güneş enerjisinin kullanım
alanları hakkında çok
sayıda çalışmalar yürütülmüştür ve ilgili yayınlar
mevcuttur. [1-4] Verimlilik, teknik-ekonomik değerin yükseltilmesi
acısından mevcut sistemler geliştirilmiş, uygulama
alanları biraz daha genişletilmiştir. Türkiye de güneş enerjisinden çatılarda
kurulan kolektörler vasıtasıyla sıcak su
hazırlanmasında yaygın şekilde kullanılmaktadır,
Binaların, konutların
ısıtılması ile ilgili proje
çalışmaları yürütülmektedir.
Rüzgar enerjisinden yel
değirmenleri vasıtasıyla elektrik enerjisi üretimi de değer
kazanmıştır. Dünya kapasitesi 1000 MW
ulaşmıştır. Şekil 6 Yel değirmenlerinin kapasitesi
1-2 MW enerji üreten enerji santrallerine ulaşmaktadır.[5] Üç
yıl evvellisine kadar Berlin Hamburg arasındaki oto yolda bir iki yel değirmeni dikkati çekerken
bugün neredeyse her adım başı birden fazla yel değirmenin
elektrik enerjisi ürettiği görülmektedir.
Kıyılarımızda kurulacak yel değirmenleri ile küçümsenmeyecek miktarda takviye enerji elde edilecektir
Bu gelişmeler Türkiye gibi
güneşin yoğun ve sürekli yansıdığı cografik
bölgelerde bulunan III. Dünya ülkeleri için güneş umut enerjisi olmaktadır. Örneğin Almanya gibi
sanayileşmiş kalkınmış bir ülkede toplam enerji
tüketiminin yarıya yakını (%50) 100 C altında su
ısıtılmasında kullanıldığı
düşünülürse güneş enerjisinin III. Dünya ülkeleri için önemi daha iyi
gözler önüne serilmiş olur. Enerji tüketim miktarı,
dağılımı ve birim fiyatı ülkelerin gelişme ve
sanayileşme düzeyinin bir göstergesidir.
Kaliteli üretim, (bilgi, ürün, hizmet) enerji üretimi ile artı
orantılıdır. Örneğin gelişmekte olan ülkelerde yani
gelir düzeyleri düşük olan ülkelerde kişi başına
düşen yıllık enerji
tüketimi 500 kW ile 1000 kW arasında seyrederken, ABD , BRD , Japonya gibi sanayileşmiş zengin
ülkelerde enerji tüketimi kişi
başına 10 000 kW ile 15 000 kW
arasında olup on kat fazladır.
Kısaca Türkiye'nin zenginleşmesi,
yaşam standarttın yükseltilmesi, Türk mal ve hizmetlerin Dünya
pazarlarında rekabeti içinde ucuz,
sürekli, ve çevreye az zararlı çok daha fazla enerjiye ihtiyacı
vardır,
POTANSİYEL ENERJİ OLARAK DEPOLANMASI
Güneş ve rüzgar enerjilerinin
yoğun olduğu zamanlarda depolanarak daha sonra kullanımları
zorunlu olmaktadır. Örneğin derin su kuyularından suyun
güneş, rüzgar enerjilerin yardımıyla daha yüksekte bulunan bir
havuza pompalanması, daha sonra arazinin sulamasında
kullanılması gibi. Güneş, rüzgar enerjilerin yoğun ve
kuvvetli olduğu zamanlarda suyun alçak seviyelerden daha üst seviyelere bulunan tabii veya yapay göletlere pompalanarak potansiyel enerji olarak
depolanması, gerekli zamanlarda elektrik enerjisine çevrilip tekrar
kullanılması prensip olarak aynıdır. Şekil 7. şematik
şekilde yöntem gösterilmektedir. Bu
farklı depolama ülkemizin uygun
kıyılarında, su havzalarında, barajlar etrafında uygulama alanı
bulabilir. Haftanın belli gün ve
saatlerinde enerji sarfiyatında büyük artışlar olurken, (voltaj
düşüklüğü) diğer ölü
saatlerde ise düşük enerji tüketimi, (voltaj yüksekliği)
olmaktadır. Bu durumlarda enerji santrallerini söndürmek, soğutmak
yerine fazla enerjinin örneğin Krümmel-Hamburg'ta, (Almanya) olduğu
gibi yüksekte bulunan bir göllete nehirden su pompalanarak potansiyel enerjiye
dönüştürülmesi ve daha sonra günün elektrik tüketimin yoğun
olduğu saatlerde türbinler vasıtasıyla elektrik enerjisine
çevrilip hatlara verilmesi daha randımanlı olmaktadır.
Güneş ve Rüzgar enerjisi burada da faydalı bir kullanım
sahası bulabilir. Bu yöntem barajlardan elektrik üretimi için salınan
suyun tekrar barajlara pompalanmasında da düşünülebilinir. Sistemin
verimliliği ve Teknik ekonomik yönü
diğer bir çalışmada değerlendirilecektir.
BİNALARDA ENERJİ TASARRUFLARI
Günümüzde Binalar, (Konutlar,
İş-hizmet merkezleri, fabrikalar, alışveriş
merkezleri, sanayi siteleri, otel gibi turistik tesisler, özellikle kamu
binaları,
) güneş ışınları
yardımıyla yeterli aydınlatılmaya, ısıtılmaya, ısı
yalıtımına,
havalandırmaya ve sıcak su hazırlanmasına uygun
şekilde tasarlanmadıkları görülmektedir, Şekil 9. Çatılara,
teraslara gelişi, güzel sonradan monte edilen kolektörler binaların
estetiğini bozmaktalar. Güneş ışınlarına uygunluk
faktörleri dikkate alınarak yeni bina tasarımlarında, gerekse
de eski binalarda uygulanacak bazı
basit kontsrüktif müdahalelerle, yalıtım teknikleri ile büyük enerji
tasarrufları elde edileceği
şüphesizdir. [7] Örneğin, büyük alışveriş
merkezlerinin geniş yayılı bir alana sahip, haftanın her
günü 10-15 saat arasında acık olduklarını herkes
biliyordur. Fakat gündüz bile
aydınlatmanın binlerce kilometre kablo ve elektrik lambası
kullanılarak yapıldığını, penceresiz duvarlarla
ve çatılarla sınırlandığını çoğumuz
farkında değildir. Büyük alışveriş merkezlerinde sadece aydınlatma ve havalandırma
için kullanılan elektrik enerji tüketimi takriben 10 000 konutun elektrik
tüketiminden fazla olacağıdır. Halbuki pencereli duvarlarla,
çatılarla elde edilecek tasarruf alışveriş merkezinin rekabet
şansını artıracaktır. Benzeri durum Fabrika, sanayi
sitelerinde, iş-hizmet merkezleri
penceresiz binalarında da
gözlenmektedir. Çoğu binaların içi ısıtılmağa
çalışılırken sokaklar boşuna
ısıtılıyor. Binalarda kullanılan enerjini % 60
yakını kapı, duvar aralıklardan ve
yalıtımsız duvarlardan ve pencere camlarından
kaybolmaktadır. Şekil 10 Mesela takılacak havasız
çift çamlı pencereler, düşük emisyonlu çamlar bina içindeki
ısının kaybolmasını büyük ölçüde önleyecektir. Bu malzemelerin fiyatı sürüm ve rekabet
artıkça, yeni üretim teknikleri geliştirildikçe düşecektir.
GÜNEŞ ENERJİSİNE UYUMLU, RÜZGAR VE YER SARSINTILARINA
MUKAVİM
BİNA
TASLAK TASARIMLARI; CAMLI
METAL-ÇELİK YAPILAR
Binaların tasarımlarında
günümüzün teknolojileri, yeni yapı yalıtım malzemeleri
değerlendirilerek güneş ışınlarından azami
faydalanma yoluna gidilmelidir. Bu tür yapımlar devlet tarafından
teşvik edilmesinde yarar vardır. Güneş enerjisine uyumlu
bazı binaların şematik tasarımları Şekil 11, 12
verilmektedir. Binaların özellikleri; - Dış cephelerin ve
çatıların metal çıtalarla tutturulan güneş
camları veya havası
alınmış çift camlarla kaplanmış olmaları, -
ileride, isteme bağlı, güneşe bakan cephelerde voltaik
elementlerle kaplanması mümkün olmaktadır, - bina kesitleri dairesel, çokgen, V-, Y, X ve T şeklinde olup taleplere,
parsel ölçülerine ve kullanım amacına göre
değişmektedir, - kesitler
tek halka şeklinde olduğu gibi iç içe geçmiş iki, üç halkadan
müteşekkil olabilir, - Genelde
merkez daire güneş bacası olarak çatıya kadar uzanmaktadır,
-en üst kat, çatı katı sabit veya döner kule çok amaçlı
kullanım alanı olarak düşünülmektedir, - çatının tavanı tam veya
kısmi camlı, ve otomattık klimalandırmağa uygun bir
çok kapaktan düşünülmektedirler. Çatının bir kısmında
aynalı sıcak su havuzu kurulabilir. Şekil 8 .- Zemin
katı da çok amaçlı ortak kullanım alanı olarak
öngörülmektedir, - bu yapı tarzındaki binaların kare veya
dikdörtgen kesitli tek sütün şeklindeki bina yapımlarına nazaran
yer sarsıntılarına depremlere karşın daha
dayanıklı olmaları,.. [7,8]
Bina birimleri:
A-Birimi,Alanı,
konut-birimidir. Binanın
büyüklüğüne ve kullanım amacına göre değişmektedir,
örneğin büro, otel odası, dükkan, ev gibi.
B-Birimi, Alanı ortak kullanım alanıdır
koridor, salon olarak öngörülmektedir,
C-Birimi, alanı merdivenler,..
D-Birim alanı Güneş
bacası, ilk iki kat için çok amaçlı salon, alışveriş
merkezi, kahve, çay bahçesi veya toplantı salonu olarak
düşünülebilinir. Diğer
katların aydınlatılması, havalandırılması ve
ısıtılması için güneş bacası olarak
düşünülmüştür,
E-Birim alanı sayıları
binanın büyüklüğüne ve kullanan insan sayısına göre
sayıları değişen asansörlerdir. Döner merdivenlerdir. Şekil
11. bina birimleri şematik şekilde gösterilmektedir
Binaların kullanım alanları:
Otel gibi turistik tesisler, iş
merkezleri, karma bürolar, bankalar, firma merkez binaları, öğrenci
yurtları, çok katlı alışveriş merkezleri, elektronik
gibi hafif sanayi merkezleri, okul, Üniversite,
hastahane gibi çok amaçlı olabilmektedir. Yapımları
kolaylaştırmak için dairesel veya elipsel kesit yerine çokgen de
olabilmektedir. Binanın ve çevrenin estetiğini bozmayacak
şekilde uygun çokgen sayısı seçilmelidir.
Yüksek, çok katlı bina
yapımlarına uygunluk, rüzgar ve ısı
farklılıklarından ortaya çıkan zorlamalara karşın
daha mukavim olmaları bu bina yapımlarının diğer
önemli özelliklerindendir: Karesel veya
dikdörtgen kesitli çok katlı mono yapılı binalar rüzgar ve yer
sarsıntılarından ve ısı
farklılıklarından ortaya çıkan aperiyodik ani
değişken zorlamalara karşın dirençleri örneğin poli yapılı
(yığınsal) binalara,
dairesel kesitli binalara nazaran düşüktür. Metal-çelik konstrüksiyonlarında
dikkat edilmesi gereken temel kaidelerden biri; - Kuvvet akımı
çizgilerinin ani sapmalar yer vermeyecek bir şekilde, ilerlemelerini temin
etmek, böylece gerilme yığılmalarını önlemektir. Diğer bir kaide esneklik payı
bırakmak ve esneklik payını
takviyelerle sınırlı tutabilmektir.[8] Bu konu hakkında
daha detaylı bilgı kaynak.7 verilmektedir.
KAÇAK
ENERJİ KULLANIMIN ÖNLENMESİYLE ENERJİ TASARRUFU
Yeni enerji santralleri kurulurken,
yeni enerji kaynakları üzerinde bilimsel çalışmalar
sürdürülürken, yalıtım malzemeleri ile enerji tasarruflarına
gidilirken, kaçak enerji kullanımı göz ardı edilmemelidir. Enerji
tüketiminde Türkiye için geçerli farklı bir tasarruf olanağı ise
kaçak elektrik kullanımının önlenmesiyle mümkündür. Konut ve iş yerlerinde kullanılan
kaçak elektrik enerjisi bedava olduğundan maximum değerlerde
tüketilmektedir. Sadece aydınlatmada değil, yemek pişirme, sıcak su
hazırlanmasından tutun kış günlerinde konutun,
işyerinin ısıtılmasına, cihazların, makinelerin
çalıştırılmasına kadar kaçak elektrik
kullanılmaktadır. Türkiye'de Elektrik üretimi ile tüketimi
arasında çok büyük kayıp enerji olduğu bilinmektedir. Bu
kayıp, iletim-dağıtım kaybı genelde tek rakamlı % 5 ve
altında olması gerekirken Türkiye de bu oran çift rakamlı
sayıya, % 20 lere kadar
varmaktadır, aralık1997 de enerji kayıp oranı % 16.8 olarak
belirlenmiştir. [6] Bunun %10-15 kaçak elektrik kullanımlarından
kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Bazı bölgelerde kaçak elektrik
tüketiminin % 50 vardığı
kamuoyunda da haber konusu olmaktadır. Kaçak elektrik enerjisi tüketimine
karşın caydırıcı cezaların
çıkartılıp uygulanması gerekir. Ağır para cezaları yanında
tekrarında hapis cezaları, kaçak tüketicinin belli bir süre elektrikleri kesilmesi. Bunun
paralelinde kaçak kullanıma imkan vermeyen dağıtım
şebekeleri, elektrik saatlerin takılması, rasgele geçe ve gündüz mühür, kaçak kanca kontrolleri gibi
önlemler düşünülebilir. Ayrıca kaçak elektrik kullanımlarına
karşın halkın bilinçlendirilmesi, vukuatın düpedüz
hırsızlık ve haksızlık olduğu, burada
ihbarın ispiyonculukla ilgisinin olmadığı, tam aksine iyi
bir vatandaşlık görevi ve dindarlık örneği olduğu
bilinmelidir. Türkiye'de kaçak elektrik kullanımı o kadar
yaygınlaşmış ki kaçak kullanmayanlar enayilikle
suçlanmaktadırlar. !
CAMLI GÜNEŞ HAVUZU
Güneş enerjisinin doğrudan
depolanması; su, sıcak su ve enerji depolayıcı olarak
kullanılması Şekil 8. şematik, basit şekilde gösterilmektedir. 0.5m ile 3 m
derinliğinde, çapı 5m ile 30 m arasında değişebilen
dairesel veya dikdörtgen, kare kesitli zeminden ve havadan yalıtılmış
bir havuz. Havuzun üst kısmı düz veya kubbe şeklinde bölgeye göre
değişebilen camlama örtüsü ışınların
ısı yalıtkanlığı yüksek olan bir metale
geçirmektedir. Güneşle ısınan dalgalı metal örneğin
bakır levha havuzdaki suyu ısıtmakta ısınan su ısının bir
kısmını havuz içinde ve altında bulunan duvarlara
vermektedir. Isıyı uzun zaman depolayıp ağır
ağır veren duvar depolarının içi örneğin kum, tuz,
cam. maden parçalarından oluşan ucuz bir karışım da
olabilir. Dip duvar bir yalıtım malzemeleri ile zeminden
sınırlandırılmaktadır.
Suyun üzerinde bulunan dalgalı metal levhanın görevi gelen
güneş ışınlarını daha fazla yutmak ortaya
çıkan enerjiyi suya aktarmak yanında buharın cam örtüyü
kaplamasının önüne geçilmesi diğer bir amacı ise geceleri
ısı yalıtıma katkı sağlamaktır. Günlük 250
m 45 C sıcak su sarfiyatı olan
her 500 -1000 konuta teorik olarak yetebilmektedir. Bu tip su
ısıtıcılar binaların en üst, çatı katlarında
çevrenin ve binanın estetiğini bozmayacak şekilde kurulabilir
olması ve aynı zamanda su deposu, sıcak su ve konut
ısıtılmasında takviye olarak değerlendirilmesi
mümkündür, düşünülmesi, tartışılması gereken diğer bir öneri.
SONUÇ
·
İnsanlık yaşamı, ülkenin
zenginleşmesi, var olması için ekonomik, sürekli, güvenirli enerjiye
ihtiyaç vardır. Ülkenin ekonomik
büyüklüğü, zenginliği tüketilen enerji miktarı ile kıyaslanmaktadır.
Zengin sanayi ülkeleri dünya enerji tüketiminin % 75 'ni sorumsuzca
harcamaktadırlar.
·
Yakın gelecekte dünyada oldugu gibi Türkiyede de enerji
kaynaklarında bir azalma ve maliyet fiyatlarında bir artış
beklenmektedir. Güneş ve rüzgar enerjileri
takviye enerji kaynakları olarak değerlendirilmektedir. Fakat bu enerjiler teknik ve ekonomik yönden
şu sıralar konvansiyonel enerjilerinin yerini dolduramamaktalar.
·
Günümüzde güneş enerjisi geniş bir kullanım
alanı bulmaktadır. Yeni tekniklerle faydalanma oranında büyük
artışlar beklenilmektedir.
Bilhassa güneş enerjisinden
H-yakıtı ve elektrik enerji üretimin de randımanının
artırılmasıyla III. Dünya ülkelerinin kalkınmasında
önemli rol oynayacaktır.
·
Bazı konstruktif müdahalelerle, Güneş enerjisine
uyumlu yeni bina tasarımları, (akonvansiyonel bina
yapımları), enerji depolama ile ve kaçak elektrik
kullanımlarının önlenmesiyle Türkiye'ye orta büyüklükteki birkaç
termik santral kazandırılmış olacaktır.
·
Türkiye'd,e bu alandaki bilimsel çalışmalar
güneş, ve nükleer enerjisinden Hidrojen yakıtı elde edilmesi,
üzerinde uygulamalı olarak
yoğunlaştırılmalıdır. Türkiye'de yeni fikirler,
öneriler teşvik edilmelidir, ciddiye alınıp değerlendirilmelidir.
LİTERATÜR
1. N.N. "Energie im 21 Jahrhundert - Betrachtung zur
Entwicklung des Welt-Energieverbaruchs"
Deutsche Shell AG
2. Vahrenholt F. " Globale marktpotantıale
für erneubare energien"
Deusche Shell AG
3. Bokris J.O.M. " Hidrogeneconomi in the future" ıntern. Journal of Hidrojen energi 24, 1999 s. 1-15
4. Uyarel A.Y, Öz S.E. "Güneş Enerjisi ve Uygulamaları" Kasım 1987, Birsen yayın evi-İstanbul
5. Allnoch N. " Zur Entwicklung der Deutschen und Europaischen Wind Energienutzung 1998 " Sonnen Energie&Warmetechnik, 2. 1999, s.24-26
6. TÜBİTAK, 21 Yüzyılın Energie
Teknolojisi" TÜBİTAK. BTP 99-01, mayıs 1999
7 Özden
H. "Güneş Enerjisine Uyumlu,
Rüzgar ve Yersarsıntılarına Mukavim
Camlı Metal-Çelik Bina Yapımları " İntern.
Uşak Müh. Fak., Mak. Müh. Böl. Uşak.
8 Özden
H. " Metal-Çelik Yapılar" yük. lisans ders notları,
Uşak Müh. Fak., Mak. Müh. Böl.
Uşak
9 Özden H. "Mobil Nükleer Enerji Santralleri
." İntern. Uşak Müh. Fak. Mak. Müh.
Böl., Uşak
ŞEKİLLER:
Şekil 1 Dünyada Enerji kaynakları, 1860-2060
[z9]
Şekil 2. Dünya nüfusu
dağılımı,gelir düzeyi olasılıkları
Şekil 3. Milyon ton petrol yakıtına
eşdeğer enerji
sarfiyatı
Şekil 4.
Güneş enerjisinden yararlanma teknikleri Şekil 5. İkincil enerji Hidrojen kaynağı;
Şekil 6. Avrupa ülkelerinde
yıllara göre rüzgar enerji tüketimi
Şekil 7. Güneş ve rüzgar enerjilerinin potansiyel
olarak depolanması,
Şekil 8. Direkt güneş ısıtmalı cam
örtülü su havuzu
Şekil 9. Penceresiz işyeri
binası
Şekil
10. Bir kamu binasında kapı
aralığı
A. Dairesel
Kesit
B. Dikdörtgen kesit
Şekil
11. Camlı, aynalı metal- çelik
bina kabataslakları
A. Çokgen iki halkalı B. Dairesel
üç halkalı
C. Y Kesit D. Dikdörtgen
kesit
E. X-Kesit
F. + Kesit
Şekil
12. Kesitler